FETÖ itirafçısı TSK’daki fişlemeyi, “Bizden olmayan subayları ‘Atatürkçü’ ya da ‘din düşmanı’ diye ayırıyorduk.” sözleriyle anlattı.
Trabzon’da 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, aralarında eski Artvin Garnizon Komutanı Piyade Albay Adnan Dinçsoy’un da yer aldığı tamamı tutuklu 17 sanığın yargılanmasına devam edildi.
FETÖ’nün Trabzon, Bayburt ve Artvin “askeri mahrem imamı” gizli tanık olarak Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla salona bağlandı. Örgütün askeri yapılanması hakkında itiraflarda bulunan “Yıldız” kod adlı gizli tanık, FETÖ ile lise yıllarında tanıştığını söyledi.
“Salman” kod isimli “örgüt abisi” tarafından 2002 yılında askeri personelle ilgilenmesine ilişkin görev verildiğini anlatan gizli tanık, ilk olarak 2002-2005 yılları arasında Trabzon’da, “İbrahim” isimli teğmenle ilgilendiğini belirtti.
Askerlerle evlerde görüşmüşler
Askerlerle genellikle kendi evinde görüştüklerini dile getiren Yıldız, 2005 yılına kadar kendisinden “Salman” isimli kişinin sorumluluğunda Samsun’a bağlı olduğunu, daha sonra ise Erzurum’da “Mehmet Ali” isimli “abiye” bağlandığını belirtirken kendisinin ise Trabzon’daki tugayın Artvin ve Bayburt’ta da birlikleri olması dolayısıyla bu 3 ildeki askerlerden sorumlu olduğunu kaydetti.
Bayburt’ta kendisin altında “Hüseyin” kod adlı bir öğretmenin görev aldığını belirten gizli tanık “Yıldız”, “Mehmet Ali ağabey beni Hüseyin ile tanıştırdı. Bayburt’taki askerler Hüseyin’in yanına gidiyordu. Ben de Hüseyin vasıtasıyla askerlerle görüşüyordum. Tanıdığım askerleri fotoğraflardan teşhis ettim.” ifadesini kullandı.
Askerlere hep kod isim vermişler
Artvin’e de gidip geldiğini aktaran gizli tanık, şunları söyledi:
“2004-2005 yıllarında kod adı ‘Atıf’ olan Adnan yüzbaşıyı devraldım. Müdür yardımcısı olduğum için Trabzon tugayda kurmay ve subaylarla ben ilgilenmeye başladım. Kod ismini hatırlamadığım ‘İsmail’ isimli kurmayla iki yıl tek olarak ilgilendim. Onunla görüşmelere Erzurum’dan Mehmet Ali abi de katılırdı, kurmay olduğu için. İsmail, kurmay tayin gidince yerine kod adı ‘Hayri’ olan bir başka subay atandı. O da örgüttendi.”
Görüştüğü askerlerin kod isimler kullandığını aktaran Yıldız, kod adlarını saydığı kişileri fotoğraflardan teşhis edince gerçek isimlerini öğrendiğini söyledi.
Örgütten olmayan subayları fişlemişler
Örgütün, “rehberlik” ve “menfi” hizmet şeklinde iki tür ilgilenme şekli olduğunu belirten gizli tanık, şunları anlattı:
“Rehberlik faaliyeti benim verdiğimdi. Sohbet veriyor, Fetullah Gülen’in kasetleri üzerine konuşma yapıyordum. Menfi de ise örgütten olmayanları Atatürkçü, din düşmanı gibi isimlerle menfi olarak ayırıyorduk. Onlarla ilgili hem bilgi topluyorduk hem de bu bilgileri mektup olarak komutanına, başındaki kişilere hatta Genelkurmay’a kadar iletiyorduk. Mektupla ya da elden Erzurum’a götürüyorduk. Talimatlara göre gerek mektupla ve maille yapıyor o kişilerin terfisini engelliyorduk.”
Mahkeme heyeti başkanı, gizli tanığın ifadesinin ardından, sanıkların mevcut hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Kaynak: AA