Kayyum atanmasıyla yolsuzlukları ortaya çıktı
Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) en önemli finansörlerinden olan Hamdi Akın İpek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. Türkiye’nin madenlerini işgal ederek, tonlarca altını yurt dışına kaçırmasıyla bilinen Akın İpek, aynı zamanda FETÖ çatı davasının da sanığı. Firari Akın İpek’e “terör örgütü yöneticiliği, terörizmin finansmanı, zimmet ve terör örgütü propagandası yapmak” suçlarından soruşturma açılmıştı. Hakkında yakalama kararı da bulunan İpek, 30 Ağustos 2015’de özel bir uçakla İngiltere’ye kaçtı. İpek’in sahibi olduğu Koza-İpek Holding’e, “teröre finansman sağladığı” gerekçesiyle, Eylül 2015’te, MASAK tarafından operasyon düzenlendi. 25 Ekim’de Koza İpek ve 22 şirketine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi ile kayyum atanmasına karar verildi. Ardından İpek’in sahibi olduğu Koza İpek Grubu’na bağlı tüm şirketlere kayyum atandı. Atanan kayyumlar vasıtasıyla yaptığı yolsuzluklar tek tek ortaya Firari FETÖ’cü Akın İpek, Koza-İpek Holding’e atılan kayyumlara karşı uzun süredir “hukuk mücadelesi” (!) veriyor.
Akın İpek’e AİHM’den red
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuran Akın İpek, şirketlerine kayyum atanması sebebiyle mülkiyet hakkının, medya şirketlerinin kapatılmasıyla da ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini iddia etti. Ayrıca İpek, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma ve kayyum atanmasına yönelik yaptığı basın açıklamasında, kendisini suçlu gösterdiğini ve bu nedenle de masumiyet karinesinin ihlal edildiğini öne sürdü.
AİHM, başvuruyu incelemeye alırken, Türkiye’den hükümet görüşü talebinde bulundu. Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Dairesi Başkanlığı tarafından AİHM’ye hükümet adına görüş iletildi. Hükümet görüşündeki bilgi ve belgeleri de dikkate alan AİHM, İpek’in başvurusunu, açıkça dayanaktan yoksun olduğu ve iç hukuk yollarının tüketilmediği gerekçeleriyle reddetti.
Şirketlere kayyum atanmasıyla ilgili
AİHM, İpek’in kayyum atanmasına yönelik şikayetlerini titizlikle incelediğini belirtti. AİHM kararında, başvuranın, şirketlerine kayyum atanmasına dair kararın teknik raporlara dayandırıldığı, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından verildiği ifade edildi. Başvuru yapan İpek’in, herhangi bir zamanda adli makamlardan tedbirin kaldırılmasını talep edebileceğini belirten AİHM, kararında gerektiğinde de tedbirin süresinin aşırı olması veya diğer faktörlerin ortaya çıkması durumunda, tedbirin kaldırılması hususunda Anayasa Mahkemesi’ne de başvuru yapılabileceğini vurguladı. Son olarak, kararda bu nedenlerle mülkiyet hakkı kapsamındaki şikayetlerin açıkça dayanaktan yoksun olduğuna işaret edildi. Ayrıca, OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile kapatılan İpek’in medya şirketlerinin, uygulanan tedbirin doğrudan hedefi olmadığı belirtildi. Şirketlerin, uydu yayınından kaldırılmasına ilişkin şikayetlerin, Anayasa Mahkemesi’ne sunulmadığı ifade edildi.
AİHM, İpek’in masumiyet karinesinin ihlal edildiği yönündeki iddialarına ise, hakkında yapılan basın açıklamasının raporlardaki sonuçlardan alıntı yaptığı, yapılan açıklamanın doğrudan bir isim belirtmediği ve İpek’i suçlu duruma düşürmediği yönünde karar verdi.
