Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) adına faaliyet yürüten örgüt mensupları çözülmeye devam ediyor. Gerçekleştirilen operasyonlarda yakalanan şahısların büyük bir kısmı itirafçı oluyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ankesör soruşturması kapsamında, FETÖ’nün TSK’daki yapılanmasına yönelik operasyonlar sürdürülüyor. Bu operasyonlarda, aktif ve ihraç askerlerin yanı sıra birçok askeri okul öğrencisi gözaltına alındı. TRT’nin haberine göre, son gerçekleştirilen operasyonda yakalanan askeri okul öğrencilerinden bazıları itirafçı oldu. Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan bir askeri okul öğrencisi, örgütle ilgili önemli bilgiler aktardı. İtirafçı, örgütün kendisini nasıl seçtiğini, kod isim verdiğini ve askeri okula hazırladığını anlattı.
Askeri okul öğrencisi “Ebubekir” kod adını almış
İtirafçı olan askeri okul öğrencisi, ifadesinde ortaokul yıllarında sosyal bilgiler öğretmeni tarafından örgüt ile tanıştırıldığını anlattı. Bu öğretmeni tarafından örgüte ait evlere götürüldüğünü ve bir kişinin sorumluluğu altına girdiğini belirtti. Kod adı “Yasin” olan biriyle tanıştırıldığını anlatan itirafçı, şunları kaydetti:
”Gökhan Saral isimli öğretmenle bir gün dışarıda buluştuk. Beni bir ‘öğrenci evine’ götürdü. Bu evde yanlış hatırlamıyorsam ‘Yasin’ kod adlı kişi ile tanıştırdı. Bana senin tavrın Hz. Ebubekir’e benziyor diyerek Ebubekir diye seslenmeye başladılar. Agresif olan arkadaşımı da Hz. Hamza’ya benzetip Hamza adını verdiler.”
”Sınavdaki soruların hepsi fasiküldekilerin aynısıydı”
İtirafçının ifadesine göre, “Yasin” kod adını kullanan örgüt yöneticisi, kendisinden bazı evraklar doldurmasını istedi. Bunun yanı sıra renk körlüğü testine de soktu.
İtirafçı olan şahıs, kendisini daha sonra başka bir örgüt yöneticisinin askeri okul sınavlarına hazırladığını anlattı.
”Eve gelerek ince bir fasikül bıraktı. Bu fasikülün deneme sınavı olduğunu ve çözmemiz gerektiğini söyledi. Bu soruları çözdük. Hatta birkaç kez çözdük. Neden aynı soruları çözdüğümüzü sorduğumuzda cevap vermediler. Sınavdaki soruların hepsi fasiküldekilerin aynısıydı.”
“Cep telefonu yasaktı, ankesörlü hatlar kullanabiliyorduk”
Askeri okulu kazandıktan sonra başka bir örgüt evine yönlendirildiğini ve orada yeni bir yöneticinin sorumluluğuna girdiğini anlatan itirafçı, cep telefonundan konuşmanın yasak olduğunu söyledi.
”Kesinlikle cep telefonundan arama yapmamamı istedi. Eğer çok acil bir durum olursa vereceği numaraları ankesörlü hatlardan aramamı istedi. Verdiği numarayı kaydederken de farklı isimler kullanmamı söyledi.”
İtirafçı, bir süre sonra örgüt evlerine gitmeyi bıraktığını ve örgütten koptuğunu ileri sürdü. Örgütün kendisini bırakmadığını, yaz tatilinde Samsun’a gittiğini ve ailesinin evine kadar takip edildiğini anlattı. 17-25 Aralık kumpaslarının ardından ise tamamen irtibatını kestiğini iddia etti.
İtirafçı olan eski askeri okul öğrencisi, savcılıkta verdiği ifadesinde kendisini örgüte sokan ve sorumluluğunu üstlenen birçok ismi de deşifre etti.