Anasayfa » FETÖ’nün MİT imamı öldü iddiası
FETÖ'de Bugün

FETÖ’nün MİT imamı öldü iddiası

fetonun-mit-imami-azam-kimdir
Murat Karabulut

Fetullahçı Terör Örgütü’nün Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) imamı Murat Karabulut’un önce öldüğü, daha sonra “aslında ölmediği, ölmüş gibi gösterildiği” iddia edildi. Firari FETÖ’cü Önder Aytaç, Karabulut’un öldüğünü ve sessiz sedasız gömüldüğünü ileri sürdü. Karabulut’un adının yazdığı mezarın fotoğrafını da paylaşan Aytaç, şunları ifade etti: “Ben hiç sevmezdim kendisini. Cemaatten “ismi havuza düştü” denilen herkeste katkısı vardı. 1 MİT belgesi düzenlenir ve bir şekliyle “ismi havuza düştü” denilen kişi pasifize edilir ve aktif görevden el çektirilirdi ki Mustafa Özcan’ın da bu konudaki katkısı çoktu. Hala öldüğüne inanamıyorum. Ölümünde bile bir GATAkulle olabileceği kanısındayım.” Aytaç, daha sonra yaptığı açıklamayla FETÖ’nün MİT imamı Karabulut’un ölmediğini iddia etti. Aytaç, Karabulut’un Alman ve İngiliz istihbaratı tarafından arandığını, bu nedenle ölmüş gibi gösterildiğini ileri sürdü.

fetonun-mit-imami-azam-kimdir

FETÖ’nün MİT imamı Murat Karabulut kimdir?

“Dr. Sinan” kod adlı Murat Karabulut, örgüt içerisinde despotluğuyla ve FETÖ elebaşından aldığı imtiyazlarla tanınıyordu. FETÖ’nün mahrem imamı Özgür Kaya, Karabulut hakkında itiraflarda bulunmuştu. Kaya’nın itiraflarına göre, Karabulut Altunizade FEM dershanesinin 5’inci katında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’den aldığı talimatla örgütün MİT imamı olarak görevine başladı. 2010 yılına kadar MİT mahrem yapılanmayı tek başına yönetti. Üst düzey isimler de kendisine itibar ediyordu. Karabulut için “Dediği kanun olarak kabul ediliyordu” diyen Kaya, şu ifadeleri kullandı:

“Örgüt içerisinde 2 tip abi profili var. Birincisi kimsenin sözünü dinlemeyen, kimsenin fikirlerine önem vermeyen, Fetullah Gülen’in ismini demokrasi kılıcı gibi gezdiren, kendi çevresine topladığı çok az sayıdaki insanla işlerini yürüten despot abi tipi. İkincisi de örgütün değerlerinden taviz vermeyen ama insanların şahsi işleriyle de biraz daha ilgilenen abi profili. Karabulut bunlarda birincisi olanıydı. Karabulut Fetullah Gülen’in kitabından ders yapmazdı, herhangi bir manevi yönüne de şahit olmadım. Murat Karabulut denilince örgüt içerisinde akla gelen MİT’ti. İşin içerisinde MİT olunca bir güç oluyordu. Fetullah Gülen’in de yönlendirmesiyle, ‘Doktor Sinan’ kod adıyla artık herkes tarafından bilinen, dediğine itibar edilen ve dediği kanun olarak kabul edilen bir şahsa dönüştü.”

fetonun-mit-imami-azam-kimdir
Özgür Kaya

Tüm bilgileri Fetullah Gülen’e aktarıyordu

Özgür Kaya, Murat Karabulut’un MİT içerisinde çalışanlarla ilgili edindiği bilgileri örgüt içerisinde güç amaçlı kullandığını belirtti. Karabulut’un tüm bilgileri doğrudan FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’e aktardığını ifade eden Kaya, şunları kaydetti:

“Öğrenci, öğretmen, müdür, genel müdür olarak tabir edilen şahıslarla ilgili MİT içerisinde bir çalışma olduğunda ya da istihbarat birimlerine böyle bir bilgi düştüğünde, bu bilgiyi Murat Karabulut diğer birimlerle paylaşmak suretiyle onlar üzerinde bir güç oluşturdu. MİT içerisinde çalışan öğrenci olarak tabir edilen şahıslardan elde edilen bilgiler, getirdikleri dokümanlar, anlattıkları bilgiler neticesinde bunları direkt olarak Fetullah Gülen’le paylaşıyor ve Karabulut bu süreçte gerek Gülen nezdindeki konumunu sağlamlaştırıyor, gerekse de örgüt üzerindeki baskıcı tutumunu koruyordu. MİT mahrem yapılanması, diğer mahrem yapıların da mahremi olarak yapılan, kendi içerisinde kesinlikle müdahale ettirmeyen, herhangi bir şekilde dışarıdan bir şahsın içeriye girip, en ufak bilgiye ulaşmasına izin vermeyen bir yapıya dönüştü.”

FETÖ’nün kumpaslarında kilit rol oynadı

Kaya, FETÖ’nün MİT imamı Murat Karabulut’un örgütün kumpaslarında kilit rol oynadığını ifade etmişti:

“7 Şubat MİT krizinde olay ilk olduğunda kendisi büyük bir heyecan ve gururla nasıl aldık ama dedi. Olay gerçekleşmedikten sonra tipik biri mahrem abi modunda sanki hiçbir şey olmamış gibi, bunu emniyetçiler beceremedi gibi söylemlerle o anki sorumluluğu atmak adına yaptığı söylemler aslında oldukça dikkat çekiciydi. 17/25 Aralık sabahında ‘kartopunun görünen hali bu büyüyecek ve kocaman bir şeye dönüşecek’ dediğini ama daha sonrasında yurtdışına kaçtığını biliyoruz. MİT tırları hadisesiyle alakalı MİT içerisinde elde edilen bilgiler ve bunların ulaştırılması neticesinde yapılan harekat, aynı şekilde 3 Temmuz şike davasından tam 3 ay önce şike olayının nasıl olacağını operasyonun nasıl yapılacağını, kimlerin gözaltına alınacağını, burada neyin planlandığını anlatan şahıstır.”

 

Kategoriler