Anasayfa » FETÖ’nün sivil imamı Hakan Çiçek mahkemede yalanları sıraladı
FETÖ'de Bugün

FETÖ’nün sivil imamı Hakan Çiçek mahkemede yalanları sıraladı

FETÖ’nün sivil imamı Hakan Çiçek, hakkında belgeleriyle ortaya koyulan iddialara karşı yalan söyleyerek kendisini savundu.

FETÖ’nün 15 Temmuz’da komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Hava Üssü’ndeki eylemlere ilişkin davada, “kurmay subaylar abisi” olarak örgütün tepe yöneticilerinden aldığı talimatları kurmay subaylara ilettiği belirtilen, kapatılan Anafartalar Kolejinin sahibi sivil sanık Hakan Çiçek’in savunması alındı.

23 bin 800 doları yolda bulmuş

Çiçek, 16 Temmuz sabahı saat 08.00-08.30’dan itibaren iki, iki buçuk saat tarlada yürüyerek bir köye ulaşmaya çalıştığını, yürüyüşü sırasında içinde 23 bin 800 dolar olan bir çanta bulduğunu anlattı. Yürürken sonra jandarma aracı gördüğünü, ona yöneldiğini ve gözaltına alındığını anlatan Çiçek, jandarma karakolunda işlerinden ve okul sahibi olmasının ardından kendisinden şüphelenildiğini ifade etti.

O sabah kendisinin de 5 bin dolar ve 7-8 bin lira parası olduğunu bildiren Çiçek, jandarmaya “Bu poşeti de yolda buldum, aldım” dediğini söyledi. Türkiye’de farklı sektörlerde 4, ABD’de bir şirketi bulunduğunu, ABD’ye yılda 3-4 milyon liralık mermer sattığını, alışveriş merkezlerinde dükkanları ve bankada milyonlarca lira parası olduğunu anlatan Çiçek, 23 bin 800 doların kendisi için çok büyük bir meblağ olmamasına rağmen basında bu konuda aleyhine haberler çıktığını söyledi. Darbe girişiminin ardından FETÖ’ye bağlı okul ve şirketlerin kapatıldığını anımsatan Çiçek, hakkındaki haberler üzerine de kendi okulunun da kapatıldığını bildirdi.

Akın Öztürk’ü hiç görmemiş

Hakan Çiçek, asker yöneticisi olduğu belirtilen Akın Öztürk’ü tanımadığını, hayatının hiçbir döneminde görmediğini öne sürdü.

Akın Öztürk ve Hakan Çiçek

Akıncı Üssü’ne “Happy Hour” için gitmiş

Sivil imam Hakan Çiçek, darbe gecesi Akıncı Üssü’nde bulunmasına ilişkin ilginç bir savunma yaptı:

“15 Temmuz’da beni Akıncı Üssü’ne davet eden Albay Ahmet Özçetin ile Anafartalar Kolejinin Çankaya Yıldız’daki şubesinde 2 gün önce tanıştım. Bundan önce bu kişiyle tanışıklığım yoktu. Akşam saatlerinde okuldan çıkarken sağa sola bakınan Özçetin’e yardımcı olabileceğimi söyledim. Bana Albay olduğunu, Akıncı Üssü’nde görev yaptığını söyledi. Bunun üzerine Özçetin’e Yenimahalle’deki okul açılınca Akıncı’dan gelen çocukları Çankaya’dan Yenimahalle’ye alacağımızı söyledim. Yeni öğrenciler bulabilmek için Özçetin’den yardım istedim. Bana, ‘Ben de okuldan memnunum, size yardımcı olabilirim.’ dedi. Okuldan pazarlama ekibini yollayabileceğimi söyledim. Cuma günü Akıncı Üssü’nde sosyal etkinlik düzenlediklerini söyledi. Buraya gelip gelemeyeceğimi sordum. Bana, ‘Olabilir.’ karşılığını verdi. Bizzat katılmak istediğimi söyledim. Nasıl geleceğimi tarif etti. ‘Üssün dışında büyük bir otopark ve cami var. Ben sizi oradan 19.30-20.00 gibi alayım. Aksilik olursa kapıya ismimi verin, ben sizi ya alırım ya da aldırırım.’ dedi. Zaten tek yapacağım iş orada çocukları bulunan velileri okulumuza davet etmekti, ben de bunu yaptım.”

Ahmet Özçetin ise Çiçek’i tanımadığını söylemişti

Bu beyan üzerine Mahkeme Başkanı Selfet Giray, Ahmet Özçetin’in Çiçek’i tanımadığı, Akıncı Üssü’ne de davet etmediği yönündeki ifadesini hatırlattı. Hakan Çiçek, bunun üzerine, “Benim beyanım bu şekilde. Ben doğruları söylüyorum. Darbe davasından yargılanıyorum. Kuzenim bile beni tanımadığını söylese bir şey diyemem.” diye konuştu. Bunun üzerine mahkeme başkanının, “Sivil bir kişi olsa bunu anlayabiliriz. Oysa Ahmet Özçetin sanıklardan biri, yargılanıyor. Sizi tanımadığını söyleyerek neyi kurtaracak?” dedi. Çiçek’in “Onu kendisine soracaksınız.” demesi üzerine Giray, “Soracağım zaten ama siz yalan söylemeyeceğinizi belirttiniz. Buna dayanarak soruyorum” karşılığını verdi.

‘Siz burada oyalanın’ demiş

15 Temmuz akşamı Özçetin ile anlaştıkları saatte Akıncı Üssü’ne gittiklerini belirten Çiçek, lojman bölgesine geçtiklerinde Özçetin’in bir telefon konuşması yapıp, “Acil bir durum var. Siz burada oyalanın. Ben gidip geleceğim” diyerek ayrıldığını öne sürdü.

Burada yaklaşık 45 dakika oyalandığını anlatan Çiçek, saat 20.30 gibi etkinliğin yapılıp yapılmayacağını öğrenmek için nizamiyeye doğru yürüdüğünü, kapıya varmadan hareketlilik fark ettiğini savundu. Çiçek, rütbeli 2 askerden ziyarete geldiğini belirterek yardım istediğini ancak askerlerin terör saldırısı nedeniyle giriş çıkışların kapalı olduğunu belirterek kendisini nizamiyeden uzaklaştırdığını öne sürdü.

Birkaç saat sonra nizamiye bölgesindeki hareketliliğin daha da arttığını anlatan Çiçek, gece saat 24.00’e kadar üssün lojmanlar bölgesindeki evlerin arkasına saklandığını, buradan hava hareketliliğini duyduğunu ancak bulunduğu mesafeden uçakları göremediğini savundu.

Saat 24.00 sularında dışarıdan tekbir sesleri duyduğunu bildiren Çiçek, bunun üzerine tekrar nizamiyeye geçtiğini ancak dışarı çıkamadığını belirterek, “Nizamiyeye doğru giderken silah sesleri gelmeye başladı. Kapıdakilere dağılmaları yönünde anonslar yapılıyor, patır patır silah sıkılıyor. Normal bir insan ne yapıyorsa ben de onu yaptım. Döndüm ve evlerden de uzaklaşıp kimsenin göremeyeceği şekilde kendimi gizledim. Tek derdim sabah olunca buradan çıkmaktı.” diye konuştu.

Akıncı’dan çıksaymış şehit olacakmış

“Ben oradan çıksam bugün karşınızda bulunmayacaktım, şehit olacaktım.” diyen Çiçek’e salondakiler tepki gösterdi. Hakan Çiçek, sabah 08.00 sularında tel örgülerin arasından çıkıp dışarıdaki tarlaya geçtiğini, yaklaşık 2 saat uzakta gördüğü bir köye doğru yardım istemek için yürümeye başladığını söyledi. Yolda iki jandarma aracı gördüğünü ve bu araçlara doğru yürüdüğünü belirten Çiçek, jandarma aracının da tarlaya girip kendisine yöneldiğini dile getiren Çiçek, kendisini tanıtıp kimlik kontrolünün ardından araca bindiğini ve jandarma karakoluna gittiklerini anlattı.

Kaynak: Sabah

Kategoriler