Balyoz kumpası davasında hapis istemi
Balyoz kumpası davasında savcılık mütalaasını açıkladı. Beraat kararıyla sonuçlanan “Balyoz Planı” davasında yargılanan sanıkların bazılarına kumpas kurulduğu iddiasına ilişkin Mehmet Baransu ile 5 sanığın yargılandığı dava, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Davanın 34. duruşmasına, tutuklu sanık Mehmet Baransu, bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Davanın müdahillerinden emekli Kırmay Albay Suat Aytın ile diğer sanıkların avukatları da duruşmada hazır bulundu. Davanın tutuksuz sanıkları Ahmet Altan, Yıldıray Oğur ve Yasemin Çongar ise duruşmaya katılmadı. Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) Balyoz Kumpası’na ilişkin davada Cumhuriyet Savcısı, firari sanık Tuncay Opçin’in dosyasının ayrılmasını, Mehmet Baransu, Yasemin Çongar, Ahmet Altan ve Yıldıray Oğur’un ise 24 yıldan 45 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.
Bavulu Baransu’ya veren Opçin’in dosyası ayrıldı
Savcının mütaalasında sanıkların 1. Ordu Komutanlığında Balyoz ismiyle darbe planladığı iddiasıyla yapmış oldukları haberlerde, Egemen Harekât Planı isimli 1.Ordu’nun hareket planını deşifre ettikleri belirtildi. Balyoz kumpası davasında tutuklu yargılanan gazeteci Mehmet Baransu, 30 Ocak 2010 tarihinde İstanbul’da FETÖ savcılarına belge dolu bir bavul teslim etmişti. Savcılık tarafından açıklanan mütalaada, bir bavul dolusu gizli askeri belgenin Baransu’ya Tuncay Opçin tarafından verildiği kaydedildi. TSK’da mahrem imam olarak görev yaptığı ortaya çıkan “Zeyd” kod adlı FETÖ firarisi Tuncay Opçin’in dosyası, firari olması nedeniyle davadan ayrıldı.
Mütaalada, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulunuldu;
“FETÖ’nün cebir, şiddet ve diğer yasal olmayan yöntemlerini kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmak ve görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemek, devlet otoritesini baskı altına almak, zaafa uğratmak, yönlendirmek, alternatif bir otorite olarak ortaya çıkmak ve neticede devlet otoritesini ele geçirmek şeklinde amacı bulunmaktadır. Opçin bu amaçlar doğrultusunda Türk Silahlı Kuvvetlerinde kozmik odada saklanması gereken, çok gizli derecesindeki, devletin güvenliği, iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken, ifşası halinde devletin savaş hazırlıklarını, savaş etkinliğini ve askeri hareketlerini tehlikeye sokabilecek nitelikteki ‘Egemen Harekât Planı’ndaki belge ve bilgileri ele geçirmiştir. Opçin, bu bilgi ve belgeleri, FETÖ’nün amaçları doğrultusunda kullanılmak amacıyla sanık Mehmet Baransu’ya vermiştir. Sanık Baransu, harekât planına ait bilgi, belge ve dokümanların orijinallerini Taraf gazetesine getirmiştir.”
Baransu’ya 45 yıla kadar hapis istemi
Cumhuriyet Savcısı, duruşmada esasa ilişkin mütalaasını açıkladı. Mütalaada, Mehmet Baransu’nun yazarı olduğu Taraf Gazetesi’ni kullanarak Fethullahçı Terör Örgütü’nün faaliyetlerini yürüttüğü ve FETÖ üyesi olduğu kaydedildi. “FETÖ silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan Mersin Ağır Ceza Mahkemesince daha önce mahkûm edilen Mehmet Baransu’ya, aynı suçtan tekrar ceza verilmeyeceği belirtildi. Baransu hakkında zincirleme şekilde, “devletin güvenliğine, iç veya dış siyasal yararlarına ilişkin bilgi ve belgeleri temin etme, açıklama ve yok etme” suçlarından 24 yıldan 45 yıla kadar hapis cezası verilmesi talep edildi.
Altan, Oğur ve Çongar’a 15 yıla kadar hapis
Sanıklar Ahmet Altan, Yıldıray Oğur ve Yasemin Çongar’ın ise “Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama” suçundan 7,5 yıldan 15’er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları öngörüldü. Mehmet Baransu ve diğer sanıkların avukatlarına son savunmalarını yapmaları için söz hakkı verildi. Söz alan Baransu, mütalaaya karşı savunma hazırlamak için süre talep etti. Mahkeme sanık Baransu’nun tutukluluk halinin devamına, mütalaaya karşı savunma hazırlaması için gelecek celseye kadar süre verilmesine hükmetti. Duruşma 18 ve 19 Ekim tarihine ertelendi.
Taraf gazetesi kumpasın yayın organıydı
Mütalaada sanıkların 15 Temmuz Darbe girişimi sonrası kapatılan Taraf Gazetesi’nde sahte Balyoz planı haberleri yayınlayıp askerlere kumpas kurdukları ve gerçek askeri planları da deşifre ettikleri belirtildi. FETÖ tarafından hazırlanan sahte dijital deliller aracılığıyla, örgütten olmayan birçok askerin tasfiye edilerek yerine FETÖ’cü askerlerin TSK’ya yerleştirildiği kaydedildi. Bu şekilde TSK komutasına yerleştirilen askerlerin daha sonra 15 Temmuz Darbe girişimini gerçekleştirdikleri belirlendi.