FETÖ elebaşının yeğeninin yargılanmasına başlandı
Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) elebaşı Fethullah Gülen’in yeğeni olan Selahaddin Gülen, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından düzenlenen başarılı operasyonla yakalanmıştı. Hakkında “silahlı terör örgütüne üye olma” ve “küçük yaştaki kız çocuğuna cinsel saldırı” suçlarından yakalama kararı bulunan Gülen, 4 Haziran’da tutuklanmıştı. Örgütün kara kutusu olarak bilinen Gülen, elebaşının yeğeni olmasının yanı sıra, FETÖ’nün ekran yüzü Kemal Gülen’in kardeşi ve aynı zamanda Fethullah Gülen’in sözde özel kalemi Cevdet Türkyolu’nun da kayın biraderi. Ayrıca terör örgütünün sözde istişare heyeti üyeleri ve üst düzey sorumluları ile ilişki halinde olan Gülen, mahrem yapılanma ile örgüt elebaşı arasındaki irtibatı sağlamakla görevliydi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunca, Gülen hakkında 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı. FETÖ yöneticilerinden Gülen’in “silahlı terör örgütü kurma ve yönetme” suçundan yargılanmasına başlandı.
Selahaddin Gülen savunma yapmadı
Selahaddin Gülen‘in duruşması, Ankara 27. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görüldü. Gülen, duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, avukatı da salonda hazır bulundu. Duruşmada, kimlik tespiti yapılmasının ardından iddianamenin kabul kararı okundu. Mahkeme Başkanı, sanık Gülen’e savunma yapması için söz verdi. Gülen, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) gereği zorunlu müdafi olarak görevlendirilen avukatla savunma yapmak istemediğini söyleyerek, ailesi tarafından kendisine tutulacak avukat ile daha sonra savunma yapmak istediğini belirtti.
Tanıkların ifadeleri:
Duruşmada tanık sıfatıyla ifade veren Cengiz A., 2013 yılında Aksaray Üniversitesi İktisat bölümünde eğitim gördüğü dönemde sanık ile tanıştığını ve birlikte örgütsel toplantılar yaptıklarını ifade etti. Selahaddin Gülen’in “Osman” kod adı kullandığını belirten Cengiz A.,
“Gülen bölge talebe mesulüydü. Kaldığım ev de dahil olmak üzere birçok örgüt evinden sorumluydu. Bir gün Gülen’in yanındaki şahıs benden GSM hattı istedi. Ben de Aksaray’daki telefon bayisinden hat aldım. Kimin kullandığını bilmiyorum. Daha sonra bu hata ByLock yüklendiğini öğrendim.” şeklinde konuştu.
Bunun üzerine söz verilen sanık Gülen, şahsı Aksaray’da bulunan örgüt evlerinden tanıdığını söyledi.
Tanık Muhammed A. da Gülen ile Erzurum’da aynı lisede eğitim gördüklerini, liseden sonra da görüşmeye devam ettiklerini ve birlikte örgütsel toplantılara katıldıklarını açıkladı. Muhammet A.,
“2011’de İstanbul Harem otogarında gördüm. Ne işi olduğunu sorduğumda samimi olduğumuz için askeri öğrencilerden sorumlu olduğunu söyledi. Normalde mahrem yapı hakkında bilgi verilmez ama bana söylemişti.” dedi.
Tanıklardan Şuayip A. da Aksaray’da eğitim gördüğü dönemde Gülen’in örgütün “bölge lise mesulü” olduğunu, daha sonra Milli Eğitim Bakanlığına girip öğretmenlik yaptığını, görevde olduğu dönem FETÖ’nün jandarma astsubay mahrem yapılanma içerisinde çeşitli faaliyetler yürüttüğünü beyan etti. Sanıkla Aksaray’daki örgütsel toplantılarda tanıştığını bildiren Şuayip A., okul bittikten sonra Gülen ile görüşmediğini iddia etti.
Tanık Muhammed S. ise, sanığın örgütle ortaokul yıllarında tanıştığını, Aksaray’da üniversite kazandıktan sonra “ev abiliği” ve lise öğrencilerinden sorumlu olarak görev yaptığını söyledi. Muhammet S.,
“Sanığı yılda 2 sefer düzenlenen kamplardan tanırım. O kamplarda Fetullah Gülen kitapları okutulur, videoları izlettirilirdi. Selahaddin de o kamplarda görevliydi.” açıklamasında bulundu.
Mahkeme başkanı, avukat beyanının ardından ara kararını açıklayarak sanık Selahaddin Gülen’in tutukluluk halinin devamına karar verdi ve duruşmayı 18 Kasım’a erteledi.
