Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nun açılış seremonisine katılmak üzere 17 Eylül’de New York’a gitmesi planlanan Cumhurbaşkanı Erdoğan aleyhinde ABD’deki FETÖ’cüler kirli planlarını devreye sokmak için çalışmaya başladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın koruma ekibinin hareket alanını kısıtlamak üzere kulis faaliyetlerine hız veren FETÖ’cüler, Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Ed Royce ve Üye Eliot Engel’in Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’a mektup göndermesini sağladı. Mektupta, “Erdoğan’ın korumalarının olay çıkarmaması için tedbir alınması” gibi kışkırtıcı ifadeler yer aldı.
Diplomatik kaynaklar, Meclis üyelerinin, Dışişleri Bakanlığından beklentilerini Türk hükümetinin en yüksek mercilerine iletmesini isteyerek “Türk polisi ve beraberindeki koruma ekiplerinin, Birleşik Devletler yasalarına saygı göstereceğinden ve Türk Cumhurbaşkanının korunmasıyla ilgisi olmayan saldırgan eylemlerden kaçınacağından emin olmalıyız.” dediği öğrenildi.
Kaynaklar, hain örgütün ABD toplumu ve BM Genel Kuruluna katılacak liderler üzerinde olumsuz algı oluşturmak için siyasiler nezdinde lobi faaliyetleri başlattığını da belirtti. FETÖ ile iltisaklı siyasetçilerin düşünce kuruluşlarını ve medya organlarını propaganda amaçlı olarak aradığı da belirlendi.
‘FETÖ’nün darbe teşebbüsünün tekrarı’
Bakanlar Kurulu toplantısı sürerken gazetecilerin sorularını cevaplandıran Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ da ABD’deki dava süreçleriyle ilgili şunları kaydetti:
“Washington savcılığı bir iddianame düzenledi. 19 kişiyi kapsıyor; 4’ü sivil Türk vatandaşı, 15’i ise Cumhurbaşkanımızın korumaları. Ama işin garibi, bu 15 korumadan 4’ü olay yerinde bile değil. Mesnetsiz, yanlı ve haksız bir iddianame var ortada. Bu iddianame, PKK terör örgütünün destekçilerinin o günkü eylem sonrası verdikleri ifadelerden hazırlanmış. Korumaların ifadeleri nerede? Onlar yok. Onlara hiç itibar edilmemiş ve çalakalem hazırlanmış. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. ABD’de Rıza Sarraf üzerinden şimdi de Sayın Bakanımızın (Zafer Çağlayan) isminin karıştırıldığı olayın özü de şudur: ‘Bu 17-25 Aralık sürecinde FETÖ’nün yargı yoluyla yapmak istediği ama başaramadığı darbe teşebbüsünün aynen ABD’de, Amerikan yargısını kullanmak suretiyle tekrarından başka hiçbir şey değildir.”
Kaynak: Türkiye