Anasayfa » FETÖ’nün iş dünyası yapılanması davası sürüyor
FETÖ'de Bugün

FETÖ’nün iş dünyası yapılanması davası sürüyor

FETÖ elebaşı Gülen, kapatılan TUSKON’un başkanı Rızanur Meral ve genel sekreteri Mustafa Muhammet Günay ile Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü’nün de aralarında bulunduğu 86 sanığın yargılandığı dava sürüyor.

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki salonda yapılan duruşmada, tanık olarak dinlenilen Özlem Kıyıcı, Ahmet Sait Kavurmacı’nın asistanı olduğunu, daha sonra Ömer Faruk Kavurmacı’nın asistanlığına geçtiğini ifade etti.

Aydınlı Grup’un fabrika binasında cuma günleri sohbet olduğunu ancak hiç katılmadığını, sadece birine denk geldiğini, bu toplantılara katılması için de baskı olmadığını anlatan Kıyıcı, Mahkeme Başkanı Ömer Yıldırım’ın sorularını yanıtladı.

“Yurt içi ve dışı olmak üzere öğrencilere burs, kurban gibi şirketten taleplerde bulunmuştur. Kim bulunmuştur?” sorusuna Kıyıcı, “Ahmet Sait Kavurmacı” cevabını verdi.

“Zaman gazetesi abonesi olmak için ödemeler yapılmış, bu durumu çalışanlar nasıl karşıladı?” sorusu üzerine tanık Kıyıcı, “Ahmet Sait Kavurmacı’nın çalışanlar üzerinde etkisi vardı. O dönem abonelik yaptırmak istemeyenler de oldu. Olumsuz görüş bildirenler de oldu, olumlu görüş bildiren abone olanlar da oldu. Abone olmayanlara mobbing yapılıyordu diyemem.” dedi.

“Sohbetlerde Fetullah Gülen’in videoları izletiyor muydu?” sorusunu Kıyıcı, “Ben böyle bir şeye şahit olmadım. Dini sohbetler olduğunu söyledi sadece arkadaşlar. Pazartesi günü üst yöneticilerle istişare toplantıları yapılıyordu. İlk 20 dakikasında herkül.org sitesinde bulunan videolar konuşulurdu. Köşe yazıları okunurdu. Yarısı iş, yarısı sohbet gibi denilebilir. Herkes tarafından da biliniyordu bu durum.” diyerek cevapladı.

Başkan Yıldırım’ın, “Güne herkül.org sitesiyle başlanıyordu yani.” demesi üzerine tanık Kıyıcı, şunları anlattı:

“Aynen, güne bu şekilde başlanıyordu. Kadın, erkek karışıktı. Ahmet Sait Kavurmacı’nın eşinin yönlendirmesiyle kadınların oluşturduğu bir derneğin düzenlemesiyle ev toplantılarına gittim. Hükümet aleyhine yapılan konuşmalardan dolayı gitmeyi bıraktım. 4-5 kez katıldım, rahatsız olduğum için devam etmeme kararı aldık. Siyasete kaymaya başladı toplantılar. Toplantıda, seçimlerin yaklaşmaya yakın olduğu dönemdi. ‘Partilere oy verilsin.’ diye konuşmalar oluyordu. 17-25 Aralık sonrasıydı, belediye seçimleri zamanlarında oldu bu konuşmalar.”

Bir gün Bank Asya’nın genel müdürünün ofise geldiğini belirten Kıyıcı, “Bu kişi, Ahmet Sait Kavurmacı’nın bankaya yönetim kurulu üyesi olmasını istedi, ailenin tamamı bu durumun taraftarı değildi, üye olmaması konusunda şerh koydu. Üyelik gerçekleşmedi. Ailenin bu durumla ilgili olumlu görüşü yoktu. Zaten üyelik olmadı.” dedi.

“Fetullah Gülen için özel pantolon üretimi yapılmış. Amerika’da pantolon yok muydu?” sorusunu tanık Kıyıcı, “Özel dikim yapılırdı. Gülen’in kendisinin giymediği, bunları hediye verdiği söylenirdi. Türkiye’de üretilirdi, Amerika’ya giderdi. Ahmet Sait Kavurmacı vermişti bu talimatı. Hidayet Karaca’nın çalışma ofisine giderdi, bu pantolonlar. Büyük ihtimalle oradan giderdi.” diye yanıtladı

Ömer Faruk Kavurmacı’dan bu konularla ilgili herhangi bir talep gelmediğini aktaran tanık Kıyıcı, Ahmet Sait Kavurmacı’nın 2014 yılında Kurban Bayramı seyahati sebebiyle Amerika’ya gittiğini, eşinin 6-7 aylık hamile olduğunu, şirketle ilgili farklı faaliyetlerden dolayı Amerika’da ofis kurduğunu, kendisinin bildiği kadarıyla ticari faaliyetler kapsamında orada kalmaya devam ettiğini söyledi.

Tanık Özlem Kıyıcı, “Ticari işleyişin dışında çıkan faaliyetleri kimler yapıyordu? Siz daha çok Ahmet Sait Kavurmacı’nın hakkında bilgi verdiniz. Şirketlerde ticari ilişkiler olur, Kavurmacıların arasındaki ilişkiler nasıldı?” şeklindeki sorular üzerine, şunları kaydetti:

“Bu süreçte en etkin isim, Ahmet Sait Kavurmacı’ydı. Mustafa Şevki Kavurmacı’yı çalışmadığım için bilmiyorum. Ömer Faruk Kavurmacı, bu işlerde değildi. 17-25 Aralık sonrası Ömer Faruk Kavurmacı bazı kişilerle görüşmemek için imtina gösterdi, bu konuların içerisinde yer almazdı. İnşaat ofisinde olurdu. Ömer Faruk Kavurmacı, devlet ve hükümet tarafında yer aldığını gördüm. Ahmet Sait Kavurmacı, o zamanlar hizmet denilen yapıyı savunurdu. Aynı görüşte ittifak etmediler. Baba Mustafa Şevki Kavurmacı, Ömer Faruk Kavurmacı’yı daha güvenilir, daha akıllı bulurdu. Yönetim kurulu üyeleri sohbet toplantılarına katılmazdı.”

FETÖ’cü adliye mensuplarına indirim

Hediye ürünleri avukat Tarık Çilekçi’nin talep ettiğini, sonradan FETÖ ile bağlantısı ortaya çıkan hakim, savcı, emniyet mensuplarının Ahmet Sait Kavurmacı’yı ziyaret ettiğini söyleyen Kıyıcı, kendilerine bu kişilerin isimlerinin verildiğini, mağazalara da bu isimleri verdiklerini, kendisinin sadece bu alışveriş trafiğini takip ettiğini, bu kişilere alışverişlerinde yüzde 40 indirim yapıldığını, kimin hakim, kimin savcı olduğunu bilmediklerini, sadece kendisinin alışveriş yazışmalarını yaptığını belirtti.

Bir diğer tanık Ramazan Koçak, sanıklardan Mustafa Şevki Kavurmacı’nın şoförlüğünü yaptığını, şu anda aynı şirkette idari işler yöneticisi olduğunu söyledi.

Silivri Ortaköy’de Ahmet Sait Kavurmacı’ya ait yazlıkta bazı öğrencilere yönelik dersler yapıldığını ifade eden Koçak, “Şirketteki garson ve yemekhane çalışanları da buraya gönderilirdi. Ortaokul öğrencileriydi sanırım. Yazlığa ben belki bir defa girmişimdir. İçeriği hakkında hiçbir bilgim yok. Sohbet mi gerçekleştiriliyor veya başka bir şey mi bilmiyorum.” diye konuştu.

Şirketteki mescitte çalışanlara yönelik dersler olduğunu kaydeden Koçak, “Risale okunurdu. Şirketin çalışanlarına kafalarına göre okutulurdu.

İçeriklerinde olumsuz bir şeyler olmadığını biliyorum. Akşam mesai sonraları olurdu. Ben hiç katılmadım.” ifadelerini kullandı.

Kapatılan Kimse Yok mu Derneğine Ahmet Sait Kavurmacı’dan aldıkları talimatla ürünler gönderildiğini belirten Koçak, “Başka yerlere ve derneklere de gidiyordu. Ramazan ayında dernekler geliyordu. Ürün satış değerini yitirmiş ürünleri gönderiyorduk.” dedi.

Tanık Koçak, insan kaynakları müdürünün talimatıyla kapatılan Zaman gazetesine abone olduğunu, bir sene sonra üyeliğini iptal ettiğini anlattı.

İnsan kaynakları biriminde çalışan tanık Merve Gözde Bohan, şirkette sanıklarda Kezban Uyar’ın organize ettiği sohbetlerin olduğunu, ürün geliştirme departmanında gerçekleşen bu sohbetlere ise yöneticisinin isteğiyle bir kez katıldığını söyledi.

Kurban bağışıyla ilgili de kadınlar arasında para toplandığını aktaran Bohan, şunları aktardı:

“Belli ücretler istiyorlardı, ancak ben kurban bağışıyla ilgili hiçbir ücret vermedim. STV’nin kapatılmasının ardından Ahmet Sait Kavurmacı’nın talimatıyla oradan çıkarılanlara işe almamız istendi. Sektörler çok farklıydı. Bu nedenle yalnızca yazılım bölümünde çalışan bir kişiyi aldık. Bazen Mustafa Şevki Kavurmacı ve Ahmet Sait Kavurmacı bazı öz geçmişler yollarlardı. Bunları işe almamız yönünde talimat verirlerdi.”

Kaynak: Sabah

Kategoriler