Sabah gazetesi köşe yazarı Salih Tuna, bugün kaleme aldığı yazısında bir geçmiş hatırlatması yaptı. Türkiye’nin dününü ortaya koyarak hafıza tazeledi ve nasıl bir ilişki ağının içinde olduğumuzu bir kez daha gözler önüne serdi.
Tuna yazısına Gülen’in 1959 yılında Özel Harp Dairesi için görevlendirildiği yılı hatırlatarak başlıyor ki bu tarih, NATO’cu Kemalistlerin darbe ile iktidarı ele aldıkları tarihten çok kısa bir süre öncesi.
Ardından Tuna, 1980 darbesinin ardından tutuklanan Fetullah Gülen’in nasıl serbest bırakıldığını Milliyet gazetesi yazarlarından Tunca Bengin’in kaleminden aktarıyor:
“Fetullah Gülen’i bıraktırmak için önce Deniz Kuvvetleri Komutanı arıyor, sonra Kara Kuvvetleri Komutanı telefon ediyor. En son Kenan Paşa’nın telefonundan sonra serbest bırakılıyor…”
28 Şubat sürecinde müslümanları topyekun hedef alan dönemin TSK’sı söz konusu Fetullah Gülen olduğunda topyekun destekçi oluyor. Bu ayrıntıyı belirten Tuna yazısına şöyle devam ediyor:
“Şayet ezanlardan başörtüsüne kadar dönemin medyasının manşetlere çektiği şekilde halkımızın inanç değerlerine ‘Topyekûn Savaş’ açılmasaydı, halka rağmen hiçbir güç Türk ordusuna ‘kumpas’ kurmaya cesaret edemez, Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’a ‘kelepçe’ vuramazdı.”
NATO ile ortak hareket eden sözde Atatürkçüler’i “Natotürkçüler” olarak niteleyen yazar, bu grubun FETÖ ile kavgasının sahne önünde cereyan eden göstermelik bir kavga olduğunu belirterek sahne arkasındaki ortaklığı gözler önüne seriyor.
Önce dolaylı bir darbe ile Erbakan hükümeti görevden uzaklaştırıldı, ardından yerli strateji güden dini cemaatlere türlü kumpaslar düzenlenerek FETÖ’cülerin önü açıldı.
“CIA’nın şube müdürlüğünü yaptım”
Fetullah’ı CIA ile tanıştıranın Enver Altaylı olduğunu hatırlatan yazar, Altaylı’nın MİT kariyerinin Ruzi Nazar ile başladığını ve Nazar’ın ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nde görevli bir CIA ajanı olduğunu hatırlatıyor. Ardından ise MİT Müsteşarı Korgeneral Fuat Doğu’ya ait çarpıcı bir sözüaktarıyor:
“Ben MİT müsteşarlığı yapmadım, CIA’nın şube müdürlüğünü yaptım. Bir CIA yetkilisi gelse, beni Sinop’a götür dese onu oraya götürmekle memurum…”
Tuna, tüm bu hatırlatmalarla ortaya koymak istediğinin, Natotürkçüler ve FETÖ’nün sahne önünde kavga ediyormuş gibi verdiği görüntüsü “bir kandırmaca” olduğunu belirtiyor. Ve yazısını şu tespitiyle noktalıyor:
“Cumhuriyet’i kuran Gazi Paşa, kurtaran da Erdoğan’dır.”
Kaynak: Sabah
