FETÖ mensubu savcı ve hakimlerin 15 Temmuz’dan sonra yargıdan tasfiye edilmesiyle toplumda infilak yaratan dava dosyalarının sonuçlanması da ivme kazandı.
Bu dosyalardan biri de pek tabi Gezi Parkı davasıydı.
Gezi eylemleri, toplumdaki “çevre hassasiyeti” üzerinden kışkırtılarak başlatıldı. Zamanla uluslararası işbirlikçilerin Türkiye’deki eliyle hükûmet karşıtı protestolara dönüştü.
Toplumda infilak yaratan eylemlerin organizatörlerinden biri de FETÖ idi. Tüm amacı hükümeti devirmek olan örgüt, eylemleri bir “fırsat” olarak gördü. Doğrudan seçilmiş hükûmeti hedef alan eylemler FETÖ’cü polis müdürleri tarafından kışkırtıldı.
15 Temmuz’dan sonra meslekten ihraç edilen Bylock kullanıcısı polis şefi Ramazan Emekli eylemcilerin çadırlarını yakma talimatını vererek olayları iyiden iyiye kızıştırdı.
Eylemcileri provoke edip gerilimi tırmandıran FETÖ’cü polis müdürü Yunus Dolar ise 15 Temmuz’dan sonra yakalandığında Gezi’deki FETÖ izlerini tek tek itiraf etti.
15 Temmuz gecesi İstanbul Emniyetini işgale giden tankın içinden çıkan Mithat Aynacı da gezi eylemleri sırasında keyfi gözaltılar yaptı, eylemcileri kışkırttı.
Eylemler sırasında yükselen “ Hükûmet istifa” sesleri birkaç ay sonra patlak verecek olan 17-25 Aralık kumpaslarında da devam etti.
FETÖ, 15 Temmuz darbe girişime kadar toplumda çeşitli kaoslar yaratıp, hükûmetin meşruiyetini sarsmaya çalışarak nabız yoklamaya devam etti.