Anasayfa » FETÖ’cüler Türkiye’yi karalamaya çalışıyor
Özel Haber

FETÖ’cüler Türkiye’yi karalamaya çalışıyor

TÜRKAD Başkanı Mehmet Sarı, FETÖ’cülerin sistematik şekilde sarf ettiği işkence  ve adil yargılanma haklarının elinden alındığı iddialarının amacının Türkiye’yi uluslararası alanda karalamak olduğuna dikkat çekti. FETÖ yargılamalarında hukukun tüm gerekliliklerinin yerine getirildiğini belirten Sarı, FETÖ’nün AİHM ve Lahey hayallerinin bir sonuç vermeyeceğini kaydetti.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından takiye yöntemi, soru hırsızlığı ve çeşitli kumpaslarla kurduğu 40 yıllık yapılanmasın büyük bölümü çökertilen Fetullahçı Terör Örgütü, cezaevine girmiş mensuplarını kurtarmak için işkence söylemini devreye soktu. FETÖ, içerisinde İstanbul ve Ankara Cumhuriyet Başsavcıları’nın da içerisinde bulunduğu “İşkence” listesi hazırlayıp Almanya Federal Mahkemesi’ne suç duyurusunda bulundu. CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu gibi isimlerde FETÖ’ye destek verdi.

Yurt dışı bağlantılarını kullanıyorlar

Türkiye Adalet Araştırmaları Merkezi (TÜRKAD) Başkanı Dr. Mehmet Sarı, FETÖ’nün işkence söylemlerinin arkasındaki derin planı analiz ederken, iddialara teker teker çürüttü. FETÖ’nün yurt dışındaki bağlantılarıyla Türkiye’yi zor duruma düşürmek istediğinin tespitini yapan Sarı, “FETÖ’cülerin bu iddialarının arkasında Türkiye’yi uluslararası kamuoyu karşısında zorda bırakmak adına girişilen bir çaba var. Çünkü FETÖ’cülerin yoğunluklu olarak yurtdışı bağlantıları özellikle Amerika ve Almanya üzerindeki yoğun bir şekilde bulunmaları ve onlara açılan alan bu dediğimiz çerçevede sanki bir sivil örgütlenmeler eliyle insan hakları izleme örgütleriymiş gibi, Türkiye’deki fiili yargılama zeminini bilmeden bütün iftiraları yapmaya devam ediyorlar” dedi.

Tüm haklarını kullanıyorlar

İstanbul’daki 12 FETÖ davasının duruşmalarını yakından takip ettiğini ifade eden Sarı, sanıklara hukuki tüm haklarının eksiksiz şekilde kullandırıldığını kaydederek, şunları söyledi: “Sanığın öncelikli olarak hakim huzuruna çıkarılmasında aleni duruşmaların yapıldığı, savunma haklarının sınırsız bir şekilde kullanıldığı, kendilerine bu anlamda ifade alma sonra cezaevi koşulları bakımından tüm doktor hizmetlerinden faydalanma gibi uluslararası hukukun el verdiği tüm tedbirler alınmak suretiyle yargılama süreci yürütülmektedir. Hatta İstanbul darbe ana davasında bir sanık üç gün aralıksız ve kendisi duruşma salonun içerisinde tam anlamıyla dijital platformları da kullanmak suretiyle orada bu ekrana yansıtılan görüntülerle savunmasını yapabildi. Kendisine tüm hukuki haklar sağlanmış oldu. Bu bakımdan işkence yapıldığı, kendilerine kötü muamele yapıldığı iddiası tamamıyla Türkiye’deki yürütülen yargılama sistematiğine çamur atmak, karalamak üzerine kurgulanmıştır.”

AİHM Türkiye’yi haklı buldu

FETÖ’cülerin söz konusu iddialarını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne de taşıdığına atıfta bulunan avukatı Sarı, ancak bu başvurulardan sonuç alamadıklarını belirterek, durumu şu şekilde özetledi: “Orada da benzer mahiyette Türkiye’de adil yargılanma haklarımız ihlal ediliyor, hakkımızda yapılan başvurular ve hukuki süreçler hukuka aykırı bağlamda çok yoğun bir başvuru süreci başlatıldı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye’deki yargı yollarının elverişli hukuki bir yol olduğunu kabul etti ve bu anlamdaki FETÖ’cülerin sistematik olarak Türk yargısını, Türkiye’deki yargılama faaliyeti ve başvuru makamlarını göçertme ve kara propaganda süreçlerini reddetti. Türkiye’deki iç hukuk yolları tüketilmeden Avrupa İnsan Hakları mahkemesine gelemezsiniz çünkü Türkiye’deki yürütülen yargılama ve hukuki başvuru yolları etkin bir başvuru yolu olarak tanındı.”

 

Zihin bulandırmaya çaşıyorlar

Türk yargısının adil bir yargılama yaptığının altını çizen TÜRKAD Başkanı, suçunun mahiyetine göre cezaların değiştiğini, örneği millete kurşun sıkanların müebbet hapis ceza aldığını, darbeye katılan ancak silah kullanmayanlara farklı cezalar verildiğinin bilgisini paylaştı. Mahkemelerin şeffaf şekilde hareket ettiği değerlendirmesinde bulunan Sarı, “Örneğin, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü çok dikkat çekti kamuoyunda. Yaklaşık 40 civarında er ve öğrenci askere bir tane de üsteğmen vardı o da olmak kaydıyla beraat kararı verildi. Nihayetinde olaya dahil olmayan, bundan vazgeçen ve burada fiili çatışma alanları içerisinde bulunmayan, suça sürüklenen kimseler varsa bunlar hakkında karar verilmesinin yer olmadığı kararı da verildi. Bu anlamdaki yürütülen şeffaf, aleni ve tüm uluslararası standartlar gözetilmek kaydıyla yürütülen savunma haklarının sınırsız riayet edilen yargılamayı özellikle kara propagandayla kamuoyunun zihnini bulandırmaya çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.

Lahey’de yargılayamazlar

Sarı, son olarak FETÖ’nün işkence iddialarını Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taşıma planını da yorumladı. Lahey’de yalnızca devletlerin yargılanabileceğini söyleyen Mehmet Sarı, suçu işleyenin darbeciler olduğunu vurgulayarak, “Lahey’de dava konusu olabilmesi için insanlığa karşı suç dediğimiz soykırım, nefret bağlamında suçlar olması gerekir. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyetini işgal etmeye kalkan bir darbe girişimi var. Bu bakımdan bu darbe girişimi her şeyden önce buna karşı koyan Türk milleti doğrudan doğruya darbeye ve darbecilere karşı püskürtmüştür. Bu bakımdan Lahey’de konu olacak bir süreç değildir” diye konuştu.

Kategoriler