4 Temmuz 2015’te hayatını kaybeden Emekli Tuğamiral Cem Aziz Çakmak, 24 Şubat 2010’da Balyoz davası kapsamında tutuklandı ve 3 yıl tutuklu kaldı. İddiaya göre Oramiral Özden Örnek, darbe sonrası için kendisine de bir görev vermişti. Fakat dava sürecinde daha önce Özden Örnek’in kendisine TSK’dan ihraç istemi ile dava açtığı da ortaya çıktı. Son olarak FETÖ ile ilgili çatı iddianamede savcı Serdar Coşkun, kumpas bir dava ile yargılanması dolayısıyla Çakmak’a iade-i itibarda bulundu.
Balyoz davalarının kumpas olduğunun ve de davaların görülme sürecinde hak ihlallerine sebep olunduğunun ortaya çıkması üzerine Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararla bütün Bayoz sanıkları tahliye edildi. Cem Aziz Çakmak ise daha sonra yapılan yargılamalar netîcesinde beraat etti. Uuzun süredir GATA’da tedavi gören Çakmak, 4 Temmuz 2015 tarihinde hayatını kaybetti.
TSK 1. Ordu Komutanlığı’nda dönemin Türkiye Cumhuriyeti hükûmetini devirmek için hazırlandığı iddia edilen askerî darbe planı idi. Darbe planı olduğu iddia edilen “Balyoz”, Taraf gazetesinin “AKP ve Gülen’i Bitirme Planı” ve de “Türkiye’yi Balyozla Ezeceklerdi” gibi haberlerle kamuoyuna duyurulmuştu. Daha sonra FETÖ’nün “Balyoz davası” kapsamında askerleri görevlerinden edip yerine kendi elemanlarını yerleştirdiği iddia edilmiştir.
Akşam Gazetesi’nin 13 Haziran 2016 tarihinde yaptığı haberde iddia edildiğine göre 1. Ordu’daki paralel yapının elemanları gizli bilgileri Tuncay Opçin ile paylaştı. Opçin’in verdiği gizli bilgilerde çeşitli oynamalar yapıldı ve böylece “Balyoz planı” oluşturuldu.
Taraf gazetesinin 20 Ocak 2010 tarihinde yaptığı haber üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma açtı ve soruşturma sonucu açılan davaya 19 Haziran 2010’da İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Mahkeme, 21 Eylül 2012’de Çetin Doğan, Özden Örnek ve İbrahim Fırtına’nın da aralarında bulunduğu 365 sanıktan 325’ini “Türkiye Cumhuriyeti icra vekilleri heyetini, cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum etti.
Mehmet Baransu, Tuncay Opçin, Yıldıray Oğur, Ahmet Altan ve Yasemin Çongar’ın T yüksek güvenlikli kozmik odalarda korunması gereken devletin güvenliğine ilişkin vesikaların kısmen veya tamamen yok edilmesi imha edilmesi, çalınması, bulundukları yerden gizlice alınması, gizli kalması gereken bilgilerin temin edilmesi, niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgilerin açıklanması suçlarını işledikleri tespit edildi.
Konu ile alâkalı olarak Saygı Öztürk’ün 13 Ekim 2013’te “Ulusal projeleri yürütenlere balyoz” başlıklı yazısı, Balyoz Davası’nda Deniz Kuvvetleri personelinin nasıl hedefe konduğunu açığa çıkarıyor. Görevden el çektirilen muvazzaf askerlerin TSK’da yürüttüğü görevler, kurulan kumpsların aslında devleti zayıflatma hedefini de belirtir mahiyette:
“Deniz Kuvvetleri personelinin, Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki oranı yüzde 9 olmasına rağmen, ‘Balyoz Davası’nda tutuklananların yüzde 55’ini denizciler oluşturuyor. Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda tutuklananlara bakıldığında bunların da hep ulusal projelerde görev almış olması dikkat çekiyor.
İnsansız Hava Aracı geliştirme konusunda Hava Kuvvetleri’nin en yetkin isimlerinden olan Tümgeneral Beyazıt Karataş, 16 yıla mahkum edildi.
F-16 uçaklarının test pilotu ve ‘F-16 Projesi’nin geliştirme sorumlusu Tuğgeneral Kubilay Baloğlu, 16 yıla mahkum edildi.
Uzun Menzilli Silahlar Projesi’nin başındaki Albay Yusuf Volkan Yücel, 16 yıla mahkum edildi.
Hava Kuvvetleri’nin yazılımını Türkçe’ye çeviren ve milli yazılımı ürettiren Korgeneral Rasim Arslan, 16 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
İşte, büyük başarılara imza atılan Deniz Kuvvetleri Araştırma Merkezi’nin başında olan komutan Albay Mustafa Civelek ve çok sayıda mühendis de İzmir’de devam eden davanın sanığı… Onların başına gelenlerden sonra bu merkezden çok sayıda mühendis ayrıldı. Yani, bu kıymetli merkez de büyük ölçüde çökertilmiş oldu.
Cem Aziz Çakmak, 3 Mart 2015 tarihli bir Twitter gönderisinde ise Can Dündar’ı Balyoz kumpasına ortak olmakla suçladı.”
Kaynaklar
Hürriyet – Cem Aziz Çakmak Yaşamını Yitirdi