Ukrayna’dan çıkış yaparken yakalanmışlardı
Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) yurt dışı eğitim sorumluları hakkında yürütülen soruşturmalar kapsamında, örgütün Irak’taki eğitim yapılanmasında görev yapan iki öğretmenin duruşması, 16 Temmuz’da görüldü. Salih Fidan ve Samet Güre, Ukrayna’dan başka bir ülkeye çıkış yapmaya çalışırken yakalanarak, Türkiye’ye getirilmiş ve İstanbul’da 11 Ocak’ta tutuklanmıştı. İstanbul 33’üncü Ağır Ceza Mahkemesi görülen duruşmada hakim karşısına çıkan öğretmenlerin, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak amacıyla beyanda bulundukları kaydedildi. Sanık Fidan ve Güre, duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılırken, avukatları da duruşma salonunda hazır bulundu. İddianamede, FETÖ’cü öğretmenler Fidan ve Güre’nin, ‘Silahlı terör örgütüne üye olma’ suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmederek eksikliklerin giderilmesi adına duruşmayı erteledi.
FETÖ’cü öğretmenler savunma yaptı
Ailesindeki hiçbir ferdin, Fethullahçı Terör Örgütü ile ilişkisi olmadığını belirten tutuklu sanık Samet Güre savunmasında;
“Çok uzun yıllardır yurtdışındaydım. Hiçbir şekilde bir eylem yapmadım. 15 Temmuz’dan sonra Türkiye’ye dönmek istedim ancak örgüt üyelere, ölüme varan işkenceler edildiğini söyledi. Daha sonra örgütten ayrıldım, özel ders ile devam ettim. Salih Fidan ile Ukrayna’ya geçtim ve orada tutuklanıp Türkiye’ye getirildim. Terör kelimesi ile anılmak istemiyorum. Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istiyorum. Erbil’de, 11 yıl boyunca fizik öğretmenliği yaptım. Salih Fidan da biyoloji öğretmenliği yaptı. Ukrayna’da yakalandığımızda çok korktuk, 3 gün boyunca uçuş peronunda bekletildik. Emniyet güçleri bizi aldığında, Ankara’da TEM şubeye gidene kadar çok kibar davrandılar. Korktuğumuz gibi olmadı.” ifadelerini kullandı.
“Bu örgütün gerçekten çok kötü işler içinde olduğunu anladım”
Tutuklu sanık Salih Fidan ise duruşmada yaptığı savunmada:
“Bu örgütün gerçekten çok kötü işler içinde olduğunu anladım. Böyle bir örgüt ile ilişkili olduğum için çok pişmanım. Bağdat sorumlusu benim bulunduğum sürede yerel bir kişiydi. Samet Bey de sadece öğretmen diye biliyorum. Biz Türkiye’den uzaktaydık. Tamamen farklı bir ülkedeyiz. Örgütün yoğun propagandası altındayız. ‘Türkiye’ye gittiğinizde yoğun işkence görürsünüz’ dediler. Biz Türkiye’ye gelmekten çok korktuk. Buraya geldikten sonra zaten polis ağabeylerle görüştükten sonra örgütün nasıl olduğunu anladık. Korku duyulacak bir şey olmadığını gördük” şeklinde konuştu.
