Operasyonel hat kullandıkları belirlendi
Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) gerçekleştirdiği 15 Temmuz darbe girişimi sırasında, örgütün sözde sıkıyönetim listesinde ismi bulunan Tuğgeneraller Celalettin Çoban ve Murat Yaygın hakkındaki karar, 25 Mayıs’ta çıkmıştı. Ankara 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan yargılanan emekli generallerden Çoban 10 yıl, Yaygın ise 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası almıştı. Tutuklu bir şekilde yargılanmasına devam edilen FETÖ’cü generaller hakkındaki davanın gerekçeli kararı açıklandı. Mahkeme tarafından açıklanan gerekçeli kararda, FETÖ’nün alt kademedeki örgüt üyelerine aldırdığı operasyonel hatlar ile ilgili yöntemler de gözler önüne serildi. Eski generallerin de kullandığı tespit edilen bu hatlar, önemli görevlerde bulunan sözde üst düzey örgüt üyelerine veriliyordu.
FETÖ’cü generaller operasyonel hat ile temas kurmuş
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi, hapis cezası verdiği FETÖ’cü generaller ile ilgili kararın gerekçesini açıkladı. Gerekçeli kararda, Çoban ve Yaygın’ın operasyonel hat kullanarak örgütle irtibat kurduklarının tespit edildiği kaydedildi. Darbe girişimi sırasında tuğgeneral rütbesiyle Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Milli Mayın Faaliyet Merkezi Başkanlığı yapan Çoban’ın 3 farklı operasyonel hat kullandığı, Ankara, İstanbul, Konya ve Mardin’de bulunan ankesörlü hatlardan FETÖ’nün gizli yöneticileri tarafından arandığı belirlendi. Çoban, 25 Mayıs tarihindeki karar duruşmasında kendisine söz hakkı verilmesi üzerine, örgütün mahrem imamları tarafından ankesörlü hatlardan arandığına dair savcının mütaalasına katılmadığını belirterek, kendisine gelen aramaların ardışık olmadığını ve örgütsel bir amaç taşımadığını savunmuştu.
Sanık Çoban yaptığı savunmada şunları ifade etmişti:
“5 yıldır aynı şeyleri söylüyorum. İllegal bir yapılanmayla içerisinde olmadım. FETÖ mili değerlerime ve yaşam tarzıma uymaz. İhraç edilmedim, emekli edildim. Personelimde cuntacı yoktur. Sözde atama listesinde adımın olması dışında bir delil yoktur.”
Gerekçeli kararda, Çoban’ın FETÖ üyesi olduğu ve 2015 yılında örgüte ait “Kimse Yok Mu” derneğine yardım yapılmasını istediğine dair tanık beyanlarına da yer verildi.
Darbe girişimi esnasında tuğgeneral rütbesiyle Kara Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı yapan Yaygın’ın, FETÖ’nün “operasyonel hat” kullanmak suretiyle oluşturduğu hücresel haberleşme ağında yer aldığı belirlendi. Yaygın’ın, farklı şahıslar adına kayıtlı 2 GSM hattından 52 kez örgüt ile iletişim kaydı olduğu ve bu operasyonel hatlardan örgüt mensuplarıyla iletişime geçtiği belirtildi.
Operasyonel hat nedir?
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararında, örgütün gizli haberleşme yöntemi olarak kullandığı operasyonel hatlar ile iletişim yönteminin üzerine gidildi. Gerekçeli kararda, operasyonel hatların, FETÖ tarafındandan haberleşmenin gizli tutulması ve asıl kullanıcı olan örgüt mensubuna ulaşılamaması amacıyla hedef şaşırtmak için kullanıldığı vurgulandı. Operasyonel hatlar, örgüt hiyerarşisi içinde, alt birimlerde yer alanların yakınlarına aldırılarak, örgüt içi iletişimin sağlanması amacıyla kullanılıyor. Kritik yerlerde görev yapan FETÖ mensuplarına dağıtılan operasyonel hatlar, bir süre kullanıldıktan sonra yerine yeni GSM hattı temin ediliyor. Eski hatlar ise kırılarak, cihaz ile birlikte çöpe atılıyor.
Gerekçeli kararda şu tespitlere yer verildi:
“Telefonların değiştirilmesi sürecinde, eski telefonlar imha edilmekte ve parçalanarak farklı bölgelerdeki çöp kutularına atılmakta ya da örgütte bilişim alanında görevlendirilen şahıslarca cihazlar sıfırlanarak yeniden farklı örgüt mensuplarının kullanımına verilmektedir. Böylece tek numara ile görüşme yapan hat görüntüsünden uzaklaşılması ve örgütün kullandığı hatların ve hücresel haberleşme ağının tespitinin zorlaştırılması amaçlanmaktadır. Örgüt mensuplarının başkasının adına olan GSM hatları temin edip, bunları belirli aralıklarla cihazlarıyla birlikte değiştirmeleri dahi, legal olduğunu iddia ettikleri faaliyetlerinin illegal olduğunu ve bunları gizlemeye çalıştıklarını ortaya koymak açısından önemli bir veridir.”
Kararda, örgüt tarafından kullanılan farklı kişiler adına kayıtlı GSM hatlarının operasyonel hat olup olmadığının nasıl belirlendiğine ilişkin ise şu açıklamalar yapıldı:
“Örgütsel haberleşmede operasyonel hat kullanımı, en çok aranan ve arayan şahıslar, sıklıkla baz sinyali alınan konumlar, operasyonel GSM hattı ile fiili kullanıcısı örgüt mensubunun kendi adına kayıtlı olan GSM hatları arasında karşılıklı arama ve aranma kaydı olup olmadığı, ortak baz birlikteliği, şahsın aile, mesleki ve sosyal çevresi ile iletişim kayıtlarının hep birlikte değerlendirilmesi neticesinde ortaya konulabilmektedir.”
