Meltem K., operasyonla gözaltına alınmıştı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) mensubu Meltem K., Haziran ayında yapılan operasyonla gözaltına alınmıştı. Örgütün mahrem yapılanmasında yer aldığı belirlenen kişilerle sabit hat ve ankesörlü telefon üzerinden ardışık görüşmeleri olduğu tespit edilen Meltem K., eski Kara Harp Okulu öğrencisiydi. Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini dile getiren eski Kara Harp Okulu öğrencisi, itirafçı oldu. İfadesinde, örgüt ile 2014 yılından sonra irtibatı kalmadığını belirten Meltem K., savcılık sorgusunun tamamlanmasının ardından, çıkartıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliği tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Soruşturma sonrası, hakkında, “silahlı terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla dava açılan FETÖ itirafçısının beyanlarına iddianamede yer verildi.
Örgüte yeni katılanları eğlenceli aktivitelerle bağlıyorlardı
Eski Kara Harp Okulu öğrencisi Meltem K., örgüt ile Ankara’da lise okurken, 2’nci sınıftan bir arkadaşı aracılığı ile tanıştığını itiraf etti. Kara Harp Okulu’nu 2012 yılında kazandığını belirten Meltem K., daha sonrasında örgüte ait yurtlarda kalmaya başladığını söyledi. Bu yurtlarda, “Çetele” ismindeki bir programa göre hareket ettiklerini, aktivite saatlerinin belli olduğunu ekleyen FETÖ itirafçısı, örgütün yeni katılanları kendine eğlenceli aktivitelerle bağladığını, daha sonra ise sorumluluk vererek ayrılmalarını imkansız hale getirdiklerini vurguladı.
Örgüt evlerinin bazı kuralları vardı
Lise öğrenimi boyunca, kendisiyle mahrem yapılanmada yer alan farklı örgüt ablaların ilgilendiğini ve bu dönemde Kara Harp Okulu’na yönlendirildiğini söyleyen Meltem K.,
“Ankara’da farklı semtlerde örgüte ait evler vardı. Bunlar mesleklere göre değişiyordu. Ben sınava hazırlanırken Cebeci’de ‘Hukukçu evi’ olarak bilinen ve hukuk fakültesinde okuyan kişilerin kaldığı evlerde kaldım. Bu evlerin bazı kuralları vardı. Örgütün en özel ve tedbirin üst seviyede olduğu evlerdendi. Bu evde herkes kendi telefonlarını kullanıyordu. Eve giriş ve çıkışlar tek tek yapılıyordu. Ayrıca kıyafetlerimiz dikkat çekecek kadar açık veya kapalı olmayacaktı” şeklinde konuştu.
Okulu 14’ncü yedek olmama rağmen kazandım
Kara Harp Okulu sınavına girmeden önce tanıştırıldığı ve daha sonradan Kara Harp Okulu’nda sorumlu abi olduğunu öğrendiği kişinin kendisine;
“Sınava girmekte kararlı mısınız? Fedakârlıklarınız olacak, hizmet sizden birçok şey bekleyecek” şeklinde konuşmalar yaptığını itiraf eden Meltem K.,
“2012 yılında girdiğim sınavda başvuru hakkı kazandım. Mülakata giderken sorumlu abi bana; ‘Mülakat sonrası eğer sana ailene selam söyle derler ise tamam teşekkür ederim de sakın aleykümselam deme’ dedi. Daha modern kıyafetler giymemi istedi. Gerçekten de mülakattan sonra kapıdan çıkarken komisyondaki rütbeli bir asker bana ‘ailene selam söyle’ dedi. Ben de ‘tamam teşekkür ederim’ diyerek çıktım. Okulu, 14’ncü yedek olmamam rağmen kazandım” beyanlarında bulundu.
Erkek arkadaşım olduğu için mobbing uyguladılar
Meltem K., daha sonra Kara Harp Okulu’na başladığını ve kendisinden sorumlu mahrem ablasının da değiştiğini söyleyerek:
“Okul başladığında ben yapım gereği okulda çok çabuk kaynaştığım birçok arkadaşım vardı ve bunların çoğu erkekti. Bu durum bir şekilde mahrem ablanın kulağına gitmiş. Zira örgütün okul içerisindeki erkek öğrenci yapılanması da bir şekilde bu haberleri hizmet içerisine aktarıyordu. Bu şikayetler üzerine beni bir çok defa uyardılar. Bu olaylar nedeniyle ailem de benim artık bu insanlar ile görüşmemi istemiyordu. Arkadaşımla görüşmeyi kesmediğim ve istedikleri gibi davranmadığım için beni odasına çağıran takım komutanı olan kadın teğmen çok ağır laflar söyledi. Bu konuşması cemaatin yönlendirmesi ile mi yoksa kurallar gereği miydi bilmiyorum. Bu olay nedeniyle adı geçen ve bunlarla hiçbir ilgisi olmayan erkek arkadaşımın da birçok psikolojik işkenceye maruz kaldığını öğrendim. Akabinde okuldaki üsteğmenin de bana karşı tavrı değişti ve çok ağır mobbing uyguladı” dedi.
Eski Kara Harp Okulu öğrencisi kendisini ayrılmaya zorladıklarını anlattı
Kendisine okulu bırakması yönünde baskı uygulandığını belirten Meltem K.,
“Kendilerine ayrılmayacağımı söyleyince, ‘burada hizmetin bitti, orda yer kaplayıp hizmetten olmayan birisinin girmesini engellemiş oldun’ dediler. Kendi kendime ‘hizmetten olmayan birisinin TSK ya girmesini nasıl isterler?’ diye sorduğumda bu söylemi ilk etapta anlamasam da sonra daha önceleri bizlere yaptıkları konuşmaların yerine oturduğunu anladım. Zira hizmetten olmayan birisinin TSK içerisine girmesi demek (Örneğin TSK ya girecek olan 5 öğrenciden 4 ü cemaat/hizmet içerisinden 1 tanesinin ise hizmetten olmayan ama dolaylı olarak hizmete hareket eden) cemaat için bir nevi hizmet olduğunu şöyle anlatmışlardı;
TSK yapılanması içerisinde ya hizmet hareketi için mücadele edenler, cemaat adına faaliyet gösterenler olmalı ya da TSK içerisinde milliyetçi gibi görünüp fırsatı bulunca devlete karşı ayaklanabilecek ‘DARBE’ bile yapılabilecek yapıda olan insanların olması gerektiğini bizlere yaptıkları bir sohbette duymuştum. Bu her iki kanadının da cemaatin faydasına olacağını söylemişlerdi. Bu isteklerini kabul etmeyince bundan sonraki süreç benim için okulda iyice zorlaşmıştı.
Yapılan baskılara dayanamayarak bırakmak istediğimi söylediğimde, üsteğmen, ‘Ha şöyle yaa’ dedi ve çekmeceden çıkardığı ayrılama dilekçesini doldurttu ve beni RDM’ye (Rehabilitasyon Danışma Merkezi) yolladı. Bıraktıktan sonra birkaç kez benden sorumlu abla ile telefonda görüştüm. Daha sonra bir ilişkim kalmadı. 2014 yılından beri bu örgütle hiçbir irtibatım kalmadı” ifadelerini kullandı.