Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, yürütülen FETÖ soruşturmaları kapsamında üsteğmen E.T. hakkında hazırladığı iddianamede, şüphelinin Fetullahçı Terör Örgütü’nün mahrem imamlarıyla irtibat kurduğu bilgisine yer verdi.
Ağrı 1. Mekanize Piyade Tugay’ında üsteğmen olan E.T’nin kendi adına kayıtlı telefon hattı, Ankara’da 2013-2015 yılları arasında ankesörlü telefonlardan ve 7 farklı büfe tarzı iş yerinin sabit hattından “Hasan ve Musa” isimli kişilerce 17 kez arandı.
Şüphelinin telefonla arandığı günlerde, aynı sabit hatlardan Üsteğmen Ömer Faruk H. ve Astsubay Gökhan E‘nin de arandığı tespit edildi.
İtirafçı oldu
Hazırlanan iddianamede şüpheli E.T’nin Bank Asya‘da hesabının olmadığı, FETÖ’yle bağlantılı vakıf veya derneklerde kaydına rastlanmadığı ve ilgili şirketlerde çalışma ya da ortaklık kaydı bulunmadığı belirtildi.
İddianamede şüphelinin emniyetteki ifadesine de yer verilirken, bu beyanını etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak isteyerek verdiği bildirildi.
Bağlantılarını anlattı
Lise yıllarında Kahramanmaraş’ta bulunan E.T. bu yıllarda köydeki evine gitmek yerine il merkezindeki cemaat abisi olarak tanıdığı kişilerin daveti üzerine evlerine gittiğini, ancak bu evin örgüte ait olmadığı söyledi.
Zaman zaman cemaat evi olarak bildiği evlerde kaldığını belirten E.T, “Hatırladığım kadarıyla zaman zaman bu evlerde cemaat toplantısı ve sohbetleri yapılırdı. Bunların olacağı zaman ben lise öğrencisi olduğumdan dolayı dışarı çıkmam ve birkaç saat sonra eve gelmem istenirdi. Bu eve toplantı ve sohbetlere kimin geldiğini ben bilmiyorum.” ifadelerini kullandı.
Üniversite sınavını kazanamayınca 2010 yılında İstanbul’a gelip örgüt dershanesi olan Fem Dershanelerine kaydını yaptıran E.T. “Cemil” adlı kişinin kendisini sözde cemaat evlerine götürmeye başladığını kaydetti.
Kod adı İbrahim
Şüpheli E.T. ifadesine şu şekilde devam etti:
“Üniversite sınavlarından düşük puan almam üzerine evin abiliğini yapan Hasan isimli şahıs, bana askeri okullara başvurursam girme şansım olduğunu söyledi. Bunun üzerine 2011 yılında Kara Harp Okuluna başvurdum. Yazılı yoktu, üniversite sınav puanıyla alım yapılıyordu. Mülakatı, spor ve sağlık aşamalarını geçerek Kara Harp Okuluna girmeye hak kazandım. Eğitimim süresince benden İstanbul Beşiktaş’ta ev abiliği yapan ‘Hasan’ isimli şahıs sorumlu oldu. Sürekli olmamak kaydıyla hafta sonları 15-20 günde bir kez buluşurduk, buluşmamızdan sonra 3-4 farklı eve götürdüğünü hatırlamaktaydım. ‘Hasan’ isimli şahsın beni Keçiören Fatih Ortaokulu’nun yakınlarında bulunan bir eve, Çukurambar bölgesinde bulunan bir eve, Balgat bölgesinde bir eve götürdüğünü hatırlıyorum.
Bu evlerde sadece ‘Hasan’ ile görüşme ve konuşmalarım oldu. Hatta beni başka askeri öğrencilerle aynı gruba almak istediğini söylemişti. Ben bunu kabul etmemiştim. “Hasan” ile buluşmalarımızda, bana dini kitaplar okur ve konuşmalar yapardı. Birlikte namaz kılardık, Fetullah Gülen kitapları okur, ara ara videolarını izlettirirdi. “Hasan” isimli şahıs bana bu yapılanma içerisinde herkesin kendi adı dışında bir isim daha kullandığını, benim de kullanmam gerektiğini söyledi. Bunun üzerine dedemin adı olan ‘İbrahim’ kod adını kullanmak istediğimi söyledim. Onların bana dediği isimleri kabul etmedim. Bundan sonraki süreçte bana “İbrahim” kod adıyla hitap ediliyordu.”
17- 25 Aralık kumpaslarından sonra örgütten soğumuş
E.T, Harp Okulunun son yılında 17-25 Aralık olaylarının yaşandığını ifade ederek, “Geçmiş zamanda Fetullah Gülen cemaati olarak tanıdığım insanların artık siyasi konulara girdiğini ve sürekli olarak devlet işlerine karıştıklarını basından duymam üzerine bu yapılanmanın yaptığı faaliyetlerden soğumaya başladım.” ifadelerine yer verdi.
Örgüt yöneticisi olarak gördüğü “Musa” isimli kişinin bulaşmalarda dini kitaplar okuduğunu ve konuşmalar yaptığını, zaman zaman da videolar izlettirdiğini dile getiren E.T, sonrasında bu kişinin irtibat kurma çabasına rağmen hiçbir şekilde görüşmediğini iddia etti.
Öte yandan, ankesörlü hat soruşturması sonucu haklarında iddianame hazırlanarak mahkemeye gönderilen eski astsubaylar B.D, E.Ş. ve H.Y. de etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediklerini belirterek itirafçı oldu.
Kaynak: Sabah