Anasayfa » FETÖ’nün yargıya uzanan siyasi eli Kılıçdaroğlu
Özel Haber

FETÖ’nün yargıya uzanan siyasi eli Kılıçdaroğlu

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 17-25 Aralık darbe girişiminden bu yana yargıyı sürekli FETÖ lehine etkilemeye çalıştı. Başta Zekeriya Öz, Celal Kara gibi isimler olmak üzere FETÖ’nün yargıdaki uzantısına kol konat geren CHP lideri, FETÖ kurumlarına dokunulmasın diye her türlü yöntemi denedi. 15 Temmuz’a giden sürecin temel taşlarını döşeyen isimlerin başında Kılıçdaroğlu geliyordu.

Deniz Baykal’a FETÖ tarafından kurulan kaset komplosunun ardından CHP Genel Başkanı olan Kemal Kılıçdaroğlu, göreve gelir gelmez parti programını FETÖ’ye uyumlu hale getirdi. 17-25 Aralık darbe girişiminden önce yaptığı Washington ziyaretinde FETÖ ile “İttifak” pozu veren Kılıçdaroğlu, örgütün yargı ve emniyetteki yapılanmasının gerçekleştirdiği 17-25 Aralık darbe girişiminin ardından yargıyı FETÖ lehine etkilemek için büyük skandallara imza attı.

Arkanızdayım mesajı

Kılıçdaroğlu, 17 Aralık’tan 4 gün sonra 21 Aralık 2013’te Antalya’da yaptığı konuşmada FETÖ’cü savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara’ya “Yürekli olun, dik durun” mesajı vermiş, kumpasın ortağı FETÖ’cü polislere ise “Kim yolsuzluğun üzerine gidiyorsa hepsine destek vereceğiz” diyerek sahip çıkmıştı.

Sahte tapeleri savundu

17-25 Aralık darbe girişimi sırasında FETÖ tarafından kamuoyuna servis edilen tapelerin sahte olduğu bilimsel şekilde ispatlanırken, CHP lideri Kılıçdaroğlu yargıyı ve kamuoyunu manipüle etmek için “Hepsi gerçek” dedi. Bununla da yetinmeyen Kılıçdaroğlu, kumpas tapelerini Meclis’te dinleterek, Gazi Meclis’i FETÖ propagandasına alet etti. Hatta Kılıçdaroğlu, Paralel Yapı hakikatini çürütme görevini de üstlenmişti. FETÖ konusunda “Bakmayın siz paralel devlet laflarına, operasyonu devletin vicdanı yapmıştır” ifadesiyle örgütün emniyet ve yargıdaki ihanet yapılanmasının avukatlığına soyunmuştu.

Mağdur göstermeye çalıştı

Kemal Kılıçdaroğlu, emniyet içerisindeki Paralel (FETÖ) yapılanmaya yönelik operasyonlar içinse şöyle diyordu: “17 Aralık, 25 Aralık Türkiye’nin en büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonundan intikam alma süreci.”

Bombaların görüntüleri var

FETÖ’nün 19 Ocak 2014’te gerçekleştirdiği MİT tırları ihanetinde de yargıyı etkilemeye çalışan kişi Kemal Kılıçdaroğlu’ydu. FETÖ’nun kurduğu uluslararası kumpasa, başka bir deyişle Türkiye’yi Lahey’de yargılatmak için “MİT TIR’ları da gidip gelmeyecek. Silah taşımayacaklar. Filmleri var, kamyonlardaki kasaların nasıl açıldığının, bombaların görüntüleri var. Ben de seyrettim. Dolayısıyla bunların gizlenecek bir yanı yok” şeklindeki sözleriyle büyük ihanetin tarafı olmuştu.

Ekrem Dumanlı’nın avukatı

2014’ün sonunda Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, STV Grup Başkanı Hidayet Karaca’nın da aralarında bulunduğu pek çok FETÖ üyesi hakkında çıkarılan yakalama kararının ardından CHP lideri örgütün muhafızlığına soyunuyordu. Kılıçdaroğlu’na göre FETÖ’cülere hukuk içerisinde hesap sormak “Demokrasiyle bağdaşmıyor”du.

Yargı manipülasyonu

Kılıçdaroğlu, 7 Haziran seçimlerinden önce “İşte Erdoğan’ın yok dediği silahlar” başlığıyla Türkiye’ye DEAŞ’a destek iftirası atan FETÖ firarisi Can Dündar’ın da en büyük savunucusuydu. “Suçu işleyenler değil de, suçun haberini yapanlar tutuklanıyorsa kimse ‘Türkiye’de basın özgür, yargı bağımsız ve tarafsızdır’ demesin” diyen CHP lideri hem FETÖ kumpasına destek verdi, hem de Can Dündar konusunda yargıyı manipüle etmeye çalıştı.

Asla kabul edilemez buldu

Kılıçdaroğlu’nun FETÖ’ye olan diyet borcu bir türlü bitmiyordu. Bu seferde FETÖ’nün yayın organı olan İpek Medya’ya kayyum atanırken ziyarete gitti. Şu sözlerle örgütün avukatlığına soyundu: “Bu kabul edilemez. Asla kabul edilemez ve doğru değil. Hukuk mücadelesini devam ettirmeniz gerekiyor.” Yargının kararına saygı duymayan Kılıçdaroğlu, FETÖ’nün finans ayağının kilit ismi Akın İpek’i de telefonla aramıştı.

Ziyaretten 10 gün sonra ihanet patladı

FETÖ’nün medyadaki ihanet üssü Zaman Gazetesi de Kılıçdaroğlu’nun koruması altındaydı. Kılıçdaroğlu, 17 Mayıs’ta Zaman Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni FETÖ firarisi Ekrem Dumanlı’yı ziyaret etti. Ziyaretten 10 gün sonra çarpıcı şekilde Can Dündar ihanet manşetini attı.

FETÖ için kampanya başlattı

1 Kasım seçimlerinden önce ise CHP Genel Merkezi’nde başında FETÖ firarisi Abdülhamit Bilici’nin bulunduğu Zaman Gazetesi heyetini ağırlayan CHP Genel Başkanı örgüte destek sözü verdiği görüşmede, Digitürk’ün FETÖ kanallarını çıkarması ile ilgili de şunları kaydediyordu: “Sansüre karşı bir kampanyaya öncülük edebiliriz. Biz Genel Merkez olarak Digiturk’ten çıktık, evde de dilekçeyi hazırladım, hanım dilekçeyi verecek.” Kılıçdaroğlu’nun en öncelikli görevi FETÖ’ye yönelik tüm davaları sulandırmaktı.

Zaman’ın sözcüsü

FETÖ’nün yayın organı Zaman’a kayyum atanmasına da tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “Medya özgürlüğüne benim ne kadar önem verdiğimi biliyorsunuz. Bu konuda biz elimizden gelen her türlü desteği veririz. Bir gazetenin yaşaması önemlidir” şeklindeki söylemleriyle örgütün sözcülüğüne soyunmuştu.

Devleti hedef aldı

Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişimini önceden bilen FETÖ’nün kalemşörleri Ahmet Altan ve Mehmet Altan’ın da destekçisiydi. Hukuki gözaltılara “İntikam” yakıştırması yapan Kılıçdaroğlu, “Böyle devlet olur mu” ifadesiyle yargıyı hedef alıyordu.

Boydak’ı da destekledi

Kılıçdaroğlu’nun FETÖ sevicilikle dolu olan sicilinde örgütün finans ayağına destekte geniş yer tutuyor. CHP lideri FETÖ’nün para kasalarından Boydak’a yönelik operasyon sonrası Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Boydak’ı aradı. Boydak’a destek bitmedi. Mart 2016’da CHP Cezaevi Komisyonu bizzat Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla Boydak grubuna yapılan operasyonda tutuklanan Hacı Boydak ve Memduh Boydak’ı Sincan Cezaevi’nde ziyaret etti.

Sarayın yargısı

Kılıçdaroğlu, FETÖ’nün MİT Tırları ihanetiyle ilgili belgeleri Can Dündar’a taşıyan Enis Berberoğlu ve FETÖ destekçisi Eren Erdem’e yönelik yargı kararlarını şu şekilde itibarsızlaştırma çabasına girmişti: “Hukukun üstünlüğüne göre mi Saray’ın telkinlerine göre mi karar vereceksiniz?”

Kategoriler