İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Hrant Dink cinayetiyle ilgili Jandarma İstihbarat görevlilerine yönelik yürütülen soruşturma her geçen gün derinleşiyor. Soruşturmayı yürüten Savcı Gökalp Kökçü, İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ile yapılan yazışmalarda, cinayetin işlendiği Agos gazetesi civarında istihbarat görevlilerinin herhangi bir görevde olmadıklarını tespit etti. HTS kayıtları, baz ve sinyal bilgilerinden şüphelilerin cinayet öncesi ve işlendiği sırada olay yerinde oldukları tespit edildi.
FETÖ’nün altın çocuğu Demirkale
Soruşturma evraklarında FETÖ’nün altın çocuğu olarak nitelendirilen dönemin İstanbul Jandarma İstihbarat Tim Komutanı Yüzbaşı Muharrem Demirkale’nin Dink’in öldürülmesinden hemen sonra dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Metin Canbay’ı aradığı tespit edildi. Canbay’ın FETÖ üyeliğinden meslekten ihraç edildiği belirlenirken halen firari olduğu öğrenildi. Demirkale’nin ayrıca o dönem İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer’i de cinayetten hemen sonra aradığı belirlendi.
IQ Yayınevi sahibinin sır görüşmeleri
Firari Metin Canbay’ın soruşturma kapsamında tutuklanan IQ Kültür evi sahibi Adem Sarıgöl’ü Dink’in öldürülmesinden hemen sonra arayarak bilgilendirdiği de belirlendi. Sarıgöl’ün olay öncesi, olay günü ve sonrası HTS kayıtları incelendi. Sarıgöl’ün bu kapsamda yaklaşık 1 yıllık süre içerisinde Muharrem Demirkale ile 93, TSK ile irtibatlı değişik birimlerle 85 adet telefon görüşmesi olduğu tespit edildi. Cinayet günü Muharrem Demirkale ile görüştükten sonra ise Kara Kuvvetleri Komutanlığı ile irtibatlı iki adet telefon görüşmesi yaptığı belirlendi.
Kaynak: Sabah
