Deniz Kuvvetleri Komutanlığında şube müdürüyken ihraç edilen eski yarbay Murat K, FETÖ üyeliği suçundan yargılandığı davada örgütle 1988 yılında ortaokuldayken tanıştığını kaydetti.
Terör örgütüyle 1988 yılında ortaokuldayken ders çalışmak için gittiği evlerde tanıştığını, üniversite öğrencilerinin kendisine ders verdiğini ifade eden Murat K, Deniz Lisesini kazandıktan sonra yapıyla iletişiminin kesildiğini, Deniz Harp Okulu 3. sınıfta arkadaşları vasıtasıyla örgütle tekrar irtibata geçtiğini aktardı.
Sahil Güvenlik Komutanlığında görev yaptığı sırada örgüt içinde mahrem imam konumunda bulunan Muharrem Çalışkan’a tabi olduğunu aktaran Murat K, 1996 yılına kadar bu mahrem imama bağlı kaldıktan sonra 1996-97 yıllarında İstanbul’da başka bir mahrem imama teslim edildiğini bildirdi.
Daha sonra Gelibolu’ya tayin olduğunu ve kendisinden Tayfun Yeşildağ adlı mahrem imamın sorumlu olduğunu bildiren Murat K, İzmir’e tayin olduğunda Alaaddin Ödemiş ile tanıştırıldığını, 2004 yılında Erdek’te görevliyken Bandırma Meslek Lisesinde öğretmen olan Suat Yumuşak’ın kendisinden sorumlu olduğunu dile getirdi.
Genelkurmay Başkanlığına tayin olduğunu, burada Mustafa isimli kişiyle görüştürüldüğünü aktaran Murat K, Ankara’da, Dışişleri Bakanlığında uzman memur olan Cuma Cumbaz adlı mahrem imamın kendisinden sorumlu olduğunu kaydetti.
Darbeden sonra bu kişinin ankesörlü telefondan arayarak kendisiyle görüştüğünü ve darbeden sorumlu olmadıklarını söylediğini bildiren Murat K, mahrem imam ile darbenin ardından bir kez Gölbaşı’nda buluştuklarını söyledi.
Murat K, 15 Ocak 2018’de kendince muhasebe yaparak, Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Şube Müdürlüğüne teslim olduğunu anımsattı.
Örgütte mahrem abi konumunda bulunan kişilerin kendileriyle ankesörlü veya kontörlü telefonlar üzerinden görüştüğünü kabul eden Murat K, “Şayet görüşme yeri veya günü değişikliği olursa mahrem imam konumunda bulunan kişi bizi sabit telefondan arıyordu. Yılda bir veya iki kez bu şekilde görüşüyorduk. Örgüt kendilerini aramamalarını özellikle istedi.” dedi.
Askerlerin örgüt içinde yönetici olarak tanımlanmadığı, hep öğrenci olarak kaldıklarını belirten Murat K, örgüt içindeki kod adının “Serkan” olduğunu belirtti.
Duruşma savcısının, yarbay rütbesine kadar muhakeme edip örgütten neden ayrılmadığını sorması üzerine Murat K, “Çocuk yaştan beni onlarla olduğumuz için onlara karşı aidiyet duygumuz vardı. Dini düşünceler… Onlara karşı mahcubiyet duygumuz da vardı. Güçlü bir zümreye tabi olmak hoşuma gitti. Minnet duygusuyla bunlardan ayrılmadım.” ifadesini kullandı.
Kaynak: Sabah