Anasayfa » Mümtazer Türköne’nin FETÖ’ye destek karnesi
Özel Dosyalar

Mümtazer Türköne’nin FETÖ’ye destek karnesi

Hakkında “Serbest bırakılsın” kampanyası yürütülen FETÖ tutuklusu Mümtazer Türköne’nin suç dosyası epey kabarık. 17-25 Aralık darbe girişimini savundu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı idamla tehdit etti, darbeci Yurtta Sulh Konseyi’nin ihanet bildirisinde yer buldu.

FETÖ üyeliğinden 10 yıl 6 ay hapis cezasına çaptırılan, örgütün KHK ile kapatılan yayın organı Zaman’da deyim yerindeyse “tetikçilik” yapan Türköne konusunda sağlık sorunları gerekçe gösterilerek “özgürlük” kampanyası başlatıldı. Hatta Ruşen Çakır, konuyu daha ileri bir noktaya taşıyarak “Fetullahçı olmayıp onların davalarında yargılanan kişiler arasında en yalnız bırakılanı galiba o.” ifadesiyle FETÖ kalemşörünü aklamaya kalktı.

Erdoğan’ı tehdit etti

Oysa ki Türköne,  FETÖ’nün emniyet ve yargıya sızdırdığı yapılanmasıyla seçilmiş meşru hükümeti hedef alan 17-25 Aralık darbe girişiminin ardından örgütün en önde gelen sözcüleri arasında yer aldı. Türköne, FETÖ’ye “haşhaşiler” diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a tehditler savurdu. 15 Ocak 2014 tarihinde örgütün yayın organı Zaman’daki yazısında “Terazi tartacak ve adaletin keskin kılıcı inecek ve bazı başlar yere düşecek.” diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı zindan ve ölümle tehdit etti. Aslında FETÖ’nün yargıdaki yapılanmasının ne denli güçlü olduğun da itiraf etti.

Darbenin savcısı

Türköne 5 Şubat 2014’te Habertürk’te katıldığı Türkiye’nin Nabzı programında  “17 Aralık süreci, AK Parti’nin kapatılmasını gerektirecek kadar ciddi bir problem.” diyerek darbe savunuculuğu yaptı, bununla da yetinmeyerek muhalefeti sandık dışı yollara başvurmaya davet etti.

Hayali yargılatmaktı

23 Şubat 2014’te ise FETÖ elebaşının beddualar yağdırdığı “uzun adam” Erdoğan’a “Küçük insan” diyerek haddini aştı. 28 Şubat 2014 tarihli yazısında yine Erdoğan’a tehditler yağdırdı. “Her ara dönem gibi bugünler de geçici, kimse dokunulmaz değil. Anlı şanlı generalleri yargılayan bu ülke, teslim ettiği emaneti istismar edenleri yargı önüne çıkartmaz mı?” diyerek Erdoğan’a “Nasılsa yargılanacaksın.” mesajı verdi.

 

Erdoğan sonrasına hazırlanıyordu

Türköne, Erdoğan’ın FETÖ eliyle alaşağı edileceğine o kadar emindi ki Mart 2014’te Erdoğan sonrası dönemi yazmaya başladı. Erdoğan sonrası aktörlerin inisiyatif almaya başlaması ve toplumu rahatlatması gerekiyor.” şeklindeki sözlerle Abdullah Gül’ü göreve davet etti.

Sınırsız iftira

Türköne ne tehdit ne de hakaretle yetindi; iftira attı, bel altı vurmaktan çekinmedi. Tarihler 27 Mart 2014’ü gösterdiğinde FETÖ paçavrasında rezaletin dibine vurdu. “Hangi Erdoğan” başlıklı yazısında FETÖ’nün eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a 2010’da kurduğu kaset kumpasını Erdoğan’ın üstüne yıkmaya çalıştı. “Hepimiz kolayca bu servisi Erdoğan’ın yaptığına ikna olduk cümlesiyle Erdoğan’ı hedef gösterirken CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da FETÖ’nün bu iftirasına sarıldı. Baykal ve MHP yöneticilerine kurulan kumpasa ilişkin davada FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in de aralarında bulunduğu 171 kişi yargılanıyor.

Onu yargılayacağız

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın FETÖ’nün 17-25 Aralık ve Ocak 2014’teki MİT tırları kumpasını savuşturması, 30 Mart 2014 seçimlerinden başarıyla çıkması ve 6-8 Ekim iç savaş girişimini püskürtmesi Türköne’yi daha da çileden çıkarttı. Türköne 19 Mart 2015’deki “Devr-i Sabık Yaklaşırken” yazısında “Erdoğan dönemi de dava dosyaları ikmal edilerek tarihin kucağına öksüz bir çocuk gibi emanet edilecek.” şeklindeki çıkışıyla 15 Temmuz’un mesajını vermeye başladı. Bir gün sonraki yazısında da Erdoğan sonrasında gelecek iktidarı tarif etti. 22 Mayıs 2015’teki “Asker nerede duruyor?” yazısıyla ise TSK içerisindeki bazı unsurların Erdoğan’a karşı direniş gösterdiğini yazdı.

“IŞİD AK Parti’yi destekliyor” yalanı

FETÖ tetikçisi Türköne 24 Temmuz 2015 tarihli yazısına “IŞİD iktidarı destekliyor mu?” başlığını attı. Başlığın altında ise IŞİD’in erken seçimlerde HDP’yi baraj altında bırakıp AK Parti’yi tek başına iktidar yapmak gibi bir görevinin bulunduğu yalanına sarıldı.

Kulaklarından çivilenecek

Hızını alamayan Türköne, 25 Ağustos 2015’teki yazısına mürekkep değil, kan damlattı. FETÖ’nün paçavrasında “Önce çıplak vaziyette katrana batırılacak, sonra elleri arkadan bağlı eşeğe ters bindirilip memleketin orta yerinde teşhir edilecekler. Adaletin terazisini tersine çeviren zorbalar ise ayak parmaklarının üzerinde yükseltilip, dükkanlarının kapısına kulaklarından çivilenecek.” ifadeleriyle darbecilerin yapmak istediğini aylar öncesinden köşesine taşıdı.

Erdoğan’ın idamını istedi

Mümtazer Türköne 4 Şubat 2016’daki Arınç Saray’ı, Sur’daki tünellere sokuyor” yazısında Erdoğan için idam isteyen şu alçak kelimeleri kullandı: “İpe dizilmesi lâzım.” Nitekim 15 Temmuz’da FETÖ’nün hedefi de Erdoğan’ı öldürmekti.

Darbe bildirisinde Türköne’den alıntı

TürköneÜlke otokrasi ile yönetilen bir ülke haline getirilmiştir. Hukuk sistemi işlemez hale getirilmiştir, hesap verecekler” ifadesiyle de doğrudan 15 Temmuz darbe girişiminin mesajını verdi. O gece Türkiye’yi işgale kalkışan darbecilerin okudukları korsan bildiride yer alan “Devletimiz uluslararası ortamda hak ettiği itibarını yitirmiş ve evrensel temel insan haklarının göz ardı edildiği, korkuya dayalı, otokrasi ile yönetilen bir ülke haline getirilmiştir” ifadesi Türköne’nin darbeyi önceden bildiği ihtimalini akıllara getirdi.

 

Kategoriler