“Askerî Casusluk ve Şantaj” davasının iddianamesi, kilit isimlerin fuhuş yaptırılarak kontrol altına alındığı ve istenilen bilgi ve belgeler şantaj yoluyla elde edildiği iddiasıyla hazırlandı. FETÖ’nün bu kumpas davasıyla bürokrasi ve askeriye fuhuş düşkünü gösterilerek itibar suikastlerine imza atıldı.
Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Fikret Seçen tarafından hazırlanan iddianamede 16’sı tutuklu, 56 sanık ve 68 müşteki yer aldı. 250 sayfalık iddianame 10 Şubat 2011 tarihinde tamamlandı ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi.
23 Şubat 2011 günü oy birliğiyle kabul edilen iddianamenin ardından 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nce davanın ilk duruşması 20 Nisan 2011 günü yapıldı.
Dava konusu neydi?
İddianamede, 28 Nisan 2010’da emniyet birimlerine gelen bir e-posta ihbarında “Vika, Dilara ve Gül isimli kadınların liderliğinde bir fuhuş çetesinin yurt dışından bayan getirerek zorla fuhuş yaptırdığı, bu çete içerisinde 18 yaşından küçük bayanların da bulunduğu ve fuhuş yaptırılan bayanların uyuşturucu bağımlısı yapılarak kullandığı” şeklinde bilgiler olduğu belirtildi.
Örgütün yöneticisi olmakla suçlanan ve 172 yıla kadar hapsi istenen emekli Albay İbrahim Sezer’in evinde bulunan DVD’deki dokümanlardan, çetenin savunma sanayinin kritik projelerini yabancı servislere sattığı, TSK’ya ait savaş uçaklarının apron, bakım atölyeleri ve hangarlardaki görüntülerini topladığı öne sürüldü.
Kumpas süreci
Öncelikle Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı bünyesindeki FETÖ elemanları, kamudaki diğer uzantıları ile temasa geçerek örgüte karşı hareket eden kişilerin fişlenmesi için çalışmalara başladı. Fişlenen kişilerle eskort kızların irtibatlandırılması için gayri yasal paralel istihbarat olarak nitelendirilen “kopya” baz istasyonlarından yararlanıldı.
Cihaz, telefonu dinlenilecek kişinin kullandığı baz istasyonunun bulunduğu bölgeye götürülüyor, baz istasyonunu kısmen devre dışı bırakıyor, dinlenilecek telefonların sinyallerini çekiyordu. Böylece seyyar bazın aracılık yaptığı görüşmeler dinlenip ve kayıt altına alınabiliyordu. Aynı cihaz ile karşılıklı hayali görüşmeler de yaratılarak bürokratların eskort kızlar ile irtibatları sağlanmış olunuyordu. Sonraki aşamada ise kumpas kurulacak kişiler,eskort kızlar üzerinden çeteye servis edilmiş gibi gösteriliyordu.
Sürecin birinci aşaması tamamlandıktan sonra örgütün yargı ayağı, bazı boş evlere baskın düzenleyerek daha önce hazırlanmış kurgu CD’leri bu evlerde bulmuş gibi işlem yaptı.
Sürecin medya ayağı
Zaman muhabiri Bayram Kaya, Kanaltürk muhabiri Turan Görüryılmaz, Taraf muhabirleri Hüseyin Özay ve Arzu Yıldız kumpasın en aktif medya ayağını oluşturdular. Ayrıca Emre Uslu, Mehmet Baransu, Önder Aytaç, İbrahim Öztürk de itibar suikastına destek verdi.
Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, şuna dikkat çekti:
“İzmir (casusluk) süreci bir reziliktir. Örgütün istihbarattaki adamları, istihbaratın kendi fişlerini, kendileri için hazırladıkları fişleri seçip subayların bilgisayarına koymuşlar. Bir istihbaratçı olarak, bu adamları yetiştirmiş biri olarak bunu görür görmez anlarım.”
Kaynaklar:
Vikipedi – Askeri Casusluk ve Şantaj Davası
Sabah – Eskort Kızlar ve 1500 Bürokrat Masalı