Anasayfa » Serdar Atasoy hâkim karşısına çıktı
FETÖ'de Bugün

Serdar Atasoy hâkim karşısına çıktı

serdar-atasoy-nereli-ifadesi
Serdar Atasoy

Rütbesini Fethullah Gülen’in taktığını itiraf etmişti

27 Ocak 2021 tarihinde Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında gözaltına alınan Serdar Atasoy, çıkartıldığı mahkemede itirafçı olmuştu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen operasyonla tutuklanan eski Tuğgeneral Atasoy, ifadesinde örgütsel bağları ile ilgili çarpıcı iddialarda bulunmuştu. 1996 yılında teğmen olduğunu ve rütbesini FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’in taktığını itiraf eden Atasoy, sevk edildiği nöbetçi sulh ceza hakimliğince serbest bırakılmış, ardından hakkında 32,5 yıla kadar hapis ve 130 bin 999 TL adli para cezası istemiyle dava açılmıştı. “Servet” kod adını kullanan Atasoy’un yargılanmasına başlandı. FETÖ’cü teğmen, hâkim karşısında önceki ifadelerini reddetti ve örgütün klasik “kıvırma” taktiğini uyguladı.

serdar-atasoy-kimdir-ifadesi
Serdar Atasoy

Etkin pişmanlıktan yararlanmak istedi

Serdar Atasoy’un duruşması, 30 Eylül tarihinde, Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Atasoy, duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Avukatı ise duruşma salonunda hazır bulundu. Mahkeme Başkanı, Atasoy’un iddianamesinde yer alan suçlamaları hatırlattıktan sonra, sanık Atasoy’a savunma yapması için söz hakkı verdi. Atasoy, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Harekât Başkanlığından emekli olduğunu ve gözaltına alındıktan sonra rütbelerinin söküldüğünü belirtti. Emniyet ifadesinde etkin pişmanlıktan faydalanmak istediğini, bu talebinin aynı şekilde devam ettiğini ifade etti.

Sınav sorusu itirafı

Görev kapsamında Bosna Hersek’e gittiğini, bu sırada kurmaylık sınavlarına hazırlandığını anlatan Atasoy, o dönem ismini anımsayamadığı bir örgüt abisinin kendisine sınavın, askeri kültür ve genel kültür bölümünün sorularını verdiğini söyledi. Soruları almadan önce, Kur’an-ı Kerim üzerine yemin ettiğini söyleyen Atasoy,

“Emin ve İskender’in kurmaylık sınavı için çalıştığı eve, Emre Fırat’ın yönlendirmesiyle gittim. Sınavdan 5-10 gün önce bu evde kalarak hazırlandım. İsmini bilmediğim şahıs sınav sorularını getirdi.” açıklamasında bulundu.

Rütbelerini FETÖ elebaşının taktığını inkâr etti

Mahkeme Başkanı, Serdar Atasoy’a savcılık ifadesinde, İstanbul Altunizade’deki FEM dershanesinde teğmenlik rütbesini elebaşı Gülen’in taktığını söylediğini hatırlattı. Bunun üzerine Atasoy, böyle bir şeyin yaşanmadığını ileri sürdü. Mahkeme Başkanının,

“Savcılıkta söylemişsin bunu, madem yaşanmadı böyle bir şey, neden anlattın bunu?” sorusu üzerine Atasoy;

“Bu doğru değil, gözaltında bulunduğum dönemdeki ruh sağlığım gereği öyle ifade verdim” cevabını verdi.

serdar-atasoy-kimdir-ifadeleri
Serdar Atasoy

Himmet adı altında örgüte para vermiş

Terör örgütü ile ilişkisinin, 1988 yılında lise eğitimi için geldiği İzmir’de başladığını, örgüte ait yurtta sohbetlere katıldığını anlatan Serdar Atasoy, kendisine Yavuz kod isminin verildiğini söyledi. Kendisiyle beraber İskender, Serdar ve Ender isimli örgüt mensubu öğrencilerin de Kara Harp Okulu sınavını kazandığını anlatan Atasoy, ifadesinde bu dönemde de örgüt içi faaliyetlerine devam ettiğini belirtti. Kendisiyle Yavuz isimli örgüt abisinin ilgilendiğini, belirli dönemlerde bir araya geldiklerini söyleyen Atasoy;

“Harp Okulu döneminden Tuzla Piyade Okulu’ndaki sınıf eğitimine kadar olan dönemde Yavuz benimle ilgilendi. Benden açıktan namaz kılmamı istiyordu. O dönmede birlikte mezun olduğumuz Erdal ve İskender ise sınıf eğitimini Kara Havacılık Komutanlığı’nda yaptı. 1996’da Siirt’e görev yaptım, burada iki yıl kaldıktan sonra Lüleburgaz’a atandım. O dönem örgütten beni arayan olmadı, bir zaman sonra İskender’in vasıtasıyla doktor olduğunu bildiğim Ali İhsan isimli örgüt abisiyle tanıştım. Bir zaman sonra örgüt abisi Emre Fırat ile devam ettik. Onunla görüşmemiz 2002’ye kadar sürdü. Görüşeceğim zaman Emre Fırat’ı ankesörlü telefonla arıyordum. Emre Fırat, Gülen’in doktoru olarak bilinen Kudret Ünal’ın kızıyla evliydi. Himmet adı altında maaşımdan bir kısım para veriyordum. Belli bir oran yoktu, ‘İstediğiniz kadar verin’ diyorlardı.” şeklinde konuştu.

Serdar Atasoy örgüt içi temaslarını anlattı

Harp Okulu’ndayken, örgüt adına kendisinden 2005 yılına kadar “Çetin” kod adlı İsmet Akyüz’ün sorumlu olduğunu söyleyen Serdar Atasoy, Akyüz’ün kendisinin yanı sıra eski albay Mustafa Barış Avıalan ve Saltuk Buğra Karahan ile de ilgilendiğini, bu kişilerle örgüt içinde aynı grupta yer aldıklarını belirtti.

Akademiden mezun olduktan sonra, Kars’a tayin edildiğini, burada İhsan Baykurt’un kendisiyle ilgilendiğini anlattı. Baykurt ile ankesörlü telefon vasıtasıyla haberleştiklerini ifade eden Atasoy, daha sonra İstanbul’a Harp Akademisi’ne bağlı Stratejik Araştırma Enstitüsü’ne tayin olduğunu, sonrasında akademide öğretim görevlisi olarak bulunduğunu ifade etti. Burada, teşhis edemediği bir kişinin kendisiyle ilgilendiğini ve Cemal Avıalan ile Nuh Beyazıt’la aynı grupta yer aldıklarını kaydetti.

Harp Akademisi’nde görev yaptığı dönemde kendisinden Erden Şen’in sorumlu olduğunu söyleyen Atasoy, akademide görevli personel hakkında kendisinden örgüt tarafından detaylı bilgi istendiğini anlattı.

“Örgütün gerçek yüzünü gördüm”

Serdar Atasoy, 2012-2014 yılları arasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde görev aldığını, bu yıllarda örgütün iç yüzünü görüp örgütten kopmaya başladığını öne sürdü. Kıbrıs’ta kendisiyle Önder Körfez’in ilgilendiğini anlatan Atasoy, ısrarlı davet ve zorlama ile Körfez ile birkaç kez görüştüğünü, bu görüşmelerin örgütsel niteliğinin bulunmadığını, Körfez’in ikna çalışmalarına rağmen toplantılara katılmadığını, askeri personele ilişkin bilgi taleplerini de reddettiğini savundu. Bu dönemde, Körfez’in, kendisinden bazı subayların sicilinin düşük tutulması yönünde talepte bulunduğunu ancak bu talebi kabul etmediğini iddia etti. Eşinin desteği sayesinde örgütten koptuğunu anlatan Atasoy, 2014 yılında Bangladeş’e askeri ataşe olarak tayin edildiğini, burada Erkan Çapan’ın kendisini örgüte dönmesi yönünde baskı yaptığını ancak bu kişiyle görüşmediğini ileri sürdü.

Darbeyi kabul ettiğini kıvırdı

15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi esnasında, eski tuğamiral Sinan Sürer, “Ataşeler” isimli bir Whatsapp grubuna “Arkadaşlar TSK yönetime el koymuştur. Bunu tüm muhataplarına derhal iletin.” şeklindeki mesajına, “Emredersiniz komutanım” karşılığını verdiğini belirten Serdar Atasoy, şu açıklamalarda bulundu:

“Bangladeş ile Türkiye arasında saat farkı var. Gece saatlerinde idari ataşem darbe olduğunu söyledi. Ben de ilk önce Bangladeş’te darbe yapıldığını sandım. Telefonuma baktığımda mesajları gördüm. ‘Emredersiniz komutanım’ şeklinde çok sayıda mesaj vardı. Ben de bu şekilde mesaj attım. Bu mesaj darbeyi kabul ettiğim anlamına gelmez.”

Sözde Yurtta Sulh Konseyi üyesi eski albay Cemil Turhan’a ait CD’de darbe girişiminden sonra Cumhurbaşkanı yaver adayı olarak adının yer almasına ilişkin Atasoy,

“Muhtemelen örgütün elinde kurmay subaylardan oluşan bir havuz var. Bizi de oradan dahil etmişlerdir.”şeklinde konuştu.

Atasoy, ankesörlü ve sabit hatlaran aranan telefon hatlarının kendisine ait olduğunu, Kars’ta görev yapmaya başladığı zamanlardan beri kendisinden sorumlu örgüt mensuplarıyla bu şekilde iletişim kurduklarını ve görüştüklerini kabul etti.

Etkin pişmanlıktan faydalanması istendi

Sanık Serdar Atasoy’un beyanlarının ardından, savcı esas hakkındaki mütaalasını açıkladı. Savcı, Atasoy’un etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandırılarak, “silahlı terör örgütüne üyelik” ve “dolandırıcılık” suçlarından cezalandırılmasını istedi. Daha sonra heyet ara kararı açıkladı. Mütaalaya karşı savunma için ek süre verilen Atasoy’un tutukluluk halinin devamına hükmedildi. Duruşma, 9 Kasım’a ertelendi.

 

 

Etiketler

Kategoriler