FETÖ bağlantısı nedeniyle kayyum atanan Maltepe’deki Pinhan restoranın örgüt faaliyetlerine ilişkin 12’si tutuklu 47 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, FETÖ’nün saadet zinciriyle yetiştirdiği zengin neslin, yurt dışında sefa sürdüğü, alt tabakayı oluşturan cezaevindeki üyelerinin ise safsatalarla oyalandığı belirtildi.
İddianamede, “Örgütün mali yapısı, zaman içerisinde örgütlenmeye paralel olarak Türkiye başta olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinden gelir ve gider kalemleri olan son derece geniş bir ağ haline gelmiştir. Bu kapsamda yapılanma, zaman içerisinde profesyonelleşmiş, bünyesinde bankası, holdingleri, basın yayın kuruluşları, eğitim kurumları, ticari işletmeleri, hastaneleri, STK’ları vb. çok sayıda kurum/kuruluşu olan, milyar dolarla ifade edilen gelir/gider rakamlarına ulaşan dev bir organizasyon haline gelmiştir.” değerlendirmesi yapıldı.
Örgütün ekonomik olarak kapalı devre usulüyle çalıştığı, tüm ekonomik faaliyetlerinin kayıt dışı olduğu, tamamen güven esasına dayalı olup herhangi bir teftiş ve denetime olanak vermediği anlatılan iddianamede, “Dolayısıyla esasında kapalı devre ve kayıt dışılık kendi içerisinde, ‘saadet zincirini’ oluşturmuştur. Kayıt dışı olan ve denetlenemeyen büyük ekonomik güç, bir süre sonra örgüt elemanlarını çok büyük şirket, holding ve fabrika yöneticisi olarak ortaya çıkarmıştır. Zaten özellikle 17-25 Aralık 2013 kalkışmasından sonra örgütten ayrılan bir çoğunun söylediği de tüm bunları doğrulamaktadır.” denildi.
Türkiye imamı Mustafa Özcan’ın 600 milyon avro vurmuş
İddianamede, kişi ve kuruluşlardan elde edilen haksız menfaatlerin, esasında küçük gibi gözükse de Türkiye ve dünya ölçeğinde düşünüldüğünde devasa bir mali yapıyı oluşturduğuna işaret edilerek “Kaldı ki bugün örgütün üst düzey yönetici ve üyelerinin tamamına yakınının yurt dışında oldukları düşünüldüğünde bu kişilerin ne ile geçindikleri konusunda bize gerekli emareleri vermektedir.” ifadeleri kullanıldı.
Örgütün kamudan ihraç edilen üyelerine de belli miktarlarda düzenli maaş verilmesinin devasa mali yapının sonucu olduğu belirtilen iddianamede, şunlar kaydedildi:
“Sadece Mustafa Özcan’ın (örgütün Türkiye imamı) yurt dışı bankalarında 600 milyon avro şahsi parasının olduğu düşünüldüğünde, bu paranın sadece Özcan’ın şahsının kazandığı paralar olmadığı, zaten bu yüzden örgüt içerisinde Özcan’ın bir grup tarafından himmet, burs ya da kurban paralarını kendi şahsi menfaatleri doğrultusunda kullandığından dolayı sevilmediği anlaşılmıştır. Bir gizli tanığın beyanına göre de özellikle 17-25 Aralık olayından sonra Türkiye’deki para olukları kesilen örgütün, yurt dışından yeterli mali desteği bulamadığı, Güney Afrika’da bir okulun ihtiyaçlarının giderilememesi üzerine Fetullah Gülen’in, ‘Mustafa Özcan’a söyleyin örgütten tırtıkladığı paralardan okulun ihtiyacını karşılasın.’ diye talimat verdiği tespit edilmiştir.”
Kaynak: AA