15 Temmuz’daki başarısız darbe girişimiyle ilgili yürütülen adli soruşturmalarda, FETÖ’nün faaliyetlerini açığa çıkaran önemli tespitler yapılıyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın koordinesinde devam eden darbe soruşturmalarında artık görüldü ki FETÖ’nün en çok önem verdiği hedef, devlet kurumlarına sızmanın gerçekleştirilmesi. FETÖ’nün, bu hedefini gerçekleştirmek amacıyla 2010’da yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavı’nı (KPSS) kullandığı ortaya çıkarılan delillerle netleşti. KPSS 2010, FETÖ’nün devlet içindeki alt kadrolara yerleşmesini sağlayan araç olarak kullanıldı.
17-25 Aralık darbe girişiminin ardından ilk başlatılan soruşturmalardan olan KPSS 2010’da, FETÖ’nün sadece devlete değil, diğer bazı dini grup ve yapılara da sızmaya çalıştığı gün ışığına çıktı. Öncelikle söylemek gerekir ki FETÖ kapsamında devam eden farklı soruşturmalarda, elebaşı Gülen’in 2010 yılında yapılan KPSS için özel talimat verdiği belirlendi. Halen devam eden “FETÖ’nün mahrem abileri” dosyasına göre, 2010’daki KPSS öncesinde Gülen’in mahrem hizmetli olarak tanımlanan abilerin yakınlarının KPSS’ye girerek devlette görev alması sağlandı. Aynı süreçte Gülen’in sadece mahrem abiler değil ev abileri, il ve ilçe imamları ile örgütün asker, polis, MİT ve yargıdaki elemanlarının eşlerinin ve yakınlarının 2010 KPSS’ne girip devlette göreve başlamalarıni istediği ortaya çıkarıldı.