Dolapta yakalanan darbeci albayı WhatsApp mesajları ele verdi.
Darbe girişiminin ardından saklandığı dolabın içinde yakalanan ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve Çengelköy’deki darbecileri yöneterek 45 kişinin şehit edilmesinin sorumlusu olarak 9 kez ağırlaştırılmış müebbet, “kasten öldürmeye teşebbüs etmeye azmettirme” suçundan ise bin 805 yıl hapis cezasına çarptırılan darbeci Albay Muammer Aygar, WhatsApp yazışmaları, güvenlik kamerası görüntüleri ve telefon görüşmeleri gibi birçok delile rağmen tüm suçlamaları reddetti.
Darbecilerin sözde “Sıkıyönetim Atama Listesi”nde Genelkurmay 2. İstihbarat Analiz ve Değerlendirme Daire Başkanı olarak görevlendirilen Aygar, soruşturma aşamasında elde edilen delillere göre, darbe girişiminden bir gün önce Kuleli Askeri Lisesi Okul Komutanlığı görevini darbeci Albay Mürsel Çıkrıkçı’ya devretti.
15 Temmuz gecesinde ise hiçbir görevi bulunmamasına rağmen Kuleli’ye gelerek 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve Çengelköy’deki darbecileri yöneterek görevlendirmeleri yaptı.
Darbe girişiminde, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde bulunan darbeci Yarbay Turgay Ödemiş, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde bulunan darbeci Yarbay Adnan Uygun ve Çengelköy’de bulunan darbeci Albay Mürsel Çıkrıkçı’ya telefonda emirler veren Aygar, bu bölgede şehit olan 45 vatandaşın şehit edilmesinin azmettiricisi oldu.
Dolabın içinde saklandı
Kalkışmanın başarısız olmasının ardından Antalya’ya kaçan Aygar, Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sefai B’nin evinde yakalandı.
Dolabın içinde saklanırken suçüstü yakalanan Aygar, kıyafet almak için dolaba yanaştığını savundu.
Olayın ardından gözaltına alınan ve bir süre sonra serbest bırakılan Sefai B. de üniversiteden ihraç edilirken hakkında “FETÖ üyesi olmamakla birlikte örgüte yardım etme” suçundan dava açıldı.
Aygar, savcılığa verdiği ifadesinde darbeci Albay Çıkrıkçı ile Kuleli Asker Lisesi iç bahçesinde karşılaştığını, Çıkrıkçı’nın kendisine “TSK yönetime el koydu.” dediğini öne sürdü.
Kendisinin şoka girdiğini savunan Aygar, “Okulun ön kısmında bulunan yolda trafik akmaya devam etmekteydi. Okul komutanının emriyle olsa gerek birkaç personel araçları durdurdular ve Silahlı Kuvvetlerin yönetime el koyduğunu ve evlerine gitmeleri gerektiğini tebliğ ediyordu. Sonra ön nizamiyeye çevik kuvvet otobüsü girdi. Otobüs içinde 8-9 kadar polis vardı. Okul komutanı Mürsel Çıkrıkçı polis memurlarına hitaben ‘Arkadaşlar aynı safta savaşıyoruz, her gün sizden, bizden 10 ar 20 şer şehit düşüyor, buna son vereceğiz, Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koydu, sıkıyönetim ilan edildi’ dedi. Polis içerisindeki bir memur Mürsel Çıkrıkçı’ya bir şeyler söyledi, ne söylediğini duymadım, sonrasında Mürsel Çıkrıkçı, ‘Bunun botunu çıkarın, polis olmayı hak etmiyor’ deyip kelepçeleyerek vurduğunu gördüm. Bu sırada 7-8 sivil vatandaşı da hırpaladığını gördüm, elleri de kelepçeliydi. Çevik kuvvet aracında bulunan diğer memurlar trafiğin akışı için askerlerle birlikte trafiği yönlendirmeye başladılar.” ifadelerini kullandı.
Dündar’ı derdest etmek için emrindeki darbeci albayı bahane etti
Telefonun sesinin kısık olduğu gerekçesiyle darbe girişimi esnasında 1. Ordu Komutanı Ümit Dündar’ın cevapsız aramasını duymadığını iddia eden Aygar, “Kalabalıktan biraz uzaklaşarak rahat konuşmak için telefon ile komutanı aradım. ‘Emredin komutanım’ dedim. O da bana ‘Kuleli’ de bir şeyler mi oluyor?’ dedi. ‘Komutanım burada garip bir şeyler oluyor, görevi devralan yeni arkadaş birtakım görevlendirmeler yapmış, sağa sola insanlar gidiyor.’ dedim. Bana ‘Kim? Mürsel mi?’ dedi. Ben de ‘Evet’ dedim. Sonrasında ‘Tamam’ diyerek kapattı.” şeklinde beyanda bulundu.
Darbe girişimi esnasında “Yurtta Sulh” WhatsApp grubuna birçok mesaj atan Aygar, darbeci eski Tuğgeneral Eyyüp Gürler’in “Ordu komutanı alındı mı?” şeklinde sorusuna, “Kuleli’ye henüz gelmedi, ‘Mürsel’i kontrol edemiyorum.’ diyerek davet ettim” şeklinde yanıt verdiği ortaya çıktı.
Daha sonraki yazışmalarda “1.Ordu Komutanından haber var mı? Kuleli’ye gelmedi henüz. Helikopter geldi. Hazır bekliyor.” şeklinde mesajı bulunan darbeci Aygar’ın asıl amacının Dündar’ı, Çengelköy’e getirerek derdest etmek olduğu anlaşıldı.
Savcılıkta “sıkıyönetim”, mahkemede “terör saldırısı”
Mahkemede Çıkrıkçı’nın kendisine, “Terör saldırısı var. Polislerle birlikte önlem alacağız.” dediğini öne sürenu iddiası, WhatsApp yazışmalarında ortaya çıkarılan “1 otobüs çevik kuvveti durdurduk. İtaat ediyorlar. Telefonlarını aldık. Yol kontrolünü beraber yapıyoruz.” mesajıyla çürütüldü.
Mahkemedeki savunmasında sürekli olarak “Okuldan ayrılmadım”, “Nizamiye bölgesinden ayrılmadım” şeklindeki yalanlara sığınan Aygar, darbe girişimini sabah saatlerinde öğrendiğini iddia etti. Ancak darbecinin HTS kayıtları ve WhatsApp mesajları incelendiğinde ise darbeyi telefonla koordine ettiği belirlendi.
Darbe girişiminde yer aldığını reddeden Aygar’ın köprülerin işgal edildiği esnada “Yurtta Sulh Biziz” WhatsApp grubuna “1. köprünün Avrupa’da geçiş kısmı durduruldu.”, “1. köprünün Avrupa istikameti durduruldu.”, “2. köprü polis noktasına girildi. Sorun gözükmüyor.”, “2. köprüde polisler emirleri dinliyorlar. Sorun yok.”, “1. Ordu Komutanı sürekli Kuleli Komutanını arıyor. Bilgi.” şeklinde mesajları attığı tespit edildi.
“WhatsApp yazışmaları iradem dışında” yalanı
“Çengelköy’de direnen 4 kişiyi vurduk.” , “2. köprüde sorun var. Acil helikopter desteği lazım. 1. 2. köprüye helikopter lazım. 1. köprüde 20-30 kişi bizim tarafımızdan vuruldu. Ama 2. köprüde arkadaşlar zorda. Helikopter lazım.”, “Kuleli’de yoğun çatışma var. Gruba ateş ediyoruz”, “Uçaklar bizim uçaklar değil mi 2. köprüye uçakla hava taarruzu değerlendirebilir mi 2.köprüde durum kötü. Acil helikopter desteğine ihtiyaç var 2.köprüyü kaybetmek üzereyiz” mesajlarıyla darbe girişiminde aktif rol aldığı ve koordine ettiği kanıtlanan Aygar, bu mesajları kendisinin atmadığı ve iradesi dışında yazıldığı yalanını söyledi.
Ancak darbeci albayın elinden telefonunun düşmediği hem HTS kayıtlarında hem de güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerde görüldü.
Nitekim darbeci albayın olay tarihinde saat 00.31’de Üsküdar İlçe Emniyet Müdürlüğü görevini vekaleten yürüten ve makamında bulunan Mehmet Baykara’yı telefonla arayarak “Arkadaşlar gelecek, direnç göstermeyin.” şeklinde konuştuğu da tespit edildi.
Cami imamına tehdit
Darbeci albay WhatsApp grubuna “Camilerden merkezi yayın yapıyorlar. Halkı galeyana getiriyorlar. Kesmenin bir yolu yok mu?” yazdıktan sonra harekete geçerek, darbeci askerlere cami imamını getirmeleri konusunda emir verdi.
Darbeci askerlerin Kuleli Kaymak Mustafa Pasa Camisi imamı Osman Nuri Keskin’i yanına getirmelerinin ardından Aygar’ın, “Sen şimdi git eğer bu sela sesleri bir daha çıkarsa nereye götüreceğimizi sen düşün.” diyerek müştekiyi anonsların yapılmaması konusunda tehdit ettiği belirlendi.
Aygar, mahkemede yaptığı savunmasında bu suçlamaları reddetse de imam Keskin’in darbeci askerler tarafından götürüldüğü görüntüler güvenlik kameralarına yansıdı.
Öte yandan, darbeci eski Albay Muammer Aygar’ın, FETÖ’nün TSK yapılanmasında örgüt içi haberleşme aracı olarak kullanılan ankesörlü ve sabit hatlardan iletişim kurduğu da ortaya çıktı.
Bununla ilgili soruşturmasının ise sürdüğü öğrenildi.
Kaynak: AA