Darbe girişimine katıldığı belirlenen 156’sı Kara Harp Okulu kursiyeri, 8’i rütbeli 164 sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet talep edildi.
15 Temmuz darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulunda yaşanan eylemlere ilişkin, aralarında kursiyer ve rütbelilerin de bulunduğu 164 sanığın yargılandığı davada, duruşma savcısı esas hakkındaki mütalaasını sundu.
Çoğunluğu astsubaylıktan subaylığa geçen sanık kursiyerlerin Kara Harp Okulundan Genelkurmay Karargahı’na geliş sürecinin anlatıldığı mütalaada, helikopterlerle getirilen kursiyerlerin, gruplar halinde çevre güvenliğinde görevlendirildiği, sivil halkın karargaha girmesini önlemek ve içerideki askeri darbeyi yöneten güruhun güvenliğini sağlamak için de karargah çevresine sevk edildiği kaydedildi.
Mütalaada, her kursiyere bir miktar mühimmat verildiği, belli aralıklarla karargah çevresine dizilen kursiyerlerin başına da rütbeli askeri personelin geçtiği, zaman zaman özel kuvvetlerden gelen ve darbeci diğer rütbeli askerlerin de onlara emir verdiği bildirildi.
“Darbeyi biliyorlardı”
Tanıkların mahkeme huzurunda, okulda darbe yapıldığının, sıkı yönetim ilan edildiğinin saat 22.00-23.00 sıralarında toplandıkları zaman bir albay tarafından ilan edildiğini söyledikleri aktarılan mütalaada, bu nedenle kursiyerlerin Kara Harp Okulunda bulundukları sırada askeri darbenin başladığını bildiklerinin anlaşıldığı tespitine yer verildi.
Ayrıca dışarısı ile irtibat halinde olan sanıkların, yakınlarıyla haberleşerek darbeyi öğrendikleri aktarılan mütalaada, sanıkların mahkemedeki savunmalarında, “iletişim imkanlarının bulunmaması, şarjlarının bitmiş olması gerekçesiyle darbeden haberdar olmadıklarını ve güvenli bir yere götürüldükleri”ni söyledikleri hatırlatıldı. Mütalaada, buna rağmen söz konusu iletişim çağında bu savunmaların hayatın olağan akışına uygun olmadığı kanısına varıldığı ifade edildi.
Mütalaada, tanık anlatımları karşısında, suçtan kurtulmaya yönelik bu beyanlara itibar edilmemesi gerektiği, bilerek ve isteyerek darbenin yapıldığından haberdar olmalarına rağmen halk tarafından etrafı sarılmış ve darbecilerin etkisiz hale getirilmesine yönelik vatandaşların eylemlerine mani olmak için destek kuvvet olarak Genelkurmay’a gittikleri tespiti yapıldı.
Askeri darbenin başarılı olmaması üzerine kursiyerlerin ifadelerinde, “askeri darbe olduğunu bilmediklerini, karargahı savunmak için getirildiklerini, kandırıldıklarını sabah öğrendiklerini” söyleyerek suçtan kurtulmaya çalıştıklarına işaret edilen mütalaada, kursiyerlerin kandırılarak karargaha getirildikleri iddiasının doğru olmadığı bildirildi.
Bazı kursiyer sanıkların ise karargaha terör saldırısı olduğunun söylendiğini savundukları ancak bu tür olaylarda yetki ve görevleri olmadığına yer verilen mütalaada, “İddia ettikleri gibi bir terör saldırısı olsa dahi kursiyer sanıkların bulundukları pozisyon itibarıyla bu tür görevlerde kullanılmayacaklarını bilmeleri gerektiği açıktır.” değerlendirmesinde bulunuldu.
Tüm sanıklara ağırlaştırılmış müebbet talebi
Mütalaada, tüm sanıkların, eylemlerine uyan “Anayasa’yı ihlal” suçundan ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırılmalarına karar verilmesi istendi.
Sanıklara esas hakkındaki savunmaları için süre verilen duruşma, 15 Ocak-9 Şubat 2018’e ertelendi.
Kaynak: AA