Erzurum’da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) darbe girişimi sırasında, görev yerine gelerek muhtemel durumlara karşı silahlanan polislere “silah bırakın” talimatı verdiği iddia edilen eski İspir İlçe Emniyet Amiri Mustafa Dutak’a, “silahlı terör örgütü üyesi” olduğu iddiasıyla 30 yıldan 45 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe girişimi sonrası, eski İspir İlçe Emniyet Amiri Mustafa Dutak hakkında başlatılan soruşturma tamamlandı.
Soruşturma sonucu hazırlanan ve mahkemece kabul edilen 13 sayfalık iddianamede, dönemin İspir İlçe Emniyet Amiri olarak görev yapan, FETÖ/PDY ile irtibatlı olduğu ve darbe gecesi silahlanan polislere silah bırakma talimatı verdiği öne sürülen Dutak, “sanık” sıfatıyla yer aldı.
İddianamede ifadelerine yer verilen tanıklardan İspir İlçe Emniyet Müdürlüğünde görevli polis memuru Erkan Yanık, olay günü çalıştığını ve il haber merkezi telefonundan aranarak çalışan ve çalışmayan tüm personelin görev başında olması gerektiği yönünde uyarı aldıklarını söyledi.
Uyarı üzerine komiser Enes İstek’i aradığını belirten Yanık, arkadaşlarıyla durum değerlendirmesi yaptıktan sonra uzun namlulu silahlarla çevre güvenliği almaya başladıklarını kaydetti.
Yanık, ardından emniyet amiri Dutak’ın emniyete geldiğini anlatarak, şöyle devam etti:
“Benim elimde uzun namlulu silah vardı. Önce bana nöbetçi kulübesine geçmemi söyledi. Sonrasında nöbetçi olup olmadığımı sordu. Ben de nöbetçi olmadığımı, güvenlik nedeniyle uzun namlulu silahımı aldığımı söyledim. Bunun üzerine silahı bırakmamı söyledi ve ‘söyle diğer arkadaşlar da bıraksınlar’ dedi. Amir beyin talimatı üzerine silahımı dolaba koydum ve talimatı diğer arkadaşlara ilettim.”
Sanık Dutak, suçlamaları reddetti
İddianamede, savunmasına yer verilen Dutak ise ifadesinde suçlamaları kabul etmediğini, mesai arkadaşlarına “silahları bırakın” tarzında talimat vererek görevlerini yapmaya engel olmaya çalışmadığını ileri sürdü.
Söylenenlerin aksine jandarma komutanını arayarak durumun normal olduğunu öğrendiğini öne süren Dutak, kendisini, “O gece emniyette teyakkuz halinde bekliyorduk. Dolayısıyla bu suçlamaları kabul etmiyorum. Ayrıca evimin yatak odası da dahil olmak üzere ele geçirilen Fetullah Gülen ile alakalı evraklardan haberim yoktur. Bu evraklar baldızıma aitmiş. Eşim böyle söyledi. FETÖ/PDY ile herhangi bir alakam yoktur.” diye savundu.
Yatak odasında Gülen’e ait sözlerden derlenen doküman bulundu
İddianamenin değerlendirme ve kanaat kısmında ise “sanığın evindeki aramada Gülen’e ilişkin pek çok evrakın bulunduğu, Gülen’e ait olan sözlerden derlenmiş dokümanın ele geçirildiği, söz konusu dokümanların şüphelinin yatak odasından temin edilmiş olması hususu nazara alındığında savunmasına itibar edilemeyeceği, görevlilerinin uzun namlulu silahlarını temin ederek gerekli tedbirleri almaya yönelik hazırlık içerisinde yer aldıkları esnada polis memurlarına talimat vererek silahları bırakmaları yönünde emir verdiği” kanaatine varıldığı kaydedildi.
Bu nedenle Dutak’ın kalkışmanın başarılı olmasını sağlayacak şekilde inisiyatifi tercih ettiği öne sürülen iddianamede, Dutak’ın olası darbeyi kolaylaştıracak şekilde polis memurlarına emir verdiği, dolayısıyla görevi icabı kendisine sağlanan yetkileri kötüye kullanarak hareket ettiği belirtildi.
İddianamede, sanığın FETÖ/PDY terör örgütüyle ilgisi bulunan 77 kişi ile telefon görüşmeleri yaptığı ve eşi Hatice Dutak hakkında usulsüzlük yapıldığı belirtilen 2010 KPSS sınavıyla ilgili soruşturma yürütüldüğü de aktarıldı.
Tutuklu sanık Mustafa Dutak hakkında “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmeye yardım etmek” ve “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlarından 30 yıldan 45 yıla kadar hapis cezası istendi.
Sanığın yargılanmasına önümüzdeki günlerde Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinde başlanacak.
Kaynak: AA