15 Temmuz darbe girişimini sırasında Özel Harekât Başkanlığı, TÜRKSAT ve TBMM’yi bombalayan FETÖ’cü eski pilot Yüzbaşı Hüseyin Türk’ün cezaevine girdikten sonra da örgütsel faaliyetlerine devam ettiği ortaya çıktı.
Sincan Cezaevi’nde infaz koruma memurlarınca 22 Şubat’ta FETÖ tutuklularının bulunduğu koğuşta yapılan aramada sanık Hüseyin Türk’ün bir kağıdı parçalara ayırarak çöp kutusuna attığının görülmesi üzerine durum cezaevi yönetimine bildirildi.
Memurlar tarafından çöpten alınarak birleştirilen kağıt üzerindeki notun içeriğinin örgütsel doküman niteliğinde olduğunu tespit eden cezaevi yönetimi, Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
Başsavcılıkça başlatılan soruşturma kapsamında ifadesi alınan Türk, odada bulduğu notun kendisine ait olmadığını, disiplin cezası almamak için de yırtıp çöpe attığını iddia etti.
Başsavcılık, notun FETÖ mensuplarının moralini yüksek tutmak, motivasyonlarını artırmak ve örgütün çözülmesini engellemek amacıyla yazıldığını tespit ederek şüpheli hakkında “silahlı terör örgütü üye olmak” suçundan fezleke hazırladı.
Fezlekede, sanık hakkında daha önce Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından örgüt üyeliği iddiasıyla kamu davası açıldığı ve Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 14 Nisan 2017’de iddianamenin kabulüyle Türk’ün üzerine atılı “silahlı terör örgütü” suçunun temadinin bu tarihte kesildiği hatırlatıldı.
Şüphelinin, Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmanın konusu olan “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçunu işlediği tarihin ise 22 Şubat 2018 olduğu belirtilen fezlekede, Türk’ün silahlı terör örgütüne üye olma suçunu temadinin kesildikten sonra işlediği kaydedildi.
Fezlekede, şüphelinin hâlen FETÖ’nün hiyerarşik yapısı içerisinde konumunu devam ettirdiği, üzerine atılı suçun temadinin kesildikten sonra işlenmesi nedeniyle yeni bir suç oluşturacağı kanaatine varıldığı vurgulandı.
“Daha büyük görevler verilecek”
Türk’ün koğuşunda ele geçirilen notta şu ifadeler yer alıyor:
“Kardeşlerim, sizlerle görev yapmak benim için büyük bir onurdur. Sizin gibi yiğitler az bulunur. Bunu en samimi duygularla söylüyorum ki sizin yanınızda kendimi ordunun en arkasında orasını burasını toplamaya çalışan en önde çarpışan yiğitlere yetişmeye çalışan ama ne kadar çırpınırsa çırpınsın o yiğitlerin ancak ayaklarının tozu olabilecek ki bu bile büyük bir şereftir çelimsiz bir nefer olduğumu düşünüyorum.
Ama sonradan diyorum ki Allah’ım sana sonsuz hamdüsenalar olsun ki beni bu ordunun küçücük de olsa bir neferi yaptığın için. Sizin gibi cengaverlerle aynı gemide bir tayfa olduğum için bizim rütbelerimizi almış olabilirler, olsun aldırmıyorum. Allah bizim hepimizi kardeşliğe terfi ettirdi. Bundan büyük rütbe mi olur. Buraları bize Allah’ın bir lütfu olduğunu bilmek insana çok daha fazla güç veriyor. Biz gönülden inanıyoruz ki bu günler Allah’ın izni ve inayetiyle elbet bir gün bitecek ve belki de çok daha büyük görevler verilecek. Belki de asıl zorlu sınav o zaman başlayacak. Allah kalplerimizi ve ayaklarımızı halk yolu üzerine sabit ve daim etsin ve birlik ve beraberliğimizi arttırsın. Dualarınızı da bu kardeşinizi de unutmayın. Sizi çok seven abiniz.”
Kaynak: AA