12 Eylül 1980 askerî darbesini: ““tuğa selam, sancağa selam ve ölçülerimiz içinde onu tutan yüce başa binlerce selam..!” ifadeleri ile alkışlayan Fethullah Gülen, dindarlara yönelik olması ile bilinen 28 Şubat 1997 post-modern askerî darbe sürecinden de yara almadan kurtulmayı bilmişti. Sadece 1971’de ve birkaç aylığına tutuklu kalan Gülen, halka nice zulümlerin yapıldığı askerî darbelerin yanında yer alması ile tanındı. 2016’ya gelindiğinde ise artık bir darbenin yanında yer almakla değil; darbenin bizatihî kendisini gerçekleştirmekle suçlanacaktı.

Asker ve Darbe Övgüsü
1980’li yıllarda “M. Abdülfettah Şahin” müstearıyla Sızıntı’da başyazılar kaleme alan Fethullah Gülen “Asker” başlıklı bir yazısında şöyle demişti: “Her milletin tarihinde asker bir tepe varlıktır (…) Bir de anadan doğma asker-millet vardır. O, asker doğar, askerlik türkülerinden ninniler dinler ve asker olarak ölür. Aşıktır askerliğe, serhad boylarına, akına ve kavgaya (…) Onun süngüsü, yüz defa iniltimizi dindirdi ve ateşimize su serpti. Yakın tarihimizde dahi kaç defa onda mazinin tebessüm eden çehresini ve yıldırımlaşan celadetini gördük… Eğer, atik davranıp da yıllardan beri hazırlanan karanlık emellerin önüne geçmeseydi, bütün bir millet olarak inkisar içinde ağlamadan başka çaremiz kalmayacaktı. Tuğa selam, sancağa selam ve ölçülerimiz içinde onu tutan yüce başa binlerce selam..!”
12 Eylül 1980 askerî darbesini destekleyen Fethullah Gülen, darbeye dair yaptığı övgüleri başka yazılarında da sürdürmüştü. İlk yazıldığında Abdülfettah Şahin imzasını taşımakla birlikte daha sonra Fethullah Gülen’in kendi adı ile de basılan “Çağ ve Nesil” isimli kitapta FETÖ lideri, “Düşmanı kıskıvrak yakalama ve bir zaferdir. İçtimai bünyenin, harici bir kısım erâciften temizlenme, arındırılma ve aslına ircâ zaferi (…) Ümidimizin tükendiği yerde, Hızır gibi imdadımıza yetişen Mehmetçiğe, istihâllerin son kertesine varabilmesi dileğimizi arzediyoruz.” ifadeleri ile darbe karşısındaki olumlayıcı tavrını tekrar etmiştir.
Fethullah Gülen Türkiye’nin geçirdiği askerî darbe süreçlerinden sadece bir tanesinin, 12 Mart 1971 askerî darbesinin ardından tutuklandı ve de bir müddet hapis yattı. 12 Eylül darbesinin ardından ise hakkında dava açılmasına ve arama kararı çıkarılmasına rağmen asla yakalanmadı. Halbuki kendisi Türkiye’yi hiç terk etmemiş, vaazlarını vermeye devam etmişti. Aranıyor olmasına rağmen, kurduğu cemaatin Ege bölgesindeki çalışmalarına devam ettiği dile getiriliyordu. Bir iddiaya göre ise, Burdur’da gözaltına alınmış ama şehrin Emniyet Müdürü tarafından ertesi gün Erzurum’a tayin edilmişti.
Paralel Yapı’nın lideri Fetullah Gülen, 12 Eylül 1980 darbesinin ardından Sızıntı Dergisi’nde yayınlanan ‘Son Karakol’ başlıklı yazısıyla Kenan Evren ve darbecilere destek vermişti.
Sızıntı Dergisi’nde yer alan ‘Son Karakol’ yazısının o bölümü:
“Hızır Gibi Yetiştiler”
“… Ne var ki, yıllardan beri, binbir saldırı ile rehnedar olmuş bir bünye, böyle hemen bir mualece ile iyi edilemeyeceği de muhakkaktı. Daha köklü ve daha gönülden bir hareket gerekliydi ki, milli bünyeyi kemiren yıllanmış seretanlar berteraf edilebilsin.
Ve, işte şimdi, binbir ümit ve sevinç içinde, asırlık bekleyişin tuluû saydığımız, bu son dirilişi, son karakolun varlık ve bekasına alamet sayıyor; ümidimizin tükendiği yerde, Hızır gibi imdadımıza yetişen Mehmetçiğe bir kere daha selam duruyoruz.”
“Evren Cennete Gidebilir”
Fetullah Gülen 31 Ocak 2005 tarihli Milliyet Gazetesi’nde Mehmet Gündem’e verdiği röportajda Kenan Evren’i cennetlik ilan etmişti.
“Evren Paşa, seçmeli din derslerini mecburi yapmakla yararlı bir iş yapmıştır. Gençlerin çoğu onun bu icraatı vesilesiyle din eğitiminden nasiplerini almışlardır. Bu iş kanaatimce öyle büyüktür ki doğrusunu Allah bilir hiçbir sevabı olmasa bile bu icraatı ona yetebilir, ahirette kurtuluşuna vesile olabilir, cennete de gidebilir..”
28 Şubat’ta Zarar Görmeyen Tek Cemaat Fethullah Gülen Cemaati Oldu
Bütün dini grupların baskı altına alındığı o dönemden sadece Gülen Cemaati zararsız çıkmıştı. Aksine Gülen, merkez medyaya demeçler veriyor, canlı yayınlara çıkıyor, Hürriyet gibi gazetelere manşet oluyordu.
“Beceremediniz Bırakın”
Gülen o dönemde merkez medyaya sıkça yer aldı ve özellikle de “(Refah-Yol Hükümeti hakkında) Bugün Türkiye’yi idare edenler gerekli performansı ortaya koyamadılar. Ben ayrılayım ve yardımcı olayım. Siz Türkiye’de nasıl bir idare istiyorsanız onu teşkil edin ve milleti idare edin diyemediler” şeklinde açıklamaları ile akıllarda yer etti.
Gülen’in tavizsiz destekçisi olduğu darbeler binlerce insanın ölümünü, kamuda başörtüsü yasağını ve hukuksuzlukların başka biçimlerini beraberinde getirdi. Buna rağmen Fethullah Gülen askerî idareyle olan barışık tavrını, “kuvvet ellerinde olduğu halde çok mantıki davranıyorlar, epey zamandan beri çok muhakemeli davranıyorlar.” sözleri ile de devam ettirdi.
12 Eylul 1980 askeri darbesini “imalı” bir şekilde destekleyen Başyazar Şahin’in ovguleri başka yazılarda da suruyor. Ona gore darbe, “Duşmanı kıskıvrak yakalama ve bir zaferdir. İctimai bunyenin, harici bir kısım eraciften temizlenme, arındırılma ve aslına irca zaferi (…) Umidimizin tukendiği yerde, Hızır gibi imdadımıza yetişen Mehmetciğe, istihalerin son kertesine varabilmesi dileğimizi arzediyoruz.”
Kaynaklar
Anadolu’da Bugün – “Kenan Evren Cennet’e Gidebilir”
Vatan – 12 Eylül’ün Hesabını Vermeden 12 Eylül’den Hesap Sorulabilir mi?
Sabah – Fethullah Gülen’in 28 Şubat’taki Utanç Verici Sözleri