Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Nusret Muğla, hayatını kaybetti. Terör örgütünün ilk dönem kurucularından Muğla’nın ölümü üzerine örgüt tarafından sosyal medyada kara propaganda yapıldı. Firari örgüt mensupları Muğla’nın yaşı ve hastalıkları sebebiyle cezaevinde tutuklu kalmasının insanlık suçu olduğunu belirterek devlete saldırırken, bazı milletvekilleri de bu mağduriyet tiyatrosuna katıldı. FETÖ’nün meclisteki temsilcisi HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu, DEVA Parti’li Mustafa Yeneroğlu ve HDP’li Mehmet Ali Aslan Muğla için taziye mesajı yayınladı. Eski Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent Arınç ise Muğla’nın ölümü üzerine iki sayfalık bir taziye mektubu paylaştı. Geçmişte damadı Ekrem Yeter hakkında FETÖ soruşturması açılan Arınç, mektubunu “Nusret ağabeyin ardından” ifadeleriyle paylaştı.
Bülent Arınç FETÖ’cü Muğla’ya methiyeler düzdü
FETÖ’nün finans sorumlusu Nusret Muğla, 13 Şubat’ta koronavirüs nedeniyle vefat etti. 84 yaşındaki Muğla, FETÖ soruşturması kapsamında 6 yıl 3 ay ceza almıştı. Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç taziye mesajında,
“Nusret Ağabey hakkını helal et. Senin ve senin durumunda olanlar için kamuoyunun şahit olabildiği ve olamadığı tüm mecralarda, sesimin ve gücümün yettiğince bildiğim doğruları söyledim. Ama gözler kararmıştı.” ifadelerini kullandı.
Arınç, mektubunun devamında terör örgütü mensubu Muğla’yı överek şunları kaydetti:
“Kendisi gibi pırıl pırıl insanlarla kitap okur, sohbet yapardık. Sonra berberlikten ayrıldı ve küçük bir kavaf dükkanı açtı. Aynı hizmetine orada devam etti; artık Kavaf Nusret Ağabey olmuştu. Sonra ‘Hizmet Hareketi’ olarak bildiği yolda eğitim faaliyetlerine destek olmaya başladı. Kısıtlı imkânlarını bu yolda kullandı. Topladığı zekat, fitre ve çiftçilerden aldığı ayni yardımlar ile okulların yapım masrafına destek oluyordu. Kendisini sevenlerin Nusret Ağabeyi artık eğitim gönüllüsüydü.”
FETÖ tutuklusunu aklamaya çalıştı
Arınç, Nusret Muğla‘nın suçsuz olduğunu, haksız yere cezaevinde tutulduğunu iddia etti:
“Nusret Ağabeyin de birçok arkadaşı gibi ‘silahlı terör örgütü üyesi olmak’ iddiası ile tutuklandığını öğrendim. Bırakın silahı, eline bir gün çakı dahi almamış, kimseye kaba bir söz söylememiş, her defasında ‘Biz muhabbet fedaileriyiz husumete vaktimiz yok.’ diyen o güzel insan, bankaya para yatırmak, eğitim vakfında görev almak, gençlerle ilgilenmek gibi malum suçlamalar ile hüküm giymiş ve ardından tahliye edilmişti.”
Savcı ve hâkimlere hakaret etti
Bülent Arınç tarafından yayınlanan taziye mektubunda skandal ifadeler yer aldı. Arınç, FETÖ kapsamında yargılanarak cezaevine gönderilen birçok insanın aslında suçsuz olduğunu ileri sürdü. Mektupta şu ifadelere yer verildi:
“Bu konudaki tek muhatabım 15 Temmuz gecesi eline silah almamış, hiçbir şekilde silahlı eylemde bulunmamış, kendi hallerinde Türkiye’nin her yerinde imamı, müezzini, öğretmeni, doktoru, esnafı, emeklisiyle ‘Sen bu örgütün üyesisin’ denerek cezaevine doldurulmuş insanlardır.”
İşini yapan hâkim ve savcılara “zebani” diyerek hakaret eden Arınç,
“Sonsöz; Nusret Ağabey hakkını helal et. Ben, senin ve senin durumunda olanlar için kamuoyunun şahit olabildiği ve olamadığı tüm mecralarda, sesimin ve gücümün yettiğince bildiğim doğruları söyledim. Ama gözler kararmıştı, köşebaşlarını tutan zebaniler kan ve intikam ateşiyle yanıyorlardı.” dedi.
