Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin 35 kişinin yargılandığı davada, eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek’in de aralarında bulunduğu 13 sanıkta FETÖ’nün şifreli haberleşme programı “ByLock” tespit edildiği bildirildi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, daha önce alınan ara karar gereğince, “ByLock” veya başka program kullanıp kullanılmadıklarının tespitiyle ilgili Emniyet Genel Müdürlüğüne yazılan yazıya İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından 13 Nisan’da cevap gönderildiği belirtildi. Yazıda sanıklar Ali Poyraz, Coşgun Çakar, Hamdi Egbatan, Mehmet Uçar, Mehmet Akif Yılmaz, Osman Gülbel, Ömer Faruk Kartın, Özkan Mumcu, Ramazan Akyürek, Serkan Şahan, Tamer Demirel, Yılmaz Angın ve Yunus Yazar’ın “ByLock” programı kullandıklarının tespit edildiği bildirildi.
Duruşmada, tanık olarak dinlenilen eski emniyet müdürü Hanefi Avcı, ”İstanbul Emniyetine olayı fatura etmeye çalıştılar. Amaç orayı ele geçirmekti. Kendileri dışında herkesi gayri milli tanımlayıp makamları ele geçirdi. Sahte belgeler ve delillerle operasyon yaptılar. Bu yapıyla bağlantım oldu, çocuklarım okullarında okudu. Onları tanıyorum ama onlarla organik ilişkim yoktur.” dedi.
Hanefi Avcı, davanın sanıklarından Sabri Uzun’dan önce istihbarat daire başkanlığı yaptığını ve o dönemde FETÖ’nün etkin olmadığını öne sürerek ”İstihbaratta insan kullanılır, teknik yöntemler kullanılır. Her bilgi merkeze aktarılır. Devlet denetimi vardır. Gizlilik esastır. Merkez bu bilgilere bakmakla yükümlüdür. İllerin iptal ettiği bilgiler de merkezde saklanır. Elemanları da takip eder.” diye konuştu.
Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve savcılığa verdiği ifadede etkin pişmanlık yasalarından faydalanmak istediğini belirten dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdür Faruk Sarı’nın beyanı da alındı.
Faruk Sarı, ”2007’de Trabzon’a geldikten sonra FETÖ’cü Ömer ve İrfan Akkaya ile ilişkim oldu. Sohbetlere katıldım. Örgütsel yapıda olmadım. Çok sayıda soruşturma geçirdim. Yoğun iş yükü altında kaldım. FETÖ/PDY kapsamında bazı ilişkilere tanık oldum.” dedi. Örgüt mensubu olmadığını ve etkin pişmanlık tabirinin durumunu tarif etmediğini öne süren Sarı, baskı altında kaldığını ve pişman olacağı bir iş yapmadığını iddia etti.
Kaynak: AA