Anasayfa » FETÖ’de örgüt içi hesaplaşma derinleşiyor
FETÖ'de Bugün

FETÖ’de örgüt içi hesaplaşma derinleşiyor

Suikast, kumpas ve darbe girişimleri deşifre olan FETÖ, tarihinin en kötü günlerini yaşıyor.

FETÖ’nün mali kaynaklarının kuruması ve propaganda imkânını kaybetmesi örgüt içinde ciddi gerilimler yaratıyor.

Örgüt üyeleri birbirine düştü

Örgütteki baş gösteren yeni duruma ilişkin ilk yazı, 31 Ağustos 2017’de FETÖ’ye ait Türkiye’de yasaklı “tr724” sitesinde Deniz Ayhan müstearıyla kaleme alındı. Yazıda örgüt üyeleri, “mağdurlar”, “kafası karışık olanlar” ve “zihni berraklar” olarak 3 ana gruba ayrıldı.

Örgütün geleceğinin “zihni berraklar“larda olduğu ve “bu grubun temsilcilerini ortak hareket etme ve yıkıcı tenkitlerden uzak durma amaçları etrafında birleştirmişe benzediği” ifade edildi.

“Şeref yoksunu bir müfteri”

Yazıya firari FETÖ üyesi gazetecilerden de çok sayıda tepki gelirken, sonraki günlerdeki eleştiriler sosyal meydada örgüt mensuplarının birbirlerini ihanetle suçlamasına kadar vardı.

Firari örgüt üyelerinden İhsan Yılmaz, yazıyı FETÖ’yle bağlantılı olduğu için kapatılan TUSKON’un Brüksel’deki çalışanlarından Ebubekir Işık’ın kaleme aldığını ancak sonradan inkâr ettiğini öne sürerek, kendini terörle mücadele operasyonları karşısında “sessiz kalmakla” suçlayan Işık’ın “şeref yoksunu bir müfteri olduğunu” belirtti.

Eleştiri, itirafları getirdi

Eleştiriler, son zamanlarda itirafları da beraberinde getirdi. Firari gazetecilerden Bülent Keneş, 13 Mart’ta yayımlanan yazısında, örgütün sınav sorularını çaldığını itiraf ederek bu işi yapan kişinin “hizmet için gerekirse aynısını tekrar yapmakta gözünü bir lahza olsun kırpmayacağını” dediğinin kendisine söylendiğini, örgüte asıl ihanet edenlerin de eleştirenler değil, bu gibi kişiler olduğunu kaydetti.

“Adil Öksüz’le hareket edenler var”

Eski Zaman gazetesi muhabiri Ahmet Dönmez 26 Mart’ta “thecrcl” isimli siteye verdiği röportajda örgüt içinde Adil Öksöz’le birlikte hareket eden isimlerin olduğunu söyledi.

Dönmez, “Son güne kadar Öksüz’le birlikte hareket edip de şimdi yurt dışında hâlâ camia içerisinde aktif olanlar var. Aslında Adil Öksüz’ü perde olarak kullanan ve onun arkasında hâlâ mevcudiyetini muhafaza eden bir ekip bu. Organize. Birbirini tutan ve kollayan bir ekip.” dedi.

“Süreç bittikten sonra ben yokum”

Dönmez, aynı röportajda ayrıca “süreç” dediği terörle mücadele operasyonları bittikten sonra örgütün içinde olmayacağını açıkladı.

“Süreç bittikten sonra ben yokum.” diyen Dönmez, bunun çok büyük bir rahatsızlığa işaret ettiğini vurguladı.

FETÖ yalnızlaşıyor, üyeleri bile güvenmiyor

Örgütün Londra’daki kurumlarının yöneticilerinden İsmail Sezgin ve Özcan Keleş de yapının eleştirilmesi gerektiğini sık sık dile getirenler arasında yer alıyor.

26 Mart’ta kendi Youtube’daki yayınlarında, örgüte karşı hem kendi içinden hem de dışarıdan ciddi bir güven sorunu olduğunu itiraf eden Sezgin, Uluslararası Af Örgütünün bile son zamanlarda artık uzak durmaya çalıştığını ve FETÖ’nün yalnızlaşmaya başladığını söyledi. Sezgin, konuşmasında, “Bir de takipçileri arasında bir güven krizi var. Yani esnaflar, talebeler, öğretmenler, iş adamları birçok insan cemaati artık çok güvenilir bir noktada görmüyor.” şeklinde konuştu.

“Konum elde edebilirime bakmam”

4 Nisan tarihindeki mesajında kaçak ve kaçılan ülkelerdeki yerleşik üyeler arasındaki güç mücadelesine değinen Keleş, “Ben bir ülkeden başka bir ülkeye gitmiş olsam, oradaki yapılanma içinde nasıl ‘konum’ elde edebilirime bakmam diye düşünüyorum. ‘Geldiğim yerde yaptım, burada da yapayım’ demezdim diye ümit ediyorum. Hele hele makam hiç istemezdim diye düşünüyorum.” dedi.

“Akademisyen abiler sizleri de sahaya bekliyoruz”

Keleş’in İngiltere’ye kaçan ve darbe girişimi gecesi halkın sokağa çıktığını duyunca şok geçiren Kerim Balcı gibi sonradan bu ülkeye gidenleri kastettiği sanılıyor.

Zira, Balcı’nın Kosova’daki MİT operasyonu sonrası İngiltere’de yapılan bir gösteriye dair mesajına yazılan bir cevapta, “Evet, çok bilen ve eleştiren akademisyen abiler sizleri de böyle yiğitçe sahaya bekliyoruz. Ne zaman sahaya inersiniz o zaman samimiyetinize inanırız.” ifadesine yer verildi.

“Eskiler zaten getto gibi olmuşlar”

Bir dönem STV’de program yapan Halit Esendir, sosyal medya hesabında yerleşiklerin firarilere yardımcı olmadığını yönündeki iddiaları doğrulayacak şekilde, 4 Nisan’da “Eskiler zaten getto gibi olmuşlar onlardan beklentileri de yok.” diye yazdı.

“Gitmek isteyen Hizmet’e ihanet eder”

Twitter’da Güner ismi ve @gunerestambul kullanıcı adıyla yazan başka biri de mesajlarıyla örgüt içinde dayanışmanın azaldığını gösterdi. Söz konusu kullanıcı 7 Nisan’daki paylaşımında, pasaportunun süresi bittiği için Güney Afrika’dan ayrılması gereken bir öğretmene “Pasaportunuz bitse de burada kalacaksınız, gitmek isteyen Hizmet’e ihanet eder, tek kuruş da ödeme alamaz.” dendiğini yazdı.

Aynı kullanıcı, başka mesajında da “Ya da Afganistan’da gözden çıkardıkları arkadaşlara ‘Size artık ihtiyacımız yok başınızın çaresine bakın, yol paranızı veriyoruz ister TRye ister başka yere gidin.’ demek dayanışma değildir.” ifadelerini kullandı.

Elebaşı Gülen de sorgulanıyor

Örgüt içindeki tartışmalar, elebaşı Gülen’e de ulaşmış durumda. Bu konudaki tartışmayı başlatanlardan biri, “kıtalar arası” isimli internet sitesini kuranlardan Ahmet Kuru oldu.

San Diego State Üniversite Siyaset Bilimi Öğretim Üyesi Kuru, ekim ayındaki “Liderler, Prensipler ve Peygamber Örneği Problemi” başlıklı yazısında, Gülen’in adını vererek “Prensiplere ve sözleşmenin esaslarına aykırı davranan, önderlik ettikleri kitleleri başarısızlığa sürükleyen liderler hesap vermeye ve istifa etmeye çağrılmalıdırlar.” dedi.

Ağzı bozuk Gülen kötü örnek oluyor

Aynı sitede yazan Gökhan Bacık da başarısızlık ile lider arasında bir bağ olduğunu vurgulayarak Gülen’in eleştirilmesine değindi. Gülen’in kızdıklarını ve rakiplerini “goril”, “salya atmak”, “Pakraduni”, “aşüftesi vardı” gibi sözlerle eleştirdiğine dikkati çeken Bacık, yazısından dolayı Kuru’ya kimliği açık ya da gizli örgüt üyelerinin “cahil”, “akademisyen bozması”, “aptal”, “ne olduğu belirsiz” şeklinde hakaret ettiğine işaret ederek, elebaşının üslubunun örnek oluşturduğunu dile getirdi.

“FG çekilmeli, heyet kendini lağvetmeli”

Bunlara son olarak Amerika’da yaşayan bir İsmail B. Tutar (@IsmailBTutar) adlı bir üye eklendi. Tutar, sosyal medya hesabından Milli İstihbarat Teşkilatının (MİT) Kosova’daki 6 FETÖ üyesini Türkiye’ye getirmesi sonrası, “Kosova’daki kaçırma hadisesi cemaat yapılanmasının tüm eksiklerini ortaya döktü. Merkezin bir exit (çıkış) stratejisi yok. Öyleyse FG (Fethullah Gülen) çekilmeli, heyet (kurmay tabaka) kendini lağvetmeli.” diyerek elebaşını örgütü bırakmaya çağırdı. Gelen tepkilerin ardından Tutar’ın bu mesajını sildiği görüldü.

“Gülen’in bütün olanlarda ana suçlu olduğunu düşünüyorum”

Kendini eski üye olarak tanımlayan ve Avustralya’da yaşayan İsa Hafalır da Gülen’i açıkça suçlayanlar arasında yer aldı. Hafalır, 28 Mart’ta sosyal medya hesabından şu mesajı paylaşarak elebaşını eleştirdi:

“Ben kendi adıma ana sorumlu olarak cemaati ta başından yanlış tasarlayan Gülen’i görüyorum. Açık ve net. ”

Eleştirlerde sık sık en üst tabaka olan kurmay tabakanın aşılamadığı, elebaşı Gülen’e ulaşılamadığı da dile getiriliyor.

“Münafıklık yolunda yoldan bihaber”

Eleştiri yapılmasını savunan Fuat Baran’ı bir örgüt üyesi “ABD’ye hicret ettik deyip klavye arkasından gazetecilik taslamakla” suçlarken, diğeri de “Münafıklık yolunda yoldan bihaber yolcu! Kendini çok akıllı görüp geri kalan bizi de bir sürü koyun sanıyorlar.” şeklinde yazdı.

“Eleştiri sapıklığı”

Twitter’da @Aliosmankus3 adını kullanan FETÖ üyesi, eleştiriye karşı çıkarak “Eleştiri sapıklığını Hizmet bünyesine virüs gibi yerleştirmeye çalışanların bir kısmı gafletinden, bir kısmı akademik sarhoşluğundan bir kısmı da hainliğinden yapıyor.” dedi.

“Darbeci” suçlamaları

Eleştiride bulunanlara tepki gösterenler arasında örgüt içinde adı en çok tartışılanlardan Houston’da yaşayan Tuncay Opçin de var. Opçin, örgüte eleştiri yönelten Mahmut Akpınar’ı “Adil Öksüz’le ilişkisi” üzerinden suçladı.

Mahmut Akpınar da Adil Öksüz’le ilişkisini ifşa eden Opçin’e “Yatakta basıp şafakta asacaklar” şeklindeki subliminal darbe mesajını hatırlatarak hesap sordu.

FETÖ firarilerinin son dönemde sosyal medya üzerinden birbirlerini, hakarete varacak şekilde suçladıkları, hatta örgütün mahrem sırlarını ifşa ettikleri görülüyor.

Kaynak: AA

Kategoriler