FETÖ’cülerin sığındığı Almanya’dan şaşırtan hamle
Alman basını, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) kirli oyunlarını kaleme almaya başladı. Almanya, firari örgüt mensuplarına oturum izni vererek barınmalarına müsaade ediyor ve ülke içindeki lobi faaliyetlerine sesini çıkartmıyordu. Almanya’nın çok satan gazetelerinden Süddeutsche Zeitung tarafından ortaya çıkartılan gerçeklere göre, Almanya FETÖ’nün dernek ve kurumlarına da para yağdırıyordu. Bu gazetenin Ağustos 2020 tarihli haberinde, Almanya’nın Fethullahçı Terör Örgütü’ne yakın olan yaklaşık 300 kuruma “proje desteği” adı altında milyonlarca euro verdiği belirtilmişti. 16 Nisan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi referandumu öncesinde Türkiye’ye miting yapması yönünde engel koyan Almanya, FETÖ’cülerin Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan, Mehmet Baransu, Gökçe Fırat ve Mümtazer Türköne gibi isimler için eylem yapmasına göz yummuştu. Zekeriya Öz, Celal Kara gibi FETÖ’nün kumpas savcıları da Almanya’ya sığınan isimler arasında yer alıyor. Tüm bunlara rağmen, darbe girişiminin yıl dönümü olan 15 Temmuz’da, Alman basınından şaşırtıcı bir hamle geldi.
Alman basını örgüt mensuplarının itiraflarını yayınladı
Alman gazetesi Die Zeit, “Almanya’daki Gülen hareketi…Gülen’in ‘Altın Nesli’ yeni bir imaj arıyor” başlığıyla bir makale yayınladı. Alman gazeteci Volker Siefert tarafından kaleme alınan makalede, FETÖ elebaşı Fethullah Gülen ve yandaşlarının Almanya’daki yayılmacı tutum ve eylemleri eleştirilerek, örgütün ülkedeki “demokrasi ve insan hakları” ile ilgili faaliyetlerine şüphe ile yaklaşılması gerekildiği ifade edildi. Gözü açılan Alman basını, bu sefer de örgüt mensubu iki iş adamının itiraflarına yer verdi. Ülkede yayın yapan www.ndaktuell.de isimli internet sitesine konuşan Yasin isimli bir iş adamı, 13 yaşında örgüte girdiğini söyleyerek;
“FETÖ ileri sürüldüğü gibi bir cemaat değil. Almanya’yı yeni merkezi haline getirdi” diye konuştu.
Mühendis olduğunu ve 29 kişiye istihdam sağladığını belirten Yasin (32),
“Yurtlarında kaldım. Baskı, sürekli kontrol ve gücün kötüye kullanılması gibi birçok kötü anım var. Daha fazla Zaman gazetesi satmamız için sadece dört saat uyumamıza izin verilirdi. ‘Gülen ABD’den telefon edip öyle talimat verdi’ diyorlardı. Bazı şeyler gülünçtü. Mesela Gülen titrediğinde, ‘Peygamber Efendimizin içine girdiğinin delili’ diyorlardı.” dedi.
“FETÖ’ye Almanya’da verilen desteğe çok şaşırıyorum”
FETÖ’nün Işık evlerinden birinin kurucusu olan Serdar isimli kişi ise:
“FETÖ’ye Almanya’da verilen desteğe çok şaşırıyorum. Geçmişe “utançla” bakıyorum. Çocukları, aileleri maddi ve manen kullandılar. Bize her kötülüğün, kabuslarımızın bile altında kadınların yattığını anlatırlardı. Eşler bir katalogdan seçilirdi. Kataloglarda kadının özellikleri, karakteri ve ailesi hakkında bilgiler vardı.” şeklinde konuştu.