Anasayfa » FETÖ’cü pilot, Hulusi Akar’ı kurtardığını sanıyormuş
FETÖ'de Bugün

FETÖ’cü pilot, Hulusi Akar’ı kurtardığını sanıyormuş

15 Temmuz darbe girişimi gecesi Kara Havacılık Komutanlığındaki olaylara ilişkin 155 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, rehin alınan Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ı Akıncı Üssü’ne götüren Yarbay Halil Gül’ün ifadesine yer verildi.

Yarbay Gül, suç tarihinde alayda helikopterlerin acil durumlarda kullanılması için oluşturulan acil durum bekleme ekibinde nöbetçi subay olarak görev yaptığını söyledi.

Kendisi dışında isimlerini hatırlayamadığı 2 teğmenin de aynı şekilde görevli olduklarını anlatan Gül, “Saat 16.00’da nöbeti devraldım. Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak ve Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı İhsan Uyar, Kara Havacılık Komutanlığını denetlemeye geldiler. Onlar geldiği için ben de karargaha gittim. Onlar ayılmadan nöbet yerime geçtim.” diye konuştu.

Ardından Kara Havacılık Komutanlığı Kurmay Başkanı Mehmet Şahin’in kendisini arayarak helikopterlerin Akıncı Üssü’ne götürülmesini emrettiğini söyleyen Gül, şöyle devam etti:

“Helikoptere giderken Genelkurmay Başkanlığı Harekat Merkezinden soyadını hatırlayamadığım Albay Doğan, benim telefonumdan hemen Genelkurmay’a gelmemi, yaralılar olduğunu, Genelkurmay Başkanı’nı oradan çıkarmamız gerektiğini söyledi. Ben helikoptere geçtim. İsmini hatırlayamadığım bir yarbayı yanıma aldım. Helikopteri birlikte kullanarak Genelkurmay Başkanılığına gittik. Genelkurmay Başkanlığının içine helikopterle indim. O sırada jetler uçmaya başladı. Farklı bir durum olduğunu anladım. Kim olduğunu bilmediğim ancak rütbelerinden general olduğunu anladığım gözü kapatılmış vaziyette bir şahsı birileri helikoptere getirdi. Getirenlerin de kim olduklarını bilmiyorum ancak kıyafetlerinden Özel Kuvvetler Komutanlığından oldukları anlaşılıyordu.

Helikopterdeki şahıslar benden helikopteri Akıncı Üssü’ne götürmemi istediler. Ben de helikopterle şahısları Akıncı Üssü’ne götürdüm. Götürdüğüm kişinin kim olduğunu bilmiyorum ancak Genelkurmay Başkanı değildi. Şahsı Akıncı Üssü’ne götürdüm.”

Genelkurmay Başkanı’nı kurtardığını sanıyormuş

Bu sırada, “Doğan” isimli albayın kendisini tekrar aradığını, Genelkurmay’a gelmesini istediğini belirten Gül, “Genelkurmay’ın içine indim. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, yürüyerek, elleri ve gözleri açık, yanında birileri olduğu halde helikoptere geldi. Hulusi Akar’ın yanındaki şahıslara dikkat etmedim. Şahısların Genelkurmay Başkanı’na silah doğrulttuklarını görmedim. Genelkurmay Başkanı’nın eli, kolu bağlı değildi. Helikoptere Akar ve yanında 2-3 kişi daha bindi ancak yanındakilerin kim olduklarını ve rütbelerini bilmiyorum. Genelkurmay Başkanı’nı bir şeylerden kurtardığımı zannediyordum. Zorla getirildiğini hiç düşünmedim. Helikopter kalktıktan sonra telsiz frekansından ‘Genelkurmay Başkanı’nı kurtardım.’ diye anons geçtim.” ifadelerini kullandı.

Gül, daha sonra Kara Harp Okulundan silahlı 45 askeri Genelkurmay Başkanlığına getirdiğini, bu sırada helikopterinin isabet aldığını, bunun üzerine Güvercinlik’e indiğini söyledi.

Gül, şöyle devam etti:

“Gece bir helikopter geldi. Güvercinlik’ten ismini hatırlayamadığım askeri personel ile Akıncı Hava Üssü’ne gittim, orada bekledim. Durumun ne olduğunu oraya vardığımızda anlamıştım. Akıncı’da çok emir komuta varmış gibi görünmüyordu. Emir komutanın kimde olduğunu bilmiyorum. 16 Temmuz’da Orgeneral Akın Öztürk geldi. ‘Ben Başbakan’la görüşeceğim, izinleri aldım, uçaklar bizi vurmayacak, beni helikopterle götürür müsün?’ dedi. Bunun için bir helikopteri çalıştırdım. Helikopter arızalandı.

Bu sırada, Hava Kuvvetleri Komutanlığının bir uçağı ateş etti, helikopteri bıraktım. Bir saat sonra Akın Öztürk bana tekrar, ‘Gerekli izinleri aldım, havalanmamız lazım.’ dedi. Kendisini ikna edemedim. Helikopterle havalandık ancak havaalanının dışında Kobra’yla ateş edildi, vurulduk. Akın Öztürk yaralandı. Bunun üzerine iniş yaptık. Öztürk’ü ilk defa olay sırasında Akıncı Üssü’nde gördüm. Öztürk yaralanınca onu alıp götürdüler. Daha sonra teslim olduk.”

Bütün gece birlikte uçtuğu personelin ismini hatırlamamasının olağan ve inandırıcı olmadığı belirtilen Gül’ün bu konuda sessiz kalmayı tercih ettiği bildirildi.

Gül, darbe girişiminden ne zaman haberdar olduğunun sorulması üzerine, “Genelkurmay Başkanı’nı alırken ciddi anlamda şüphelenmiştim ancak Kara Harp Okulundan yaptığım 2. seferde bir darbe girişimi olduğunu anladım. Girişimi anladıktan sonra ikilemde kaldım. Darbe girişimi başarısız olsa yargılanacaktım. Darbe girişimine katılmayıp da girişim başarılı olsa yine yargılanacaktım. Böyle bir ikilem içinde faaliyetlerime devam etme kararı verdim yani olayı anladıktan sonra da kendi irademle bu girişimin içinde yer olmak zorunda kaldım.” beyanında bulundu.

Kaynak: AA

Kategoriler