Anasayfa » Muhsin Yazıcıoğlu davasında yeni gelişme
FETÖ'de Bugün

Muhsin Yazıcıoğlu davasında yeni gelişme

Muhsin Yazıcıoğlu soruşturmalarını karartan FETÖ'cülerin yargılanması devam ediyor

Feridun Seren’in ismi dosyadan silindi iddiası

Muhsin Yazıcıoğlu 25 Mart 2009 tarihinde Kahramanmaraş’ta bindiği helikopterin düşmesi sonucu şehit olmuştu. Kaza görünümlü suikastte Yazıcıoğlu’nun yanı sıra, BBP Kahramanmaraş İl Başkanı Erhan Üstündağ, Yüksel Yancı, Murat Çetinkaya, Pilot Kaya İstektepe ve Gazeteci İsmail Güneş de hayatlarını kaybetmişti. Yazıcıoğlu ile 5 kişinin ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmalara Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) talimatıyla müdahale ettikleri iddiasıyla dava açılan 19 sanığın yargılanmasına devam edildi. Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığınca, şüpheliler hakkında hazırlanan iddianame 25 Aralık 2020’de kabul edilerek dava açılmıştı. Kahramanmaraş 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun eşi Gülefer, kızı Firuze ve oğlu Furkan Yazıcıoğlu ile tarafların avukatları katıldı. Tutuksuz yargılanan sanıkların bazıları salonda hazır bulunurken bazıları SEGBİS ile duruşmaya katıldı. Kişinin ölümünden yararlanarak hırsızlık ve silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan yargılanmakta olan Ebubekir Semih Yüksekkaya savunma yaptı. Yüksekkaya ifadelerinde; olay tarihinde pilot yarbay olduğunu, Yazıcıoğlu’nun helikopterini ararken kırıma uğrayan askeri helikopteri kurtarmak için bölgeye gittiğini ve helikopterde bulunan GPS cihazlarının çalınmasıyla kendisinin bir ilgisi olmadığını söyledi.  Ayrıca, Yüksekkaya, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün kaza kırım heyetinde yer alan Feridun Seren’in isminin ve ifadelerinin dosyadan silindiğini iddia etti. Avukatı Zafer Tınazcı’nın da SEGBİS kayıtlarının olmadığını belirtmesi üzerine, mahkeme başkanı konunun araştırıldığını bildirdi.

Muhsin Yazıcıoğlu isminin ByLock’ta geçip geçmediği sorulacak

Mahkeme heyeti, Emniyet Genel Müdürlüğü’nden ByLock yazışmalarında Muhsin Yazıcıoğlu’nun isminin geçip geçmediğinin sorulması yönünde karar aldı.

Yazıcıoğlu’nun helikopterindeki GPS cihazlarının sökülmesiyle kişinin ölümünden yararlanarak ‘hırsızlık ve silahlı terör örgütüne üye olma’ suçundan yargılanan Davut Uçum, olayın suikast olduğu yönündeki iddiasını yineledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a suikast girişiminde bulunduğu iddiasından da hüküm giyen Uçum, Yazıcıoğlu ailesi avukatlarının helikopterin uçaklar tarafından düşürüldüğü iddiasının da gerçeği yansıtmadığını söyledi. Avukat Alper Oyan tarafından kendisine sorulan,

“Olayın kaza değil suikast olduğunu, uçakların helikopteri düşüremeyeceğini söylüyorsun. Bu yorumu nereye dayandırıyorsun?” sorusu üzerine Uçum;

“Pilot muhtemelen bilincini kaybetmiş ama ne şekilde kaybetmiş bilmiyorum. Teknik olarak uçağın helikopteri düşürmesi de imkansız.” şeklinde konuştu.

‘Biz savcılığa ifade verdikten birkaç gün sonra Alper Akpak öldürüldü’

BBP eski MKYK üyesi Emrullah Önalan da suçlamaları kabul etmedi. ‘Silahlı terör örgütü adına suç işleme, yalan tanıklık, iftira, suç uydurma, suçu ve suçluyu övme’ suçlarından yargılanan Önalan, olayın en başından beri suikast olduğuna inandığını söyleyerek, Yazıcıoğlu’nun helikopter başındayken çekilmiş görüntüsüne de izlediğini ifade etti. Görüntüleri Ahmet Akpak’ın kendisine izlettirdiğini iddia eden Önalan, savunmasında şunları söyledi;
“Alper ile bir karayolunda buluştuk. Araç içerisinde bana 10-15 saniyelik görüntü izletti. Görüntüde helikopter düşmüş, 3 parkalı adam helikoptere doğru gidiyor, Muhsin başkanın sırtı dönük yeni kalkmış gibi, arkasından biri de bunu kameraya çekiyor. O zaman Mustafa Destici’yi aradım o da ‘Bu işlere savcılık bakıyor’ dedi. Görüntünün devamı ya da öncesi olabilir. Uzun görüntüden bana bir kesit izlettiler. O gün bana bunu izlettiler ama başka bir amaçları var mıydı bilmiyorum. Tabi bütün bunlar varken hiçbir şey yokmuş gibi yapamazdım. Avukat arkadaşlarla görüşüp savcılığa anlatmaya karar verdik. O zaman Malatya Savcılığına gidip ifade verdik. Savcılığa ifade verdikten sonra Alper Akpak ile görüşüp görüntüleri rica ettik, o da ‘Bana bir hafta süre verin’ dedikten sonra Kasımpaşa’da öldürüldü. Biz savcılığa ifade verdikten birkaç gün sonra Alper Akpak öldürülüyor. Alper’in görüntüyü başka kişilere gösterdi mi bilmiyorum. Alper’in kaynağı babası. Babası, normal bir gazeteci değildi, farklı ilişkileri olan biriydi.”

Duruşma 15 saat sürdü

Sanıkların dinlenmesinin ardından Yazıcıoğlu ailesinin avukatlarından Muammer Çolakoğlu, Davut Uçum ve Aydın Özsıcak’ın avukatı Ayten İzmirli’nin hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca silahlı terör örgütüne üye olma suçundan işlem yapıldığı, bu nedenle İzmirli’nin davada müdafilik görevinin yasaklanması talep edildi. Avukat Kemal Yavuz’un ise ByLock havuzu olduğu ve bu havuzda Muhsin Yazıcıoğlu’nun isminin geçip geçmediğinin sorulması istendi.

Mahkeme heyeti, yaklaşık 15 saat süren duruşmanın sonunda;

Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’na müzekkere yazılması ve ByLock yazışmalarında Muhsin Yazıcıoğlu’nun adının geçip geçmediğinin sorgulanmasının istenmesine, var ise buna ilişkin belgelerin bir suretinin talep edilmesine karar verdi. Avukat Ayten İzmirli’nin Davut Uçum ve Aydın Özsıcak’ın müdafiliğinin yasaklanması yönündeki talebinin de hakkında soruşturmanın akıbeti sonrası değerlendirilmesine hükmederek duruşmayı 25 Ekim’e erteledi.

KAYNAK: ANADOLU AJANSI

Kategoriler