FETÖ’nün açıktan giriştiği ilk operasyon
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ne karşı açıktan giriştiği ilk operasyon olarak tanımlanan MİT kumpasının üzerinden 10 yıl geçti. Hain terör örgütü, yargı ve emniyet bürokrasisini ele geçirmiş, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) ise “Ergenekon” ve “Balyoz” kumpaslarıyla hakimiyet kurmuştu. Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ise ele geçiremediği tek kurumdu. Amacına ulaşabilmek için her yolu deneyen FETÖ, bu nedenle MİT’i hedef aldı. Takvimler 7 Şubat 2012’yi gösterirken, MİT Başkanı Hakan Fidan‘ın da aralarında bulunduğu bazı kamu görevlilerinin ifadeye çağrılmasıyla operasyon başladı.
Kumpasın emniyet ayağını dönemin polis müdürü Ali Fuat Yılmazer yürütürken, yargıda 15 Temmuz’dan sonra FETÖ üyeliğinden 11 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılacak olan Sadrettin Sarıkaya görevlendirilmişti.
Ali Fuat Yılmazer
Kumpasın algı operasyonları üstlenmek ise örgütün yayın organı Zaman Gazetesi’ne düştü. FETÖ tetikçileri de kumpasın kampanyasını sosyal medya üzerinden yürüttü.
Örgütün Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya yönelik ilk teşebbüsü
FETÖ, kumpası Türkiye Cumhuriyeti’nin çözüm sürecinde yürüttüğü politikalardan dolayı, MİT’i terör örgütü PKK/KCK ile ilişki içindeymiş gibi göstererek kurguladı. 7 Şubat 2012’de MİT Başkanı Hakan Fidan ve bazı kamu görevlileri ifadeye çağırıldı ve haklarında yakalama kararı çıkartıldı. İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın iddianamesinde, çarpıcı tespitlere yer verildi. FETÖ’nün diğer kumpas davalarından da örnekler verilen iddianamede şu ifadeler yer aldı:
“(Örgütün) Nihai hedefe ulaşmak için başlatılan eylemlerin ilk aşamasının Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, İzmir Askeri Casusluk, Tahşiye, Selam Tevhid, MİT tırları ve 17-25 Aralık gibi kurgu ve kumpas soruşturmalarla geçildiği, örgüt tarafından gerçekleştirilen bu eylemlere 7 Şubat 2012’de MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifadeye çağrılması ile hız verildiği anlaşılmıştır. MİT soruşturması aslında FETÖ’nün seçilmiş Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni yıkmaya yönelik ilk teşebbüstür.”
Savcının manidar zamanlaması
Dönemin savcısı Sadrettin Sarıkaya’nın zamanlaması ise oldukça manidardı. O tarihte Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olan Recep Tayyip Erdoğan, 26 Kasım 2011’de ameliyat olmuş, ikinci ameliyatını ise şubat ayı başında olacaktı. Hakan Fidan ve bazı kamu görevlilerinin evlerinde arama ve haklarında yakalama kararı çıkartılmasına çalışılan tarih, Erdoğan’ın ameliyat olacağı güne ayarlanmıştı. Sarıkaya, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra saklandığı gaybubet evinde kıskıvrak yakalandı. Eski savcı Sarıkaya’nın kendisini gözaltına alan polise, “Sen benim kim olduğumu biliyor musun? Beni gözaltına alamazsın” dediği, bunun üzerine polisin de Sarıkaya’ya, “Kim olduğunuzu bildiğim için gözaltına alıyorum” diye yanıt verdiği kayıtlara geçti.
7 Şubat MİT kumpası kronolojisi
29 Ocak 2009- O tarihte Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan, Dünya Ekonomik Forumu (WEF) kapsamında düzenlenen “Gazze: Ortadoğu’da Barış Modeli” başlıklı panele davet edildi. İsviçre’nin Davos kasabasındaki toplantıda, Erdoğan hafızalardan silinmeyen “one minute” çıkışını yaparak dünyaya unutulmayacak bir ders verdi.
Ocak-Şubat 2010- Hakan Fidan, Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı olarak ilk kez Oslo görüşmelerine katıldı.
4 Mart 2010- Brüksel’de PKK’nın Avrupa’daki elebaşlarından Adem Uzun, ses kayıtlarıyla birlikte gözaltına alındı.
10 Nisan 2010- Hakan Fidan, ABD’deki İran nükleer görüşemelerine Türkiye’nin Şerpa’sı olarak katılım sağladı.
16 Nisan 2010- Fidan, MİT müsteşar yardımcılığına getirildi.
25 Mayıs 2010- Emre Taner’in görev süresinin dolmasının ardından Fidan, MİT Müsteşarlığı görevine atandı.
31 Mayıs 2010- İsrail, Mavi Marmara gemisine saldırdı.
Haziran 2010- İsrail’in önde gelen gazetelerinden Haaretz’de, İsrail savunma kuruluşlarının ve özellikle istihbarat örgütü Mossad’ın Dış İlişkiler bölümünün Fidan’ın atanmasıyla ilgili kaygı duyduğuna ilişkin haberler çıktı.
1 Ağustos 2010- İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, Fidan’ın İran’a bilgi sızdırma ihtimalinden bahsetti.
12 Haziran 2011- Türkiye genel seçimleri yapıldı, AK Parti yüzde 46,66 oy oranıyla birinci parti oldu.
14 Temmuz 2011- PKK, Diyarbakır Silvan’da saldırı yaptı. 13 Türk askeri yaşamını yitirdi, 7’si yaralandı.
13 Eylül 2011- Oslo görüşmelerine ait olduğu iddia edilen ses kayıtları internette dolaşmaya başlatıldı. Ses kaydında, “Hakan Fidan’ın, Öcalan’la ve PKK’lılarla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla ve özel temsilcisi sıfatıyla görüştüğünü ifade ettiği” belirtildi.
22 Kasım 2011- PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın avukatlarına KCK operasyonu düzenlendi, polis bütün mail trafiğini ele geçirdi.
25-26 Kasım 2011- O tarihte Başbakan olan Erdoğan’ın ofislerine dinleme cihazları yerleştirildi.
26 Kasım 2011- Erdoğan ameliyat oldu.
19 Aralık 2011- Kumpasın yargı ayağındaki FETÖ’cü savcı Sadrettin Sarıkaya ve Bilal Bayraktar, gizli tanık “Bahar”ın MİT’le ilgili 49 sayfalık ifadesini aldı.
25 Aralık 2011- MİT, ofislerdeki dinleme cihazlarını buldu. Başbakan’ın çalışma odasında bulunan böcekten sonra yapılan aramalarda 3 noktada daha böcek bulunduğu kaydedildi.
28 Aralık 2011- Uludere olayı yaşandı, ardından FETÖ’ye mensup çevreler olayın mesuliyetini MİT’e yükleyen haberler yapmaya başladı.
13 Ocak 2012- KCK operasyonunda Diyarbakır BDP binasında Oslo ses kayıtları ve protokolleri olduğu iddia edilen materyaller bulundu.
7 Şubat 2012- Dönemin Cumhuriyet Savcısı Sadrettin Sarıkaya tarafından MİT Müsteşarı Hakan Fidan, eski Müsteşar Emre Taner, eski Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş ile istihbarat çalışanları Yaşar Hakan Yıldırım ve Hüseyin Emre Kuzuoğlu, şüpheli sıfatıyla ifadeye çağrıldı.
