FETÖ-CIA bağlantısı uzun yıllar önce başlayan ve son darbe girişimi dahil hala devam eden bir bağlantıdır. Bir çok delil bu bağlantıyı somut şekilde ortaya koyuyor.
15 Temmuz FETÖ’cü darbe denemesi ardından ortaya çıkan bir bilgi FETÖ-CIA bağlantısını yeniden gözler önüne serdi. Büyükada’da, zamanında İngilizlerin işgal karargahı olarak kullandığı bir otelde, darbe girişiminin gerçekleştiği gün “darbe uzmanı” Henry Barkey konaklıyordu. Barkey, FETÖ’ye ABD’de oturma izni alan, “ılımlı İslam” projesinin dünyadaki mimarlarından ve CIA üst düzey yöneticisi Graham Fuller’in ortağıydı.
Darbe girişiminin ardından FETÖ’cü darbecilere yapılan operasyonları ABD Merkez Kuvvetler Komutanı (CENTCOM) General Joseph Votel “Türk Ordusu içindeki birçok müttefikimiz hapse kondu” şeklinde değerlendirdi. Bu kadar açık şekilde FETÖ’cü darbecilerin korunması, FETÖ-CIA iş birliğinin artık ne kadar aleni şekilde yapıldığına da delil oluşturdu.
Darbeye katılan askerlerin ceplerinden şifre olarak kullandıkları FETÖ elebaşı Fetullah Gülen tarafından okunmuş 1 dolarlar bulundu. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, kendisinin de kaçırıldığı darbe girişimi ardından verdiği ifadesinde darbecilerin kendisini Fetullah Gülen’le görüştürmek istediğini söyledi.
2008’de Rusya’dan kaçan FETÖ’cüler, Türkiye’ye dönmek yerine Kanada’ya sığınma talebinde bulundu. Kanada Göçmenlik Kurumu da referans için Jamestown Foundation isimli ABD’li düşünce kuruluşuna başvurdu. Jamestown Foundation isimli kuruluş, FETÖ’cülere referans oldu. Ancak Jamestown Foundation’ın yönetim kurulu incelendiğinde, CIA ile bağlantısı açıkça görülüyor. Jamestown Foundation yönetiminde yer alan Michael Hayden, 2006-2009 yılları arasında CIA Direktörlüğü görevini yürütmüştü. FETÖ’ye referans olan kuruluşun yönetiminde, eski üst düzey CIA yöneticisinin bulunması, FETÖ’nün ABD’li istihbarat kuruluşu tarafından desteklendiğini gözler önüne seriyor.
FETÖ elebaşı Amerika’da karargâh gibi bir villada ağırlanıyor. CIA tarafından korunan villasında dünya çapından üst düzey bir çok siyasetçiyi, bürokratı ve iş adamını ağırlıyor. Planlamalarını bu karargahtan yapıyor ve örgütü bu karargahtan yönetiyor.
FETÖ-CIA arasındaki bağlantıyı göz önüne sermek için hikayenin en başına, FETÖ’nün nasıl ve kimler vasıtası ile kurulduğuna bakmak gerek. 15 Aralık 1965’de eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in çalışma arkadaşı İsmet Sezgin vasıtasıyla Diyanet İşleri Başkan Yardımcılığına Yaşar Tunagür getirildi. Hiç bir yeterliliği olmamasına rağmen Fetullah Gülen’i Diyanet kadrosuna alan kişi Tunagür’dür.
Gülen’in diyanet kadrosuna girmesinin ardından lobicilik faaliyetleri de başladı. İzmir’de yapılan toplantılara Demirel’den İzmet Sezgin’e kadar bir çok siyasetçi ve bürokrat katılıyordu. O toplantılara katılanlardan biri de CIA ajanı Graham Fuller’di.
Fuller Afganistan’a kadar İslam dünyasında CIA adına operasyonlara katılarak alanında uzman oluyor. Ve dünyada bir milyarı aşan Müslümanları ABD’nin yönetmesi adına projeler hazırlıyor. FETÖ, bu projenin bir uzantısıdır. ABD’ye kaçtığında FBI “Bu adam tehlikeli” diyerek sınır dışı edilmesini istiyor. Ancak Fuller’in araya girmesi ve Gülen’e kefil olması ile Gülen Amerika’da kalıyor. Gülen’in Amerika’ya kaçması için bir çok sebep vardı. Bu sebeplerden biri Ankara Emniyet Eski Müdürü Cevdet Saral ‘Paralel devlet’ konusunu 1999’da ilk kez resmi kayıtlara geçirmiş olması. Bu rapor ve bunun gibi gelişmelerin ardından FETÖ elebaşı Gülen, CIA tarafından apar topar Amerika’ya götürüldü.
Cevdet Saral FETÖ’yü 19 yıl önce yazdığı raporda çözmüş, örgüt hakkında derin bilgileri olan bir isim. Dikkat çektiği konular, CIA’nın yapısı ile FETÖ’nün yapısının benzerlikleri. Bir entelejans mezhebi olarak kurulmuş CIA’in, Virginia’daki merkezin girişinde mermer duvarda, İncil’in Johannes 8,32 ayetindeki “Ve siz gerçeği tanıyacaksınız. Ve gerçek sizi hür yapacak” sözü yazılıdır. Bu sözü Senatör William Fulbraight “…Sır sahipleri bir kardeşlik içinde seyahat eder ve başkalarına sır vermezler” şeklinde mistik bir söylemle özetledi.
CIA’in asli görevi, Amerika’nın Yeni Dünya Düzeni politikaları istikametinde, milli devletleri dönüştürme ve radikal grupları temizleme, küresel politikalara aykırı olan ülke liderlerini legal-illegal siyasal eylemlerle saha dışına alma, önemli ülkeleri Yeni Dünya Düzeni sistemini bozmayacak liderlerle yöneltmektir.
Önemli devletler; Mısır, Tunus, Irak, Suriye, Libya, Yemen, Ukrayna, Gürcistan. Mısır, Irak, Libya, Ukrayna, Gürcistan, Yemen’i (darbeyle veya lider devirme) dönüştürüldü. Sadece 17 Aralık ve 15 Temmuz’da FETÖ aracılığıyla Türkiye’yi dönüştürme operasyonlarına başarılı olamadı.
CIA-Amerika’nın Yeni Dünya Düzeni için hedef ülkelere yönelik çalışma stratejisi:
- SIZMA : Deniz aşırı resmi görünmeyen gizli teşkilat kurma/geliştirme. Türkiye’de FETÖ budur.
- Siyaseti dizayn: Siyasi partileri kontrol etme, finanse etme, ele geçirme. Türkiye’de üç muhalefet partisi dizaynı gözden kaçmamalı.
- Propaganda: Medyayı yönlendirmek, psikolojik harekâtı işletmek. Yabancı basına yazdırırlar, Türkiye içi operasyon kanatları aktarma yapar.
- Ortak aramak: CIA -Amerika ile beraber çalışacakları aramak, bulmak, yönlendirmek.
Sızma yapılacak ülkelerdeki beyinler, personel, ajan, piyon, köprü adamlar, gerek seçim ve gerekse eğitim yönünden özel eğitime tabi tutulurlar. FETÖ’nün dünya çapındaki okullarında bunlar yapıldı. CIA-Amerika, seçtiği-koruduğu/güçlendirdiği beyin ve elemanları çoğu kez ABD’ye getirmek suretiyle, bunları yüksek paralar-sağlanan mevkiler-makamlar karşılığı gizli şebekelerde çalıştırır. FETÖ’nün ele geçirdiği kişiler bu yolla CIA ajanlığına devşirildi. Sonuç olarak FETÖ, misyonunu tarif etmek gerekirse, “Hasan Sabbah ve Haşhaşileri” şeklinde örgütlenmiş CIA ortağı bir terör yapılanmasıdır.
Kaynaklar:
Takvim – Bülent Erandaç: ‘Cevdet Saral: CIA ve FETÖ‘