İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, Maltepe Askeri Lisesi ve Menteş Askeri Kampı’nda FETÖ üyesi olmayan askeri öğrencileri okuldan atmak için çabalayan örgüt üyesi 8 eski üst rütbeli askere dava açtı. İddianamede örgüt üyesi olmayan askeri öğrencilere baskı, mobbing, yıldırma, taciz, kötü muamele, iftira, şantaj, tehdit ve işkenceye varan uygulamalar için FETÖ’nün talimatname bile hazırladığı ortaya çıktı.
Terör örgütü FETÖ’nün, örgüt üyesi olmayan subay ve subay adaylarının TSK’dan atılmaları ve ayrılmalarının nasıl sağlanacağının anlatıldığı örgütsel emir ve talimatlar da ele geçirildi. Ankara Kara Harp Okulu Anafartalar Tabur Komutanlığı’nda bir dönem görev yapan, 15 Temmuz darbe girişimine de bizzat katılan FETÖ’cü eski Albay Erdoğan Kurt’tan ele geçirilen belgede, akıl almaz ifadeler dikkat çekti.
“Devrilmeyecek hiçbir ağaç yoktur”
TSK’daki örgüt üyesi olmayan subay ve subay adaylarının kendi istekleri veya baskıyla nasıl ordudan ayrılmalarının sağlanacağına ilişkin belgede dikkat çeken sözde talimatlar şöyle:
- Devrilmeyecek hiçbir ağaç yoktur. Amir, öncelikle emir komuta ettiği personeli küçük büyük ayırt etmeden tam olarak tanıyacak ve hedefteki personele yoğunlaşacaktır. Bu bağlamda, hedef personel, ne kadar disiplinli gözükürse gözüksün, dikkatli bir takip sonucu eksiklikleri, zafiyetleri kolayca tespit edilebilir.
- Eğer amir, kararlı bir tavır sergilerse, ilk darbede hedef personel sarsılacaktır. Diğer bir ifadeyle hedef yumuşatılmış olacaktır. Baskının sürdürülmesiyle birlikte hedef personel daha fazla hata yapacaktır.
“Fıtratı bile değiştirebilirsiniz”
- İstenirse fıtrat bile değişir. Amirleri, hedef personelin TSK’da yeri olmamasının en temel görev olduğuna inanmalıdırlar. Bu sayede, en sakin ve ılımlı bir amir bile, hedefteki personel karşısında cevval olabilir. Önemli olan fıtrat mazeretine sığınmamaktır.
- Amirin bir görevi de ast amirleri disiplin tesisi konusunda eğitmektir. Ast amir, müspet bir kişi ise, bazen havuç bazen sopa ile hedef personel hakkında işlem yapmasını sağlamalıdır. Eğer ast amir, menfi bir kişi ise, ona karşı da zor kullanarak, (tabiri caizse) “iti ite kırdırmalıdır.”
Hedef vatanseverleri sıfırlamak
- Amir, gerekli durumlarda hedefteki personeli sıfırlamalıdır. Sıfırlamak, hedef personeli kendi isteğiyle bu meslekten ayrılmaya elverişli bir ortam hazırlamak demektir. Örneğin, hedef personele, “gömleğinin yakası yağlı” diye uygun ortamda ceza vermek bu kişinin onurunu kırarak, sıfırlayacaktır. İzinden dönen hedef personeli, ‘tekmil vermedi’ diye cezalandırmak gibi. Amir bu kapsamda, hedef personelin emir komuta kabiliyetini elinden alabilmelidir.
Hedef personele pasif görevler verin
- Hedefteki personel ne kadar iyi olursa olsun gereksiz reklam edilmemeli ve parlatılmamalıdır. Bu tür hedefteki personele pasif görevler verilmelidir. Yaptığı hatalar üst amire karşı abartılarak anlatılmalıdır. Diğer taraftan hedefteki personel zaten disiplinsiz ise, bu kişi, üst amir ile karşı karşıya getirilmelidir.
- Amirlerimiz, tarafından irade gösterilmemesi nedenleri; Kötü olmama anlayışı: Günümüzde birçok amir, ‘aman ben kötü olmayayım, huzurum kaçmasın’ anlayışı nedeniyle hedef personele karşı duyarsız kalmaktadır. Bir kısım amir ‘pisliğe bulaşmayayım, başıma bir şey gelir, önüm tıkanır’ anlayışı nedeniyle, hedef personele karşı duyarsız kalmaktadır.
Kul hakkını düşünmeyin
*Metotsuzluk ve bilgisizlik: Diğer bir kısım amir ise mevzuata hakim olmamak, tecrübelerden faydalanmamak, ortak akla müracaat etmemek nedeniyle fırsatları hezimete dönüştürmektedirler.
Duyarsızlık: Malesef, amirlerin bir kısmı ise ‘Bana ne kardeşim, nasıl olsa başkası yapar, bu iş bana mı kaldı” anlayışından dolayı taşın altına elini sokmamaktadır Merhamet kisvesi altında sorumluluktan kaçma: Son olarak amirlerimizin bir kısmı ise geçmişte ve haşa yaşananlardan hiç ders almayarak, “aman ekmeğinden etmeyeyim, çoluğu çocuğu var” anlayışından hareketle hatalı bir “kul hakkı” vehmi ile koskoca bir “milletin hakkını” yemek durumunda kalabilirler.
İşkence gören askerler anlatıyor
İddianamede 27 askeri öğrenci mağdur/müşteki olarak yer aldı. İşte o çarpıcı ifadelerden bazı örnekler.
Askeri öğrenci M.E.: “…9. Bölüğün Takım Komutanı Üsteğmen R.A. gelerek apoletini burnumun altından geçirerek, “burnunu apoletime mi siliyorsun?” gibi baskılar yaptı. Takım komutanlarım da benim ‘bu taburun en disiplinsiz adamı olduğumu’ beyan ederek, bunu unutmayın şeklinde söylemlerde bulundu. Daha sonraları baskılardan dolayı ben ayrılmayı kafama koymuştum. Bu arada O.Ç ile son kez görüştüğümde benim suçum ne, benimle neden uğraşıyorlar, ben okuldan ayrılacağım dediğim de “ bana ‘Senin için yapacak bir şeyimiz yok senin üstün çizilmiş. Sen çağdaş gruplarla çok takılmışsın ister ayrıl, ister devam et sana kalmış bir şey eğer ayrılırsan bizim evlerimize gel dershane paranı karşılarız, kitap ve para yardımında bulunuruz” şeklinde sözler söyledi. Daha sonraları hak etmediğim disiplin cezaları almaya devam ediyordum yapılan zulme katlanamıyordum…”
Şok mangaları son hamle
Askeri öğrenci U.A: “Şok mangası, Harp Okuluna girdiğimiz ilk yıl intibak eğitimi sırasında bir kısım öğrencilerin yıldırılıp okula girmekten vazgeçmelerini sağlamak amacıyla aşırı derecede eğitime tabi tutulanların adlandırıldığı, bizim isimlendirdiğimiz bir birimdi. Bu uygulama İzmir Menteş Askeri kampına eğitime gittiğimizde Özellikle askeri liselerden gelen öğrencilere bütün öğrencilerin tabi tutulduğu normal eğitimin dışında aşırı şekilde eğitime tabi tutulup zorlanmaları şeklinde yapıldı. Bu eğitime tabi tutulan arkadaşlarımın çoğunluğu ayrılıp Harp Okuluna girmediler…”
Kaynak: Milliyet