Katoloik Opus Dei tarikatı dünya genelinde yüz bini aşkın üyesiyle oldukça büyük bir yapılanma. Kurucusu Josemaría Escrivá isimli bir papaz. Opus Dei ile FETÖ arasında önemli benzerlikler bulunuyor.
Opus Dei’nin tam adı “Sociedad de la Santa Cruz de Opus Dei”dir. Latince kelimelerden oluşan “Opus Dei”nin anlamı “Tanrı’nın işi/yapıtı/ürünü”dür. 1928 yılında İspanya’da sıradan bir papaz olan Josemaria Escriva tarafından kurulmuş, 1950 yılında papalık tarafından resmen onaylanmıştır.
Takiye anlayışı
Opus Dei tarikatında “takiye” anlayışı üyeliğin temelini oluşturuyor. Üyeler bulundukları mevkilerde ya da görevlerde Opus Dei’ye üye olduklarını gizlemek için normalde tarikata ters olan şeyleri dahi yapmakta özgürdür. Aynı yöntemle devletin kılcal damarlarına sızan FETÖ’cüler, farklı kimliklere bürünerek gizlenmeyi başardı.
Maske kavramlar
Opus Dei’nin örgütlenme çalışmalarında özellikle “hoşgörü” ve “diyalog” kavramları öne çıkıyor. FETÖ elebaşı Fetullah Gülen de yıllarca hoşgörü ve diyalog söylemlerinin arkasına saklandı. “Hoşgörü” ve “diyalog” söylemleri örgütün uluslararası alanda kendisini meşrulaştırma aracına dönüştü.
Eğitim faaliyetleri
Eğitim faaliyetleriyle öne çıkan Opus Dei yüzlerce üniversite ve koleje sahip. FETÖ’nün de dünya genelinde hâlen 800’e yakın okulu yönettiği biliniyor. Bu okullar, örgütün farklı ülkelerdeki toplumun değişik kesimlerine ulaşma ve kamufle olmak için kullandıkları üslerdir.
ABD politikalarına yakınlık
Bir diğer benzerlik her ikisinin de “komünizme karşı mücadele” anlayışıyla ortaya çıkması ve soğuk savaş yıllarında güçlenmesi. FETÖ elebaşı 1962 yılında Erzurum’da Komünizmle Mücadele Derneğinin kuruculuğunu yaptı. Nitekim FETÖ soğuk savaş döneminde açıkça ABD’nin yanında saf tuttu.
Hızlı yükseliş
Fetullah Gülen, tıpkı sıradan bir papazken “aziz” ilan edilen Opus Dei kurucusu gibi hızla yükseldi. FETÖ de Opus Dei gibi ekonomik ve siyasi bir güç haline getirildi. Ancak Opus Dei’nin Katolik dünyada kurduğu hakimiyeti Müslüman dünyada kurmakla görevlendirilen FETÖ deşifre oldu.