CIA ajanına yolladığı mailler ortaya çıktı
2017 yılında tutuklanan eski Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubu Enver Altaylı’nın yargılandığı davanın karar duruşması, 8 Kasım’da yapıldı. Sanık Altaylı’ya, “siyasi ve askeri casusluk” suçundan 13 yıl 4 ay, “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan da 10 yıl hapis cezası verildi. FETÖ’nün Orta Asya’daki yapılanmasında oldukça etkili olan ve örgüt ile CIA arasındaki koordinasyonun kurulmasında kilit rol oynayan Altaylı hakkında gerekçeli karar açıklandı. Altaylı’ya “casusluk” ve “terör örgütü üyeliği” suçlarından verilen hapis cezasının gerekçeli kararında, sanığın ABD’li istihbaratçılara yazdığı mailler yer aldı. Devletin gizli kalması gereken bilgilerini bu elektronik postalar üzerinden paylaşan Altaylı’nın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında kendi imkanları ile istihbarı bilgiler topladığı anlaşıldı.
Enver Altaylı, Erdoğan hakkında istihbarat toplamış
Eski istihbaratçı Enver Altaylı hakkında, mahkeme 136 sayfalık gerekçeli kararını açıkladı. Bu kararda, Altaylı’nın ikametinde bulunan bilgisayarlar üzerinde yapılan incelemelerde ABD’li bazı CIA ajanlarına gönderilen İngilizce e-postların Türkçe çevirileri de yer aldı. Altaylı tarafından 15 Temmuz darbe girişimi sonrası gönderilen e-postalarda; “Kendi istihbarat kaynaklarım vasıtasıyla yakın takibimde olan Erdoğan’ın…” ifadeleri bulundu. E-postanın devamında, Erdoğan’ın Şangay İş birliği Örgütü ile ilgili açıklamayı değerlendiren Altaylı:
“Türkiye’nin neredeyse 200 senedir kendine Batı’dan başka bir yaşam alanı benimsememiş olduğunu, ulusal bağımsızlık savaşında dahi İngiliz ya da Amerikan mandasını bağımsızlığının teminatı olarak gördüğünü, yakın zamana kadar ABD’nin kayıtsız şartsız müttefiki ve dostu olduğunu düşününce, Türk toplumunun tek taraflı ve dev bir propaganda aracı vasıtasıyla Şangay ittifakına yönlendirilmesinin bile Batı için telafisi olanaksız bir kayıp olduğu kanaatindeyim. Yaşamımın 50 yılını insanlık tarihinin en büyük hapishanelerinin kurucularından olan insafsız Rus emperyalizmine karşı mücadeleyle geçirmiş bir kişi olarak, saygıdeğer büyüklerim Ruzi Nazar ve Duane Clarridge’e (ruhları şad olsun) karşı taşıdığım ahlaki sorumluluğun bilinciyle biricik dostlarımı mevcut durumun ihtiva ettiği büyük tehlikeler konusunda uyarmayı borç bilirim.” ifadelerini kullandı.
ABD mandasını savunmuş
Altaylı hakkında çıkan gerekçeli kararda bu ifadeler için şu değerlendirme yapıldı:
“Kurtuluş Savaşı döneminde Amerikan ve İngiliz mandasını isteyen hainler gibi bu dönemde sanık Enver Altaylı’nın kendisinin de yazıda belirttiği gibi Amerikan mandasını bağımsızlığının teminatı olarak gördüğü anlaşılıyor. Pervasızca yazılan bu cümle ile sanığın Türkiye Cumhuriyeti’nin istiklali ve bağımsızlığını fiili olmasa da yabancı devletler güdümüne girmesini istediği, geçmişte Türkiye’de CIA adına görev yapmış Ruzi Nazar ve Duane Clarridge’e karşı büyük hayranlık duyduğu ve etkisinde kaldığı dikkat çekici ve net bir şekilde anlaşılıyor.”
CIA ajanıyla fotoğrafları çıktı
Ayrıca kararda, yapılan dijital incelemelerde ele geçirilen görsellerde Altaylı’nın, Nazar ve Clarridge ile çektirdiği fotoğraflar yer aldı. Yargılamaya konu suç tarihinden önce hayatını kaybettiği için soruşturma ve kovuşturma aşamasında hakkında fazla bilgi bulunmayan CIA ajanı Clarridge hakkında, gerekçeli kararda şu bilgiler kaydedildi:
“İstanbul’daki CIA istasyonunun şefi olarak verildi ve burada Türk komünizm karşıtı örgütü olan örgütlerin gerisinde olan Counter-Guerrilla ile yakın temaslarda bulundu. 1981’de Latin Amerika bölümünün şefi olmadan önce Roma’ya transfer oldu. The New York Times’a göre; Orta Amerika’daki CIA’nin 1990’larda danışmanlık çalışmalarına yönelik gizli savaşlarını sürdürmesi için gizli savaşlar başlattı. Irak’ta Saddam Hüseyin’i görevden almak için özel operasyon birlikleri olan Clarridge , Amerika’nın yurt dışındaki müdahalesine yakışmaz bir amigo oldu.”