Anasayfa » Haydar Meriç’i adım adım izlemişler
FETÖ'de Bugün

Haydar Meriç’i adım adım izlemişler

Fetullah Gülen’in eş cinsel ilişkileri hakkında kitap yazmasının ardından öldürülen gazeteci Haydar Meriç’in de aralarında bulunduğu 70 kişinin usulsüz dinlenmesi davası sürüyor.

Etkin Pişmanlık Yasası’ndan faydalanarak tutuksuz yargılanan eski komiser S.D. savunmasında, Haydar Meriç cinayeti hakkında önemli bilgiler verdi.

DHKP-C ile ilişkilendirildi

Tutuklu sanıklardan, dönemin Kırklareli İstihbarat Şube Müdürü İbrahim Şimşek tarafından gazeteci Haydar Meriç’e yönelik dinleme ve fiziki takip çalışmaları yapıldığını anlatan S.D, savunmasında şunları söyledi:

”Gazeteci Haydar Meriç’in FETÖ elebaşı Gülen hakkında eş cinsel olduğuna dair kitap yazacağının duyulmasının ardından dönemin İstihbarat Şube Müdürü İbrahim Şimşek’in hummalı bir çalışma başlatmış olduğunu fark ettim ancak çalışmalar mümkün olduğunca benden uzak tutuluyordu. Zaman içerisinde öğrendim ki Şimşek’in talimatlarıyla maktul Meriç, DHKP-C ile ilişkilendirilmiş ve teknik takibi için rapor yazılmış. 14 Nisan 2011 tarihinde İstanbul özel yetkili mahkemelerinden alınan hakim kararı ile Meriç’e teknik ve fiziki takip başlatmışlar.”

Evine böcek yerleştirildi

S.D, gazeteci Meriç hakkında yürütülen usulsüz dinleme ve takip çalışmalarına, İstanbul ve Ankara’dan da özel ekiplerin katıldığını iddia etti.

Meriç’in ailesinin de özel ekipler tarafından takip edilmeye başlandığını ileri süren S.D, ”2011 yılının Mayıs ayından itibaren Meriç’i teknik ve fiziki takip faaliyetlerine İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü ile İstihbarat Dairesi Başkanlığından gönderilen özel ekipler de katılmaya başladı. Bu ekiplerin, Meriç’in ikametine özel marifetleri ile illegal olarak girdiklerini, ikametine ‘böcek’ denilen dinleme cihazı yerleştirdiklerini, bilgisayarının imajını aldıklarını, Meriç’in sık kullandığı güzergahlarda bulunan iş yerlerinin kamera kablolarını kestiklerini ya da başka yönlere çevirdiklerini şube personelinden duydum.” dedi.

Meriç’in istihbarat polisleri tarafından adım adım takip edildiği bilgisini paylaşan S.D, Meriç’in DHKP-C terör örgütü ile ilişkilendirilmesi amacıyla sahte raporların düzenlenerek arşiv kayıtlarına geçirildiğini söyledi.

24 saat kamera ile izlendi

Dönemin İstihbarat Şube Müdürü Şimşek tarafından Meriç’in 24 saat MOBESE’lerden takip ettirildiğini belirten S.D, şubelerine MOBESE izleme hattının çekildiğini anlattı.

Bir gün monitörün başına geçtiğinde “Taşkın Sitesi (Meriç ailesinin oturduğu site)” yazan bir yerin gözetlendiğine şahit olduğunu bildiren S.D, Şimşek’in kendisinin monitör başında olduğunu gördüğünde çok kızarak şubeden kovduğunu ileri sürdü.

Şimşek’in talimatlarıyla elebaşı Gülen aleyhine hazırlanan kitabın notlarının ele geçirilmesi amacıyla bir gün Meriç’in çantasının da aratıldığını savunan S.D, ancak tüm aramalara rağmen kitabın ele geçirilemediği anlattı.

İstihbarat müdürü ortadan kayboldu

Meriç’in Kırklareli, İstanbul ve Ankara istihbarat polislerince kaçırılmış olabileceğini düşünerek akıbetinden endişe etmeye başladığını ifade eden S.D, şöyle devam etti:

“Meriç, 18 Haziran 2011 tarihinde Düzce Akçakoca sahilinde 400 metre açıklıkta zincirle domuz bağına bağlanmış şekilde ölü olarak bulundu. Meriç’in kaçırıldığı gün dönemin şube müdürü İbrahim Şimşek yıllık izne ayrılarak Kırklareli’den kayboldu. Yine tesadüftür Meriç’in cesedi ortaya çıktığında İbrahim Şimşek, senelik izne ayrılarak ortadan kayboldu ve cenaze defnedildikten sonra görevine geri döndü. Bir personelle Meriç’in cesedi ile ilgili resimleri Şimşek’e gösterdiğimizde beti benzi attı, yüz hattı adeta morardı. ‘İnsan işte, ölünce hiçbir şey değil’ diyerek odasından çıkmamızı istedi.”

Kaynak: AA

Kategoriler