Bayburt’ta FETÖ’nün sözde “il imamları”nın da aralarında yer aldığı 29’u tutuklu, 9’u firari 60 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.
Mahkeme heyetinin sorularını yanıtlayan tanık S.T, jant ve lastik üretimi alanında Bayburt merkezli faaliyet gösteren ve kayyuma devredilen firmanın satış-pazarlama bölümünde geçmiş yıllarda çalıştığını söyledi.
‘Hâkimler bizim, avukatlar bizim, mahkemeler bizim’
Şirketin kayyuma devri yapılmadan önce yöneticilerle yaşadığı çeşitli problemler nedeniyle mahkemelik olarak ayrıldığını anlatan S.T, “O süreçte Genel Müdür A.H.K’nin yanına görüşmek için gittiğimde bana, ‘Hâkimler bizim, avukatlar bizim, mahkemeler bizim. Sen bu davayı kazanamayacaksın, seni çok beklettireceğim, süründüreceğim.’ dedi. Nitekim de öyle oldu, 4 yıl sürdü benim davam. Bu 4 yıl sonunda 2015 yılında mahkemeyi kazanabildim.” dedi.
‘Çin’de üretilen ürünleri Alman malı olarak satıyorduk’
Tanık S.T, Bayburt merkezli faaliyet gösteren firmanın Almanya’da da işlerinin olduğunu ve Çin’de üretilen jantlar ile lastikleri Almanya’da üretilmiş gibi göstererek sattıklarını savunarak şunları söyledi:
“Satış elemanıydık, benim görevim lastik ve jant satmaktı. Bize bunun konferansı yapıldı. Bu jantların Alman malı olduğu ve Almanya’da üretildiği, yine Alman malı olarak satılacağı söylendi. Daha sonra ürünler bize gelince kolilerin üzerine gerçekten ‘Germany’ yazılıydı. Koliyi açtığımızda ürünlerin Çin’de üretildiği ibaresi vardı. Bu durumla ilgili olarak Almanya’da bulunan patronumuz U.K, ürünleri müşterilerimize teslim etmeden önce kolileri açarak Çin ibarelerini kazımamızı istemişti. Biz de patronumuzun dediği gibi ürünleri müşterilere götürmeden önce kolileri açıp ürünler üzerindeki Çin ibarelerini tamamen kazıyorduk. Daha sonra açtığımız ürünleri yeniden poşetleyip koliye yerleştirerek müşterilere o şekilde gönderiyorduk. Yani bu şekilde Çin’de üretilen ürünleri Alman malı olarak satıyorduk.”
Kaynak: AA