Anasayfa » FETÖ itirafçısı: 3 bin kişilik fuhuş ordusu var
FETÖ'de Bugün

FETÖ itirafçısı: 3 bin kişilik fuhuş ordusu var

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 7. celsesinde tanıklardan Çetin Acar dinlenildi. Çarpıcı ifadeler veren Acar, örgütün bütün kirli çamaşırlarını gözler önüne serdi. Konuşmasına bu davayı Fetullah Gülen-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kavgası diye değerlendirmediğini belirten Acar, “Bu Türk milletini ortadan kaldırma, Türk ordusunu ele geçirme ve ABD ile İsrail’in oyunu olduğunu düşünüyorum. Birinci ifademde 78 sayfa ifade verdim. Arkasından birkaç ifade daha verdim. Bütün ifademin arkasındayım. Ben verdim kimsenin zorlaması ile bunu yapmadım” dedi.

Acar, orta 1’e giderken ağabeyinin yönlendirmesi ile FETÖ’ye dahil olduğunu belirterek, 1980 darbesinin olmasıyla birlikte evlerinin basıldığını ve böylelikle FETÖ ile bağının kesildiğini kaydetti. Liseyi bitirdikten sonra üniversiteye hazırlık aşamasında tekrardan FETÖ ile irtibat kurduğunu anlatan Acar, “Üniversiteyi kazanıp Hacettepe Üniversitesine geldiğimde hazır yetişmiş eleman olarak geldiğimden dolayı doğrudan bana ‘askeri hizmetler’ görevi verildi. Ben bu örgütün 1986 yılında üniversiteye başladığım günden bu yana Fetullahçı Terör Örgütü’nün askeri görevini üstlendim” diye konuştu.

“FETÖ askeri okul sınav sorularını bana verdi”
Askeri okul sınav sorularının FETÖ tarafından kendisine ulaştırıldığını ifade eden Acar, “Sınav soruları bana geldi, gösterildi. Gençliğime verin soruları kullandık. Benim öğrencilikte ikinci yılım. Fen lisesi soruları bize geldi. Ben gelen soruları şuanda deniz kuvvetlerinde yarbay rütbesinde olan Buser Tok’a ve, karacı olduğunu bildiğim Oğuz Karaduman’a verdim. O gün fen lisesi soruları geldi, ben bunların her ikisine verdim. Abiliğim dönemimde benim kod adım ‘Ammar’dı. İsmin söylenmesi sıkıntı olunca örgüt bana ‘Yıldırım’ kod adını verdi. Beni Çetin Acar diye bilmezler. Son dönemlerde ‘Yıldırım’ olarak bilirlerdi. Daha sonra Kazım Avcı ile samimi oldum. Beraber gezdiğim dönemlerde o tarihlerde Milli Eğitim Bakanlığının soru hazırlama fen lisesi komisyonu idarecisi Latif Çiçek isimli arkadaşı ile birlikte soruları ele geçirip örgüte verdiğini söyledi. Ben 2009’da bunlar tarafından atıldım. 2002-2009 yılları arasında Kazım Avcı ile birlikteydim. Kazım Avcı, o zamanlarda Türkiye imamı olan Mustafa Özcan ve ekibine karşı başka şeyler düşünüyordu. Ben de o zamanlar Fetullah Gülen’i masum, Mustafa Özcan ve ekibini hain bilip onların aleyhine yazı yazıyordum. Daha sonra ben Fetullah Gülen’in hain olduğunu öğrendim. Mavi Marmara olayı olduğunda Fetullah Gülen hakkındaki düşüncelerim bardağın taştığı noktadır ” diye konuştu.

Tutuklu sanıklara doğru dönüp seslenen Acar, “Ben burada yeminlen söylüyorum. Eğer ben yazdığım ifadelerde yalan söylüyorsam kafirliği kabul ediyorum. Siz de var mısınız inkar etmeye? Ben Müslümanlığımı, ahiretimi ortaya koyuyorum” dedi.

“Gülen, Metin’e ‘Senin yıldızını gelecekte ben takacağım’ dedi”
Acar, “Askeriyeden atılan Metin Çetiner önce askeri lise harp okulu örgütlenmesi, daha sonra mezun olan subayların abiliğini yapmıştır. Fetullah Gülen’in TSK’ya soktuğu en kritik isim Metin Çetiner. Metin Çetiner’in babasının evinde ilk yıldız takma töreni yapıldığında, Gülen ilk yıldız taktığında askeriyeden atıldığı için Metin hüzünlendi. Fethullah Gülen, Metin’e ‘Senin yıldızını gelecekte ben takacağım’ dedi. Allah’a şükür takamayacak. Geçti o günler” ifadelerini kullandı.

“Askeri hizmet örgütün en kritik mahrem görevi”
Örgütün en önemli hizmetini yaptığını dile getiren Acar, askeri hizmetin örgütün en kritik mahrem görevi olduğunu vurguladı. Yaklaşık 10 kişiyi askeriyenin içine soktuğunu söyleyen Acar şöyle devam etti:

“Bunlar şimdi binbaşı, albay seviyesinde. Bunlardan bir tanesi ‘Önder Avcı’ diye bir arkadaş. Kendisi ODTÜ matematikte okuyordu. Üniversiteyi Türkiye’de ellinci olarak kazanmıştır. İlhan İşbilen iyi bilir onu. Bu arkadaş çok zeki olduğu için bunu gören kişiler Fetullah Gülen’e haber göndermişler, ‘böyle bir eleman bulduk’ demişler. Gülen bu kişiye ‘Sadık’ ismini kendi verdi. Gülen’in emri ile ODTÜ matematik yazdı. O arkadaşın 7 numara gözlüğü vardı. GATA’da onun yerine şerefsizlik yaptım ben girdim göz muayenesine ve bu şekilde kazandı okulu. Bu arkadaş tıp okusaydı, mühendislik okusaydı hem Türkiye adına hem vatanımıza, milletimiz adına önemli işler yapabilirdi. Belki şimdi ihraç edildi. Fetullah Gülen deccalı yuvalara ateş soktu. Önder Avcı, deniz kuvvetlerine öğretmen subay olarak girdi, deniz lisesinin hocalarından oldu. Ben 10 civarında asker yetiştirdim. Huzurunuzda onlardan özür diliyorum. Gülen herkesi kandırdığı gibi beni de kandırdı. Fethullah Gülen ile mücadelede ben zirveysem 10 tane eleman sokmada da ben zirveydim. Mahrem imamlığında küçüklüğünden talebeyi alıp askeri okula sokma bir yada iki tanedir. Üçü geçmek zordur. Ben 10 tane eleman sokmakla zirveydim. Milletimden özür diliyorum. Cezam neyse çekmeye hazırım.”

“Fetullah Gülen, İshak Alaton’un emrindedir”
Fetullah Gülen’in Amerika ve Siyonizm için adam yetiştirdiğini dile getiren Acar, “Kazım Gülek barondur. Baron, derin devlet üyesidir. Derin devletin millisi de var, şerri de var. Fetullah Gülen, İshak Alaton’un emrindedir. Gülen, Üzeyir Garih’ten de emir almıştır. İshak Alaton ve Üzeyir Garih derin devlet baronu. İshak Alaton, 12 Eylül darbesi dahil bütün sol hareketlerin bir numarası. Hepsi ondan emir alıyor. Üzeyir Garih’in görevi bütün sağ hareketler. Bütün sağ hareketler Üzeyir Garih’ten sorumlu. İshak Alaton, Fetullah Gülen’e abilik yapmıştır. Kemalettin Özdemir, Amerika’da Fetullah Gülen’e oturum alma meselesinde Ahmet Kara ve Ekrem Dumanlı ile birlikte 30’un üzerinde ziyaret yapıyor. Gülen’e oturma izni verilsin diye. Bunların hepsi bana anlatıldı” ifadelerini kullandı.

Gülen’e dava açan dönemin DGM Başsavcısı Nuh Mete Yüksel’e komplo kurulduğunu anlatan Acar, şöyle devam etti: “Bunu bilipte gerçekleri saklayan Abdülkadir Aksoy Allah’a hesap veremez. Nuh Mete Yüksel’in davasını takip ederken, Kazım Avcı ile birlikte et alır Abdülkadir Aksoy’un çiftliğine giderdik. Orhan Erdemli de gelirdi. Ben epeydir görmediğim birini gördüm. Kemalettin Özdemir oradaydı. Geldiğinde Nuh Mete Yüksel ile alakalı bir CD getirmişti ve bunların yüzü gülmüştü. Benim de yüzüm gülmüştü. Çağdaş Yaşamı Destekleme ile alakalı olarak da Kemalettin Özdemir’in komiserleri gizli çekim çekmişler, Işık TV’de bu yayınlandı. Abdülkadir Aksoy’un yüzü gülmeye başladı. Ankara’ya geldiğimden beri 2 tane kullandığım telefon var. İkisi de benim üzerime değil örgütün telefonudur. Kazım Avcı’nın da kullandığı telefon kendi üstüne değildir. Abdülkadir Aksoy’un benim dönemimde kullandığı telefon var. Teknik olarak HTS kayıtlarından mümkünse bakılsın. Kazım Avcı ve Gülen ailesi bana ailenin temsilcisi olarak mahkemeye katılmam için görev verdiler. O günkü hakim kararında ‘5 yıl aynı suçu işlememek üzere beraatına’ dedi ben de dışarı çıktım Kazım Avcı’yı aradım abi beraat etti hoca efendi diye müjde verdim. Vermez olaydım. Benim telefon HTS kayıtlarımda Kazım Avcı ile birlikte havayolundaki Abdülkadir Aksoy’un çiftliğine gitmem hepsi çıkar. Nuh Mete Yüksel’in davasında Gülen şu haberi yolluyordu; ‘Allah ve Resulü yargılanıyordu o davada’ dedi Gülen. Burada ne Allah yargılanıyor ne Resulü yargılanıyor. Burada Siyonizm ve Amerika’ya köpeklik yapanlar yargılanıyor.” “15 Temmuz’da darbeye adam yetiştiriyormuşuz biz” Gülen’in mahrem imamlığına çok önem gösterdiğini vurgulayan Acar, “Gülen, ‘bin tane doktoru bir tane teğmene değiştirmem’ diyor. Kemalettin Özdemir Ankara imamı olarak mahrem hizmetler imamlarıyla toplantı yaptı Dikimevi tarafındaki bir yurtta. Kemalettin Özdemir orada bize, ‘Öyle mübarek öyle güzel iş yapıyorsunuz ki bilemezsiniz. Bir göreviniz var dünyadan cennete adam taşıyorsunuz’ diyordu. Ne güzel işi 15 Temmuz’da darbeye adam yetiştiriyormuşuz biz. Bu gazı alan Çetin Acar sınav sorularını verdi. Yanılmışım cezam neyse verilsin. Bana ‘gizli tanık’ diyorlar. Ben gizli tanık değilim” diye konuştu.

Acar, askeri sınav sorularının bazen geldiğini bazen de gelmediğini anlatarak, “O tarihlerde dershanelerde tek sınav olurdu. İnternet falan olmadığından gazeteden ilanını yaparlardı. Benim en son imamım Selçuk isimli birisiydi. Selçuk’tan aldım ben soruları ve talebelerime verdim” dedi. Askeriye okulunu kazanan FETÖ üyelerinin kendilerini gizlediğini ifade eden Acar, FETÖ mensubu askerlerin namazlarını kılmadığını, oruç tutmadığını söyledi. Acar, gizlenmeden namaz kılarak kendini belli eden FETÖ üyelerinin diğer FETÖ üyeleri tarafından bildirildiğini anlattı. Acar, örgütten gidip ayrılanların olduğunu ve hiç örgüte bulaşmamış ancak askeriye içindeki elemanlar tarafından bazı kişilerin örgütün içine itildiğini dile getirdi.

1980 darbesinin ardından FETÖ mensubu askerlerden çok az kısmının atıldığını vurgulayan Acar, “Gizli kalanlar 15 Temmuz’da albay rütbesinde darbe yaptılar. Örnek olarak Özel Kuvvetler İstihbarat Müdürü Kurmay Albay Fırat Karakuş. Genelkurmay Başkanı darbe gecesi için verdiği ifadede korkunç bir kişinin kapının önünde olduğunu söylemişti. İşte o kişi Fırat Karakuş’tur. 15 Temmuz’da Genelkurmay Başkanını tutuklamaya gitmiştir” dedi.

“FETÖ’cüler 3 bin kişilik fuhuş ordusu kurmuş”
15 Temmuz darbesi itibariyle çok sayıda generalin tutuklu olduğunu ifade eden Acar, “Bunların 80 civarının FETÖ’cü olduğuna inanmıyorum. Bunların bir kısmı ‘kız görüntüsüyle’ tehdit ve şantajla kumpasa sokulan insanlar. FETÖ’cüler 3 bin kişilik fuhuş ordusu kurmuş. Ben bunu duyduğumda ölesim geldi. Bunların bin civarı Gülen evlerinde kalanlar. Bunlar bakanların, milletvekillerinin, generallerin koynuna sokuluyordu ve kayıt altına alınıyordu. Bunların arkasındaki de eski Emniyet Terörle Mücadele Başkanı Cihangir Çelik’tir. Bunun kullandığı ‘Zehra’ isminde bir ‘fahişe imamı’ vardır. Okumaya gelen bin civarında kişi Gülen’in evinde fahişe olarak kullanılıyor” iddiasında bulundu.

“Baronlar FETÖ’cülere sınav sorularını verdi”
Acar, FETÖ’cülerin sınav sorularını çalmadığını, bunlara soruları ‘baronların’ verdiğini öne sürerek, “1980’den sonra bu sorular nasıl geldi. İshak Alaton’un derin devleti bunlara soru verdi 15 Temmuz’da kullanmak için. ‘Sünni ordu’ yetiştirmek için benim gibileri de kullandılar bunlar. 1995-2000’e kadar bir gücü olduğuna inanmıyorum. 2000’den sonra ÖSYM’deki elemanları verdi. Buna sadece sınavdan ibaret bakmayın. Bunun mülakatı var, sağlık kontrolü var. Bu yüzden GATA’ya eleman soktular. Murat Akarca şuanda kurmay yarbay. Bu çocuk İstanbul’daki Kuleli’nin sağlığında kaybetti. Yanıma geldi üzgün. Çokta severdim kendisini. Murat Ankara’ya git dedim ben pazartesi geleceğim. Pazartesi geldim GATA’yı aldattım. Patates mühürle bu çocuk iki hastaneden geçti ve şimdi kurmay yarbay. Sadece soru vermek diye değerlendirmeyin bunu. Mülakat ve sağlıkta da oyun oynadık” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Vatan

Kategoriler