FETÖ’nün Konya’daki “asker abisi”, askeri lise mülakatlarında öğrencilere Atatürkçü olduklarını söylemeleri konusunda telkin bulunduklarını itiraf etti.
Kırıkkale’de düzenlenen FETÖ/PDY operasyonunda gözaltına alınan ve “terör örgütü üyesi olmak” suçundan hakkında soruşturma açılan avukat Ö.B, savcılıktaki ifadesinde etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak, itiraflarda bulundu.
İfadesinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Ö.B, örgütle 7. sınıfa giderken tanıştığını dile getirerek “2009 yılındaki seviye belirleme sınavında Kırıkkale’de ilk üçe girdim. Burs verdiler, dershanelerine bedava yazıldım. Eylül, ekim aylarında öğrenciler arasında bir gruplama yapıldı. Bizim grup polis akademisi için hazırlandı ancak ben bu sınavları kazanamadım. Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandım.” ifadelerini kullandı.
“Öğrenci lise çağında alınırdı”
Konya’da “büyük bölge imamı” olan ev arkadaşlarından birinin görevinin, Güneydoğu ve Doğu Anadolu’daki lise çağındaki öğrencileri takip etmek olduğunu aktaran Ö.B, şu bilgileri paylaştı:
“Örgütün temel özelliklerinden biri, zeki ve çalışkan öğrencilerin burs ve ücretsiz eğitim adı altında kandırılarak batı illerine gönderilmesi çalışmasıdır. Lise çağında olan öğrenci alınır, batı illerinde yurtlarda veya evlerde kalır, askeri okulların sınavlarına hazırlanması sağlanır. Sınavı kazanamayan öğrenciler üniversitelerde belirli bölümleri tercih eder, okulunu bitirdikten sonra da doğdukları illerdeki örgüte bağlı şekilde çalışmaları sağlanırdı. Askeri okulları kazanan öğrenciler ise oralara yerleştirilir ve takibi dışarıdan yapılırdı.
“Askeri okullara kesinlikle girmezdik”
Askeri okullara kesinlikle gitmediklerini vurgulayan FETÖ itirafçısı, “Askeri lisedeki öğrencilerin ziyaretine gitmenin kod adı ‘ilçe’dir. Biz böyle anlaşıyorduk. Konya’dan başka bir kişinin kimliğiyle otobüs bileti alıp İstanbul’a askeri öğrencileri ziyarete giderdim. Askeri okullara kesinlikle girmezdik. Öğrencilerle belirlediğimiz evlerde toplanır, konuşur ve gerekli talimatları verir yine başka kimlik bilgileriyle aldığımız otobüs biletiyle dönüş yapardım.” ifadelerini kullandı.
Ö.B, bu yapının evlerinde kalan öğrencileri, sürekli askeri lise ve polislik sınavlarına yönlendirmeleri konusunda talimatlar geldiğini söyledi.
“Öğrencilerin Atatürkçü olduklarını söylemeleri istenirdi”
Kendilerinin de bu yönde çalışmalar yaptıklarını anlatan Ö.B, şöyle devam etti:
“Öğrencilerle konuşuyor, fikirlerini alıyorduk. Askeri okul için yönlendirdiğimiz çocukların ailelerinden de onay almalarını istiyorduk çünkü annenin kimlik fotoğrafının başının açık olmasına özen gösteriyorduk. Bu safhada öğrenci tamam dedikten sonra annenin kimliğindeki fotoğrafını değiştirmesini istiyorduk. Çocuklar sınava girip kazandıktan sonra mülakat döneminde ben çocuklardan ayrılıyordum. ‘Doktor’ diye cemaatte tabir edilen askeri öğrenci takipçisi gelir, öğrenciyi mülakata hazırlardı. Öğrencinin nasıl oturması ve cevaplarının nasıl olması gibi konularda bilgiler verirdi. Atatürkçü olduklarını söylemeleri kesinlikle anlatılırdı. Mülakat sonunda kazanan öğrenciler askeri okullara giderdi. Bizler de bir ay bazen 15 günde bir İstanbul’a gidip öğrencilerle toplantı yapıyorduk. Bu toplantılarda Kuran okur, namaz kılar ve Fetullah Gülen’in kasetlerini izlerdik.”
Kaynak: AA