Batılı ülke siyasetçileri Türk Bakanların Avrupa’da vatandaşları ile buluşmasına engellemeler getirirken Avrupa medyası Türk vatandaşları referandumda “Hayır” oyu vermeye davet ediyor.
Yurt dışında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan “Hayır” kampanyasına Avrupa’da yaşayan PKK’lılar ve FETÖ’cüler güçlü destek veriyor.
Çeşitli toplantı ve mitingler ile Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a nefretlerini kusan terör örgütü sempatizanları, akıl almaz yalanlarla Türkiye’de 16 Nisan’da gerçekleşecek kritik referandumu manipüle etmeye çalışıyor.
Sahte Anayasa metni hazırladılar
Bunun son örneği ise akıllara durgunluk veren bir girişim oldu.
Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşlarına son günlerde Anayasa değişikliğine ilişkin sahte metinler gönderilmeye başlandı.
AK Parti ile MHP tarafından hazırlanan ve Cumhurbaşkanlığı sistemini de içeren 18 maddelik teklifle ilgisi bulunmayan sahte Anayasa metinleri, Avrupa’da yaşayan Türklere 16 Nisan’da oylanacak metinmiş gibi sunulmak istendi.
Sahte metinde, mevcut Anayasa’nın 24. maddesi deforme edilerek referandumdan “Evet” oyu çıkması durumunda, Ramazan ayında oruç tutma zorunluluğu getirileceği algısı yaratılmak istendi.
Türkiye’nin Avrupa’daki temsilcilikleri, söz konusu girişimle ilgili önlem alırken yapılan bu sahteciliğin, daha önce Türkiye’de pek çok sahtecilik olayına karışan FETÖ tarafından gerçekleştirilmiş olabileceği değerlendirildi.
Anayasa değişikliğinin 24. maddesi
Din ve vicdan hürriyeti
Madde 24 – Herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.
14’üncü madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dinî âyin ve törenler serbesttir.
Kimse, ibadete, dinî âyin ve törenlere katılmaya, dinî inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dinî inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.
Din ve ahlâk eğitim ve öğretimi Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Din kültürü ve ahlâk öğretimi ilk ve orta-öğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. Bunun dışındaki din eğitim ve öğretimi ancak, kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanunî temsilcisinin talebine bağlıdır.
Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasî veya hukukî temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasî veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz.
FETÖ ve PKK’nın Anayasa değişikliklerine eklediği sahte bölüm
“Din ve vicdan hürriyetinin tek istisnası ramazan ayındaki oruç ibadetidir. Türkiye sınırları dahilinde oruç tutmayanlar ceza kanunundan düzenlenmek üzere para cezası, kamu hizmeti, bu suçun işlenmesinin süreklilik arz etmesi, devlete karşı gelmekle eş tutulacağından vatandaşlıktan çıkarılma ve sınır dışı edilmeye kadar devam edebilir. İlgili kanunlarca belirlenir.”
Kaynak: Sabah