FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimindeki komuta merkezi olan Akıncı Üssü’ndeki eylemlere ilişkin 486 sanık hakkında açılan davada, darbenin planlayıcısı olduğu gerekçesiyle yargılanan sivil imam Nurettin Oruç, savunmasında akıl almaz yalanlar söyledi.
‘Belgesel’ çekmek için gitmiş
15 Temmuz günü ısrarla Akıncı Üssü’nde olmadığını söyleyen Oruç, “16 Temmuz sabahı Kazan’a, Anadolu’nun 40-50 yılık geleneği olan bir konunun belgeselinin çekmek için gittim. Bu konu hayvan yetiştiriciliğinin, üreticiden tüketiciye ulaşması serüveni ile ilgili. Sabah saat 08.00 sıralarında evden çıktım. Kazan’a 2-3 araç değiştirerek gittim. Sonra belgeseli çekeceğim köye ulaşmak için bir araca bindim. Beni köye yakın bir yolda bıraktı. Köye ulaşmak için yürürken jandarma tarafından gözaltına alındım.” dedi.
Sanığın bu ifadesi üzerine Mahkeme Başkanı Selfet Giray, “Darbe olmuş, uçaklar havada uçuyor. Ortalık karışık. Böyle bir günün sabahında belgesel çekmek için yola çıkmak riskli değil mi?” sorunu yöneltti. Sanık bu soruyu, “Benim meslektaşlarım oralarda zaten çalışıyorlardı. Kameramanlar, muhabirler. Benim de gitmem normal.” karşılığını verdi.
Mahkeme Başkanı Selfet Giray, “Habercilerin orada olması gayet normal. Ama oraya giderken yanlarında kameramanlar ya da başka muhabirler vardır. Şirketlerine ait araçlar ve bunların şoförleri vardır. Sizin yanınızda kim vardı? Neden şirketinizden bir araçla ya da bir çalışanla birlikte gitmediniz?” şeklinde soruyu yöneltti. Sanık bu soruya kaçamak cevaplar vererek “Gitmişken görmek istedim.” dedi.
Kamera görüntülerini bile inkâr etti
Akıncı Üssü’nde olmadığını tekrarlayan sanık Oruç’a, o gece Akıncı Üssü 143. Filo’nun koridorlarındaki güvenlik kamera görüntüleri ve bunlardan alınmış fotoğraflar gösterildi. Oruç, gösterilen ilk fotoğrafa, “Bana kısmen benziyor ama ben değilim çünkü ben orada değildim.” yanıtını verdi. İkinci fotoğraf için de “Bana benziyor ama ben değilim” dedi. Bu cevaplara salonda bulunanlar tepki gösterdi.
Bir müşteki avukatı da sanık Oruç’a, “Kemal Batmaz, Harun Biniş ve siz. Görüntülerdeki size benziyor ama siz değilsiniz. Bu nasıl bir tesadüf?” diye sordu. Oruç soruyu, “Bana kurulmuş bir komplo bu. Böyle görüntülere ürün yerleştirme, kişi yerleştirmek çok basit.” cevabını verdi.
Otostopla gitmiş ve telefonunu unutmuş
Müşteki avukatları sanığa, Kazan’a giderken hangi araçla gittiğini, onu gören bir tanığın olup olmadığını ve savcılıktaki ifadesinde otostopla 3 araçla gittiği yönündeki ifadelerini sordu. Oruç, iki belediye otobüsü kullandığını ve belli bir noktadan sonra otostopla bindiği bir araçla Kazan’a ulaştığını iddia etti. Bu sırada araya giren Mahkeme Başkanı Selfet Giray, “Peki neden telefonunu yanına almadın? Belgesel çekeceğin insanlarla nasıl irtibat kuracaktın? O gün yaşananlardan haberin var. Başına bir şey gelirse telefona ihtiyacın olacağını hiç düşünmedin mi?” diye sordu.
Sanık Oruç, “Ben çok telefon kullanan biri değilim. Bu nedenle telefonumu sürekli unuturum.” diye yanıt verdi.
Müşteki avukatları sanığa, “Yakalandığınız yerde biriniz para bulunuyorsunuz. Biriniz belgesel çekiyorsunuz. Biriniz çanta düşürüyorsunuz. Bu tarla nasıl bir tarlaymış?” diye sordu. Sanık soruya, “Kahramankazan” yanıtını verdi. Avukat ise “Hayır Kahramankazan değil. Akıncı Mahallesi. Darbenin üssü olan Akıncı’ya yakın bir tarlada yakalandınız.” diye tepki gösterdi.
Kaynak: Sabah