FETÖ, polis, asker ve yargı teşkilatları içerisine sızıp uzun yıllar deşifre olmamış örgüt mensuplarıyla birlikte Türkiye Cumhuriyeti Devletini ortadan kaldırmak için birçok teşebbüste bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı feshetmek adına birçok hain girişimde bulunan örgütün, alenen giriştiği ilk eylem 7 Şubat MİT kumpasıydı.
Örgüt, 2010’daki Anayasa değişikliğiyle en dinamik zamanlarından birini yaşadı
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2009 yılında DAVOS’ta “One minute” çıkışı yapmasından büyük rahatsızlık duyan Amerikan güdümündeki FETÖ, 2010 yılında da Hakan Fidan’ın Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı olarak ilk kez Oslo görüşmelerine katılmasının ardından 7 Şubat MİT kumpasının çalışmalarına başlamıştı.
Yargının yapısını değiştiren Anayasa değişikliğinin kabulünden sonra Yargıtay ve Danıştayın üye ve daire sayıları artırılmıştı.
Bunu fırsat bilen FETÖ üyesi yüzlerce savcı ve hakim kuruma sızdı.
Yargı, polis ve askeri yapılanma içinde yerinin sağlamlaştıran örgüt üyeleri, tarihler 7 Şubat 2012’yi gösterdiğinde FETÖ elebaşından aldıkları talimatla müsteşarı ifadeye çağırdılar.
HSYK’nın 6 Ocak 2011 tarihli kararnamesiyle önce İstanbul Cumhuriyet Savcılığına atanan daha sonra Beşiktaş’taki Özel Yetkili Savcılıkta görevlendirilen FETÖ üyesi eski savcı Sedrettin Sarıkaya, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı ifadeye çağırmasına gerekçe olarak, Fidan’ın 2010 yılında katıldığı Oslo görüşmelerinde kaydedilen ses kayıtlarını gösterecekti.
Ses kayıtlarını görüşme esnasında PKK’nın Avrupa’daki yöneticisi Adem Uzun almıştı.
Amaç, hükümeti çözüm süreci döneminde sanki PKK ile işbirliği içindeymiş gibi gösterip hesap sormak bu vesileyle de Başbakan Erdoğan’ı görevinden alıkoymaktı.
7 Şubat günü ve kumpas saati tesadüf değildi
O gün, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ameliyat olacaktı.
Böylece kumpasçılar tarafından ifadeye çağrılan Fidan, Erdoğan’a ulaşamayacak ve planları tıkır tıkır işleyecekti.
Lakin düşündükleri gibi olmadı.
Erdoğan, 7 Şubat günü, günlük program akışında yaptığı bir değişiklikle sürecin seyrini tamamen değiştirdi.
Saat 17:00’daki ameliyatını erteleyen Erdoğan, Fidan’ın ifadeye çağrıldığı haberini alır almaz başbakanlık uçağıyla Ankara’ya uçtu.
FETÖ mensubu polisler, MİT müsteşarı Hakan Fidan’ın evinin önünü çoktan sarmışlardı.
Başbakan Erdoğan, dakikalar içinde ilgili yere geldiğinde ise verdiği talimatla Fidan’ın evinin etrafını saran özel harekat timleri kumpası püskürttü.
Erdoğan’ın daha sonrasında 7 Şubat MİT kumpasıyla ilgili yaptığı açıklamada “asıl hedefin kim olduğunu biliyorum” ifadesinden de anlaşıldığı üzere, FETÖ Cumhuriyet tarihindeki en büyük yargı kumpasını kurarak hükümeti ve Başbakan Erdoğan’ı devirmek istemişti.