İlk olarak milletin lideri Cumhurbaşkanı Erdoğan şehit edilecekti. FETÖ’ye direnen halk ve güvenlik güçlerinin tamamı terörist ilan edilecekti.
Darbenin ertesinde yabancı istihbarat servislerinin provokasyonu başlayacaktı.
Sünni-Alevi ve Türk-Kürt gerilimleriyle halk bölünecek, Türkiye Suriye’den farksız hâle getirilecekti.
Ardından Türkiye sınırında bekleyen on binlerce PKK’lı Türkiye’ye girecekti.
Güneydoğu PKK tarafından işgal edilecekti.
Eş zamanlı olarak DEAŞ’lı teröristler Türkiye’ye yerleşecekti.
Türkiye, şehitlerin kemiklerini sızlatırcasına teröre teslim edilecekti.
Amerika, DEAŞ’ı vurma bahanesiyle Anadolu topraklarını bombalayacaktı.
Türkiye paramparça edilecekti.
Zaten 15 Temmuz’da planlanan hain plan, darbeden öte bir işgaldi.
Her karışından şüheda fışkıran topraklar yok olurken kabus devam edecekti.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, Yavuz Sultan Selim’in kaftanıyla Türkiye’ye dönecekti.
Anadolu’da kalan son toprak parçasının başına geçecek, kendisini halife ilan edecekti.
O kanlı gecede millet değil de “ihanet” kazansaydı, bunların hepsi olacaktı.
Bu yüzden 15 Temmuz millî şahlanıştır, Türkiye’nin yeniden dirilişidir.
