Ağırlaştırılmış müebbetle yargılanan eski Kara Harp Okulu öğrencisinin ByLock yazışmalarında, belediyelerin ekmek fabrikaları ile su dolum tesislerindeki ürünlerine “büyü yaptırıldığı” kara propagandası yer aldı.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Kara Harp Okulu’ndaki darbe girişimine ilişkin davada bazı sanıkların “ByLock” yazışmaları dosyaya eklendi.
Davanın sanıklarından eski Kara Harp Okulu öğrencisi Ramazan Demir’e ait 12 Ocak 2016 tarihli yazışmalar deşifre edildi.
FETÖ mensupları dışındaki halkın gerçekleri görememekle suçlandığı mesajlarda, toplumun iktidara desteğinin arkasında “büyü ve sihir” olduğu öne sürüldü.
“Ekmek ve sulara büyü yapıldığı” safsatası
İran’dan getirilen büyücüler vasıtasıyla “kötü ruhlarla” iletişime geçildiği iddia edilen yazışmalarda, “Şu anda maalesef Türkiye’de büyü, sihir ve habis ruhlarla irtibata geçenler çok yaygın. İktidardakiler, büyüyü asrısaadette olduğu gibi bir fesat için hatta toplumu uyutmak için de kullanıyor. Kendilerine bağlı belediyelerin bazılarında halk ekmek fabrikaları ve su dolum tesislerinde (Hamidiye gibi) hatta bazı gıda fabrikalarında (Torku gibi) Pers’ten getirdikleri büyücüler kullanılıyor.” şeklindeki ifadeler dikkati çekti.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in kaldığı malikaneye de büyü yapıldığının tespiti üzerine binanın ahşap kısımlarının yeniden inşa edildiği öne sürülen mesajlarda, büyücülerin Gülen’i hedef aldıkları iddia edildi.
Halka “cahil” suçlaması
Büyücülerin, büyüde kullandıkları araçları cinler vasıtasıyla sakladıkları öne sürülen mesajlarda şu ifadelere yer verildi:
“Büyüğümüze (elebaşı Gülen) defalarca yaparlardı. Büyü ortaya çıkmasın diye (en son muhterem validelerinin kabrine yerleştirilen gibi) habis ruhları, cinleri kullanıp büyüde kullandıkları cisimleri saklamaya çalışıyorlar. Bilindiği gibi kamp yerindeki (FETÖ elebaşının kaldığı yer) ahşap binalar bu yüzden temizlenip restore edildi. En son özel getirdikleri büyücüler son çare olarak büyüdeki en tesirli yolu denemeye çalışıyorlar. Büyü yapılan şahsın öldüğü şayiasını çıkartıp bu yalana inandırmak ve netice olarak da en önemlisi, o şahıs için yapılan duaların kesilmesini ve azalmasını sağlamak.
Son zamanlarda çıkarılan dedikodularla ‘(Gülen’in) yerine kopyası yerleştirildi’ şayialarını bu maksatla yayıyorlar. Ta ki taraf olan ama her duyduğuna inanan cahil halk duayı kessin diye.”
Kaynak: AA